22.11.2006

Eski Sümer savaşları ve Hakem kurumu...

Bir zamanlar, 
Yılan da yoktu, akrep de.
Ne sırtlan vardı, ne aslan,
Ne vahşi köpek, ne de kurt.
Korku da yoktu, dehşet de.
İnsanoğlu rakipsizdi.

Sümer şiiri

Eski insanın sözlü ilahi-destan geleneğinden anımsananlar şimdiki Irak toprakları üzerinde yaşamış olan Sümerler tarafından 5300 yıl kadar önce taş ve kil tabletlere (kuşkusuz, kavramların süreç içinde uğradığı anlam kayması ve bozulmalarıyla birlikte) kaydedilmeye başlanmıştı. Bu tür kayıtlar, kültür etkileri günümüze uzanan eski insanın davranış ve ilişki biçimlerinin öğrenilmesinde büyük öneme sahiptir. Böyle bir savaş anlatım kaydına sahibiz.

Tanrı Ningirsu'nun çok sevdiği, birbirine komşu Umma ve Lagaş  yerleşimleri arasındaki 'Gu-edina toprakları' üzerine anlaşmazlık Sümer tarihinde derin etkiler yaratmışa benziyor.

Kiş kıralı Mesillim(=Musellim), diğer Sümer şehirleri arasındaki toprak anlaşmazlığı konularında bir çeşit hakem konumunda görünmektedir. Mesillim, Lagaş ve Umma arasındaki anlaşmazlıkta hakem olarak sınırı belirlemiş ve tarafların ona sadık kalmasını istemişti.

Fakat kutsal arazinin paylaşım anlaşmazlığı Lagaş ile Umma arasında sürüp gitmiş görünmektedir. Süre giden savaşlardan birinin sonunda Lagaş kralı Eannatum zafer kazanarak sınırı yeniden belirlemiş ve bu sınıra Kartal Kayası olarak tanınan taşı yerleştirmiştir. Bilgi aktarıcı ve gösterişli yapısıyla Kartal Kayası, yemin tekrarları ve okunamayan kısımlarıyla birlikte 800 satırı aşkın, önemli tarih aktarımlarından birisidir.

Orada 4400 yıl önceki tarihsel tartışma ve çözüm araçlarının ele alındığı bölümler şöyle aktarılmaktadır:

«Enlil-ülkeler kralı,
Tanrıların babası,
Tartışılamaz kesin sözüyle,
Ningursu (Lagaş tanrısı) ile Sara (Umma tanrıçası) arasındaki
Sınırı belirledi.

Musellim-Kiş kralı,
Tanrısı Kadı (Kuda-Huda?)'nın emriyle,
Ölçü ipiyle sınırları ölçtü,
Bu sınıra bir taş yerleştirdi.
Uş-Umma’nın ensi’si
Buna kızıp karşı çıktı,
Taşı yerinden söktü,
Lagaş toprağına saldırdı.
Ningursu-Enlil’in savaş komutanı,
Enlil’in emriyle,
Umma’ya savaş açtı.
Enlil’in emriyle,
Büyük ağı üzerlerine attı,
Ovaya (Umma) ölüleri yığıldı,
İşgalciler ağa takıldı.
Eannatum-Lagaş’ın kralı,
Entemena -Lagaş’ın kralı,
Enekale- Umma'nın kralı
İle birlikte sınırı belirledi.
İ-nun Kanalından (tartışmalı) Gu-edina arazisine kadar gitti,
Sınırı düzeltip Mesilim’in taşını yeniden yerine dikti.
Ningirsu’nun arazisi üzerinde
Enlil sunağını yaptı
Utu sunağını yaptı
Ningirsu sunağını yaptı.
144.000 Gur’luk hasattan
Ningirsu’nun arpasından
Umma’lılara 1440 Gur*’u verildi.
Ur-lumma-Umma’nın kralı,
Arpaların hepsi kendisinin olsun diye
Ningirsu arazisinin sınırındaki kanalı toprakla doldurdu
Sınır taşının yerini değiştirdi
Toprak'ların (ülkelerin) sınırlarını altüst etti
Ningirsu arazisinin sınırlarını geçti
Enannatum-Lagaş’ın kralı,
Ningirsu’nun toprağında
U-giga arazisinde
Onunla teke tek savaşıp boy ölçüştü.
Entemena-Enannatum’un en sevdiği oğulu,
Onu yendi orada,
Ur-Lumma kaçtı ama
Yakalayıp öldürdü onu,
Hem de Umma topraklarında,
60 adamının da ölüsünü bırakmıştı geride,
(Entemena)
Lumma-Gir-Nunta kanalı kıyısında
(Ur-Lumma’nın) adamlarının -ölülerine- kemiklerine
5 mezar yaptırdı.
İla- Umma kralı,
Ningirsu’nun sınır kanalı civarına yine dadandı
Lagaş’ın 3.600 Gur arpasını çaldı
Entemena-Lagaş kıralı,
İyi-niyet elçileri yolladı İla’ya
Bu sorunlu toprak konusunda
İla-Umma’nın kralı,
Egemenlik ihlalcisi,
Dedi ki;
« Ningirsu sınırındaki topraklar benimdir »
Entemena-Lagaş’ın kralı,
Ningirsu’nun ad verdiği,
Enlil’in tartışılmaz emri üzerine,
Ningursu ve Nanşe için
Dicle’den Büyük Nehire uzanan bu kanalı inşa etti
Nam-nun-da-ki-gar-ra’nın temelini atıp inşa etti.
Onu seven kralı Ningursu ve Ningursu’nun sevdigi Nanşe için
Onların sunaklarını onardı.
Entemena-Lagaş ensi’si
Enlil’in asa’sını taşıyan,
Enki’nin akılla donattığı,
Nanşe’nin adını kalbinde sakladığı,
Ningursu’nun ulu-ensi’si
Sınır taşına Tanrıların (şu) sözlerini yazdı :
Eğer bir Umma’lı
Topraklarımızdan bir parça almak için
Nanşe’nin ve Ningursu’nun sınır kanalını geçerse,
İster Umma’lı olsun
İsterse dağlı’lardan olsun,
Enlil onu yok etsin !»
***
Tarih, aslında bir yanıyla bireyin bir öteki bireyle olan yaşam ilişkisinin düzenlenmesi ve yeniden düzenlenmesinin toplamıdır. Doğal ve üretilmiş zenginliğin paylaşımıdır söz konusu olan. Bu paylaşımda birey, içerisinde yer aldığı toplum birimi olarak hareket eder.

Bu toplum birim şimdi ulus-devletler olarak karşımıza çıkıyor. 

Bu noktada 'ulusal hak' veya 'ulusal çıkar' gibi kavramlar bütünüyle göreceli değerlere işaret etmektedir. Bu kavramsal alanda kalarak savaş veya işgallere karşı çıkabilmek neredeyse olanaksızdır. Barış hareketi, uluslararası sorunların görüşmeler yoluyla ve uluslararası hakem kurumları aracılığıyla çözümünden yana tavır takınmalıdır. 

Hakem kurumu, eski Sümer uygarlığından bu yana var olan ve kullanılan bir barış kurumudur.

Farklı ülke ve rejimlerin birlikte, barış içinde yaşamasının uluslararası normları "Barış İçinde Bir arada Yaşama İlkeleri" olarak, özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra geliştirilmiş; anlaşılır ve kabul edilebilir ortak insani değerler düzeyine yükseltilmiştir.

Barış çabası, uluslararası değer ve kurumların desteklenmesini de gerektiren uzun soluklu bir süreçtir.

14.04.2003
-------------------
(*) 1 Gur'luk ölçü yaklaşık 4400 hl. kadardır.