26.11.2006

Yaratılış»tan Tufan’a Kadar Geçen Süre

30.10.2006


Eki Ahit

Rahip Bérose


Sene

Kıral 'ad'lari*

'Sar'

Sene**

Adam

930

Alor

10

36 000

Seth

912

Alaspar

3

10 800

Énos

905

Amélon

13

46 800

Kaïnan

910

Aménon

12

43 200

Mahlaléel

862

Metalar

18

64 800

Iared

895

Daôn

10

36 000

Énoch

365

Evedorach

18

64 800

Mathusala

969

Amphis

10

36 000

Lamech

777

Otiartes

8

28 800

Noé

950

Xisuthrus

18

64 800







**

Burada Eski Ahit’e gore ‘Adem’den Nuh’a kadar geçen

sure:8475 yil olarak hesaplanmis.



Beros’a gore 120 Sar’a denk gelen sure toplami

432 000 yil olarak hesaplanmis.



Gunumuzdeki Musevi takvimine gore ise, genel ’yaratlis’tan itibaren,

su anda 5751 ,5576 veya 5591 yili içinde bulunuyoruz.***


Burada 'dunya' ,'gok','insan','deniz ve kara hayvanlari','meyve ve yabani otlar','koyun,keçi,arpa ve bugday'larin vb. 'yaratilmasi'ni anlatan bir yaratilis rituelinin baslangiç noktasi alindigi açiktir.Sozkonusu olan,kuskusuz,kelimeye simdi verdigimiz anlamiyla 'dunya','evren','canlilar' degil,çok somut olarak,'karabasli','kizilbasli','akbasli','karisik renkli' topluluklarin saptandigi;aralarinda iliski kuruldugu,'topraktan hayvan ve surungenlerin' yani totemlerin saptandigi bir tarih olmaliydi.Zaten bu 'yaratilis'in Eylul sonu bayrama gelmesi,sozkonusu olan bir hasad bayrami ile ilgili oldugunu;buradaki Tammuz-Dumuzi'nin çiftçi,arpa,bugday,basaklarla ilgili,oldugunu gosteriyor.

Bu rakamlara ulasilirken ne tur bir hesap degeri kullanilmis olabilecegini;

"Kiraliyet listesi"nde "milat" olarak kullanilan "Tufan"in hangi gerçek tarihlere denk gelmis olabilecegini hesap etmek ise bize dusuyor.Eski Ahit'te "insan' soyunun tarihi olarak yer alan bu liste,gordugumuz gibi, eski toplum tarafindan 'kirallar listesi' olarak tanimlaniyordu.Arkeolojik veriler,bu kiral listesinde yer alan 'kirallara' iliskin verileri tarihlememizi mumkun kiliyor.Eski toplumda,Tufan,dogal bir afet tanimi olarak degil ,ortak ittifak toplantilarindaki insan kurban edimleri olarak tanimlanir.

"Sumer Kiraliyet listesi"ndeki geriye donuk tarihlemede 'milat' olarak kabul edilen Tufan,akadosumer topluluklarin (Avraam atalarinin da içinde bulundugu) bir bolumunun son ortak 'tufan'i olmaliydi ve bunun tarihini yaklasik olarak saptamiz mumkun gorunuyor.


Buyuk olasilikla ayni ortak kaynaklara dayanarak hazirlanmis Eski Ahit listesinde ise,rakam yazimlarinin tamamen degisik bir sekilde hesaplanmis oldugunu goruyoruz.Bu ise,degisik bir takvim degeri kullanilmaktan çok,ayni yazimin,daha sonraki çaglarda farkli yeni degerler veya yanlis okuma uzerinden hesap edilmis olma ihtimalini guçlendiriyor.Daha once farkli takvim degerleri kullanilmis olabileceginden bahsetmistim ama,sanirim,asil neden,rakam yazimlarinin farkli hesaplanmasina bagli..



***

(*): Burada 'ad'lar konusunu, iki bakimdan daha dikkatli incelemek gerekli.

Herseyden once 'ad' olarak bilinenler,bu donem bakimindan,sosyal konum belirleme kavramlaridir."Osmanli'yi 600 yil padisah yonetti" dedigimizde,buradaki "padisah" kavrami bir 'ad' degildi.Burada,bu 'sifat' ve 'yetki' ile bir dizi farkli sahis bulunuyordu.


Ikinci olarak,bu listeleri hazirlayanlar bakimindan,yonetimdeki varlik,farkli yonleriyle gorunur ve oyle ifade edilir.Bunu,Dulmuzi'yi kadin tanriçaya verilen "ama usumgal anna" orneginde ele almistik.Bir toplum birimin "erkek ogul" haliyle ele aldigi Dumuzi'ni,yazicilarimizin degismesi halinde,ittifak halindeki oteki toplum birime,bir kadin haliyle "usumgal anna" haliyle gorunmesi,olgulara aykiri degildir.Bu ornek ayni zamanda,'koruyucu' Dumuzi'nin karsi yanda 'ejderha','iblis' vb. olarak 'yikici','kahredici' goruntu vermesi ve oyle degerlendirilmesini de açiklar.


'Yetki' konsunda da,eski toplumun,El,En,Ilu,Ensi,Bel,Agga,Sar,Sah,Sih gibi,kendi farkli dillerini kullanarak tanimlama yapmis olmasi da dogaldi.


Butun bunlar kavram ve 'isimler'in farkli kayitlarda degisik olmasinin gerekçesidir ve kelime kokenlerinin ses benzesmesi ile açiklanma çabalarinin temelsizligini gostermeye yeter.


Ea'nin Yehvah,Enki'nin Kenan vb. haline donusmus olabilmesi de,farkli alfebetik veya ayni isaretlerin farkli sesdegerlerine bagli kalinmasindan oturu,çok mumkundu.


Ortak bir metni,iki farkli dil kullanan topluluklar,gerek alfebetik farkli ses degerlerini kullanarak,gerekse,bazi hallerde anlam çevirisi yaparak akratimis iseler,hiçbir sekilde ortak bir ses benzesmesi bulamayiz.


Butun bunlar,bizim,karsilikli baglantilar kurarken,kavram içeriklerini son derece iyi tanimamizi gerektiren faktorlerdir.



(**) "Sene"lere iliskin rakamlarin,Beroz listesinde, 1 sar=3600 olarak hesaplandigi goruluyor.Eger yazimlarda,rakamlar 1,10,60 olarak açimli tarzda bulunyor idi ise,1 Sar'in mutlaka 3600 degeri ile esitlenmis olarak yazilmamis olabilecegi dusunulebilir.Cunku,açimli yazimlarda 60, ayni zamanda 1 olarak da okunabilirdi.Bu ihtimali,eski tabletlerde surekli olarak '3600','36000' gibi rakam degerleriyle karsilasiyor olmamiz,yuksek hale getiriyor.Sonraki okuyucularin rakam degerlerini

hatali okumus olmalari çok mumkun gorunuyor.

(***)


Yahudi dini takviminin hesaplanma biçimi

http://www.sevivon.com/jewish_calender.asp

Antik zamanda insanlar takvim yıllarını saymaya her yeni kralın taç giymesiyle yeniden başlarlardı. Batı dünyasında Hristiyanlık ön plana çıktığında da, benzer biçimde tarihi kendi kralının doğuşundan başlatmış, daha sonra Gregoryen takvimine geçmiştir.


Böylece tarih, İÖ ve İS, yani İsanın (kralın) dünyaya gelmesinden önce ve kralın zamanı olarak ikiye bölünmüştür. Yahudilik, tarihin bu çizgiyle bölünmesine izin veremezdi; evrenin tarihini Avraam ya da Moşenin doğumunu bir dayanak noktası yapmak için dahi bölmeye yeltenmemiştir. Bu yüzden Yahudi takvimi temellerini hiçbir zaman buna dayandırmaz.


Yüzyıllar boyu, Yahudiler yıllarını bir olaydan Toplum olarak varoluşlarının temelinden Mısırdan Çıkışla başlatmışlardır. Sonraları, MS 70 yılında tapınağın yıkılmasıyla, bu şiddetli olay bir süre başlangıç tarihi olarak Çıkışın yerini almıştır.
Yalnızca tek bir olay tarihin başlangıcını belirleyebilecektir: tarihin gerçek başlangıcı. Yahudilik, yılları evrensel bir ölçeği evrenin yaradılışını temel alarak saymaya karar vermiştir. Fakat dünya tam olarak kaç yaşında?


En gelişmiş teknolojilere ve en kesin ölçüm aletlerine sahip bilim adamları bile ancak bir konuda emin olabiliyorlar, o da bu konuda hiçbir kesinliğin olamayacağı. Bilgelerin yılları saymasının tek yolu, kutsal kitaptaki yaratılışın hesabını kullanmaktır.


Bundan dolayı, İbranilerde 5751 tarihi, Toradaki sayıma göre Tanrının dünya üzerinde 5751 yıllık hakimiyetini ve bunun zamandan bağımsız önemini ifade eder.

Fakat bu bir sorunu ortaya çıkartmıştır: Yahudiler yaşadıkları her yerde bir azınlık konumundaydılar ve tarihi kendi görüşlerine göre kullanamıyorlardı, büyük çoğunluğun bu genel ve yasal uygulama konusunda farklılaştığı yabancı bir dünyada yaşıyorlardı. Yahudilerin yaşayışının bu şekilde olması yüzünden, tüm dünyanın, insanoğlunun günlük yaşamına temel oluşturan zamanı, nasıl kullandığını gözardı edemezlerdi. Yahudilik bu dünyadan olmasa bile (yani idealde bu yaşadığımız dünyayı aşmak için çabalasa da) oldukça bu dünyanın içindedir, bu sebeple de, Yahudi toplumu ,dünyevi takvimini global kullanıma uydurmak ihtiyacını hissetmiştir.


Sonuçta, dünyevi yaşamını diğer milletlerin yaşamlarına göre düzenlemek ve takvimini Gregoryen takvimle aynı şekilde bölmek zorunda kalmıştır.


Bununla beraber, dünyevi hayat için yapılan uyarlamalar ne olurlarsa olsunlar, Yahudi dini takvimi evrensel ölçek kullanmaya, yani yılları yaratılıştan itibaren saymaya devam etmektedir.

Yahudiler, dini yılbaşını (Roş Aşana), Toranın yaratılış günü olarak belirlediği gün kutlarlar. Toradaki hesaplamaya göre İbrani ayı Tişrinin ilk günü, genellikle Eylül sonlarına denk gelir.


***