24.11.2006

ESKI KAYITLARI ‘OKUMA’ YONTEMI

9.5.2006

13.01.05

Iki toplum birim arasindaki ’kardeslesme’ edimi,bu toplum birimler arasindaki yonetim duzeninin ,evlilik iliskilerinin ve yiyecek-ihtiyaç paylasiminin karsilikli olarak duzenlendigi genel bir ittifakin anlatimidir.Bu ittifak bir anda ortaya cikamaz ; ortaya cikma,olusma ve bir baska biçimde var olma asamalari gecirerek sonraki donemlere baglanir.

Mezopotamya eski topluluklari arasinda gerçeklesen biçimiyle bu ittifakin parcasi olan ve degisik yonlerini izlemekte oldugumuz ‘karsilikli evliligin’ sembolik sahsiyetleri ,dogrudan dogruya,bu surecin degisimlerini de yansitmaktadirlar. Romantik bir “Inanna ile Dumuzi’nin Aski” biçimiyle aktarilsa bile kutsal gelin ve damat ilahileri yine de bu surecin farkli ozellikteki asamalarini anlatir.Bu nedenle,kazit bulgu verilerine de dayanarak sekillendirdigimiz eski toplumun ekonomik ve sosyal yapisindan yola çikarak,romantik ask biçimiyle aktarilmasi tercih edilen ilahilerin gerçek içerigini cozumlemeye calisiyoruz.Bu calisma içinde,genel olarak ilahilere, o toplumun bir tur soyutlanmis tarih anlatimi olarak yaklastigimizi açiklamistik.Insanoglunun elinde daha fazlasi bulunmayan eski tablet kayitlari,Eski Ahit gibi kutsal kitaplar eski topluma iliskin onemli kaynaklardir.

Sumer kaynaklarina dayandiklarini bir çok yonuyle ortaya koydugumuz Eski Ahit gibi kutsal kitaplarin yardimina bas vuruyoruz. Cunku,baslangiç ilahilerinde yer alan ve içerikleri ya degismis ya da yitmis olan eski kavramlarin tarihteki anlami ortaya cikarilmadan,tablet kayitlari tam olarak anlasilamaz ve hem de,Eski Ahit’te de yer aldigi biçimiyle,ornegin, ‘yer ve gok’u yaratmasindan once, Tanri’nin ruhunun neden ‘sular uzerinde dalgalaniyor’ oldugu gibi anlatimlar saglam bir sekilde yorumlanamaz.’Kisir’,’sinek’,’dag’,’ruzgar’,’Tufan’,’yer’,’gok’ gibi kavramlarin eski degerlerinin anlasilmasinin ne denli onemli olduguna hep isaret ediyoruz.(1) Butun bunlara ‘kutsal uydurmalar’ demenin ‘kazanimi’ aslinda,eski toplumu ve dolayisiyla gunumuz toplumunu anlamak bakimindan sadece koca bir kayip’tir.

Benzer bir sekilde eski toplumda bir tek Inanna,bir tek Dumuzi,bir tek Enkidum,bir tek Gilgamis ‘isimli kisiler’ bulundugunu varsayan tarih okuma biçiminin yanlisligi uzerinde de durmustuk.Tablet ilahileri veya kutsal metinleri,eski toplumun yapi ve isleyis içerigini anlamamiza hizmet edecek sekilde okumasini ogrendigimiz olcude,tapinak,tanri,Dumuzi,Inanna gibi kavramlar ,eski toplumun gercek insaninin gercek toplumsal iliskilerinin yansitici kurumlari olarak belirmeye baslarlar.Ilahiler,bu kavramlarla ifade edilen kurumlarin baslangiç hallerini,olgunlasmasini ve giderek soyutlanip toplumun gercek iliskilerinin disina atilmasi surecini yansitabilen kaynaklardir.Bu ilahi metinlerini dogru okumayi becerebildigimiz oranda,farkli ses degerleriyle taninan kutsal tanriça’nin da bir anda olusmadigini;onun,her toplum birimde var olan,’yasli kadin’,genel anlamiyla ’genc kiz,genc kadin’; ’kutsal fahise kadin’ ve giderek ’kutsal bakire’ biçiminde sekillenisini gormekle kalmayiz;kavramin hal degisiminin, toplumun evlilik iliskilerinde kadinin geçirdigi farkli evrelere bagli olarak sekillenmekte oldugunu da saptariz.Kavramin veya tanricanin degisen ozellikleri,farkli toplumsal asamalari;bu asamadaki evlilik iliski biçimlerinde kadinin bulundugu toplumsal yeri de ifade ederler.Tanriçanin ‘babanin kizi’ oldugu vurgusu, bize, evlilik iliskilerinin bir donemini verir.‘Babanin kizi’ olan ‘ kutsal fahise’ tanimi,kocanin karisinin dogurdugu bir kizin,hangi asamada ‘kutsal fahise’ kilinarak baba toplum birim aidiyetine aktarilmis oldugunu anlatir.Boylece,kutsal kitabin,neden ancak Tufan olarak bilinen bir duzenlenisten çok sonraki bir doneme ait olarak; ‘kizlar yaratildi’,’kiz evlatlar ortaya cikti’ biçiminde ozel vurgu yaptigi da anlasilir hale gelir.Bu bakimlardan,butun bu sureçte soz konusu olan ‘Inanna’,o toplumdaki kadinin one cikan ozelliklerinin toplu yansitici bir sembolu olarak deger tasir.

Sumer ilahilerinde “gok’un yer’den,yer’in gok’ten ayrilmasi” olarak ifade edilen olusum ,Kutsal Kitapta “yer ve gok’lerin yaratilmasi” halini almis olsa bile,bize yine de toplumsal bir donemin ozelliklerini anlatir.Bu donemde ‘yer’ ve ‘gok’ olarak birbirlerinden ayristirilan ve boylece karsisindaki ile ittifak kurma sartlari olusturulmus olan toplum birimler,gelisme çizgileri içinde, daha once, iç evliligin yururlukte oldugu bir durumda yasiyor olmaliydilar.’Kaos’,’karmasa’,”yer’in gok’ten,gok’un yer’den” ayrilmamis oldugu bu donemin toplum birimlerinin kullandiklari akrabalik kavramlari,dogal olarak,’iç evlilik’ sisteminin ozelliklerine uygundu ve bu evlilik sisteminin ana çizgilerini yansitmaktaydi. Bu bakimdan eski akrabalik kavramlarinin içerigini ortaya cikarilabilmek için onceki evlilik sistemlerinin incelenmesi gerekir.

Bu donemlerde Abraham, karisi Sara’yi; Isak,karisi Rebekka’yi,tanri’lar tanriça karilarini,Gilgamis veya Dumuzi ‘asiklarini’ ayni zamanda ‘kiz kardes’ olarak da niteliyorlarsa,bunun bir nedeni olmaliydi.Gerçekten de,kocanin kendi karisini ‘kiz kardes’,kadinin kendi kocasini ‘erkek kardes’ akrabalik terimleriyle nitelemesi,farkli toplum birimlerin olusturduklari kardeslik akrabalik ittifakina bagli olarak gerceklesen evlilik iliski sisteminin urunuydu. Fakat bu kavramlar,karsilikli evlilik sistemi kurulur kurulmaz bir anda ortaya cikmis degildirler;’kardes kari-kocalik’ kavramlari daha onceki ‘iç evlilik’ akrabalik sisteminin ve ona uygun olan akrabalik kavramlarinin içinden cikarak yeni akrabalik sistemine uyum saglamaya calisirlar.

Karsilikli evlilik duzeninde ‘kardes kari-kocalik’ akrabalik kavramlarinin bir onceki iç evlilik sisteminden devralinmis olmasi, bizi, dogustan kandas toplum birimin kardes kadin ve erkek bireylerinin evliliginin sozkonusu oldugu bir asamaya goturur.Kocanin kendi karisini,karinin kendi kocasini ‘kardes’ olarak nitelemesi,ancak ’kandas’ sayilan bir toplum birimin uyeleri bakimindan mumkun ve anlasilabilir olabilirdi.Burada dogustan kandas bir toplumun kadin ve erkek bireyleri, hiç olmazsa denk kusaklar bakimindan, birbirlerinin hem ‘kardes’leri ve hem de kari-kocalari sayiliyor olmaliydi.Bu ‘iç evlilik’ asamasinin varligi o denli aciktir ki,kutsal kitaplar bile,Adem ve Havva doneminde,onlarin ogul ve kizlarinin birbirleriyle evlenmis olduklari mantiksal cikarimini kabul ederler.Oysa Eski Ahit’te bu donemde,kadinin kocasinin kizi anlamindaki ‘kiz evlat’ henuz yaratilmis bile degildi.Bu siralarda kadinin kocasi bakimindan,karisinin dogurdugu kiz cocugu,anasi ile birlikte,anasinin kocasi olan erkegin ve bu erkegin toplum birimindeki oteki erkeklerin potansiyel karisi idi.Yani ananin dogurdugu bu kiz,simdiki kavramlarimizla baba’sinin,amcalarinin,kendi erkek kardeslerinin de karisi idi.Bu kizin,anasiyla birlikte karsi tarafin erkeklerinin karisi olmaktan cikmasi ve anasinin kocasi olan erkegin,artik “baba’nin kizi” haline gelmesi,”kiz evladin dogmasi”,”kiz evladin ortaya cikisi” bu nedenle,kutsal kitapta Nuh Tufanindan çok sonralara denk dusen bir olay olarak aktarilmistir. Gerçekten de ‘kutsal evlilik ‘ ve ‘kutsal fahise Inanna’ kultu,iç evliligin yasaklanmasina bagli olarak kurulabilecek olan karsilikli evlilik sistemi içinde ortaya cikabilirdi.Uruklular Tanriça Ururru’dan Enkidum’un yaratilmasini isterlerken,Uruk yerlesimi çoktan yikilmaz surlarini yapmis,’50 ogul’luk bir toplumsal yapilanma olusturmustu.Ama anlasiliyor ki,kendi içindeki kadin ve erkegin birbiriyle evlendigi,’iç evlilik’in hukum surdugu bir topluluktu.Ancak Enkidum’un yaratilmasiyla baslayabilecek olan karsilikli kutsal evlilik sureci,bu noktadan itibaren de ‘kutsal fahise kadin’ ozellikli bir Inanna’yi gelistirmis olabilirdi.Inanna’nin ‘kutsal fahise’ligi ,kadinin babanin kizi haline gelmesinin ve kadinlar arasinda ayrismanin baslamasinin da bir anlatimidir.(2)

Eski toplumda iç evlilik yasagi giderek olusur.Bu doneme ait akrabalik kavramlari da giderek içerik degistirmeye ve yeni evlilik duzeninin akrabalik iliskilerine uygun bir içerik kazanmaya baslarlar.Yine de bir evlilik sistemi veya bunu yansitan kavram içeriginden otekine gecis bir anda gerceklesemez. Boyle bir asamada karsilastigimiz ,Abraham, hem karisina ve hem de aidi oldugu toplum birimin,hiç olmazsa kusakdas, kadinlarina ‘kiz kardes’ diyor olmaliydi.Buna karsilik Avimelek toplum birimi,’kiz kardes’ dedikleri kadinlarla evlilik yasagini çoktan benimsemis, ,içsellestirmis durumda gorunmektedir.Farkli topluluklarin akrabalik ve evlilik iliskilerini farkli sekil ve hizla yasamalari normaldir.Bu yuzden de,Abraham “Sara benim kizkardesimdir” deyince Avimelek, Sara ile Abraham arasinda bir evlilik iliskisi olamayacagini varsaymis ve Abraham ile ittifak kurmus olmasinin dogal sonucu olarak Sara uzerinde dogan kocalik hakkini kullanmak istemisti.

Burada bir evlilik ve dolayisiyla akrabalik iliski turunden otekine gecis asamasinda bulunuyoruz.’Kiz kardes’ kavrami,koca bakimindan, hem karisini ve hem de karisi olmayacak olan dogustan kandas kadini tanimlama kavrami olmaya devam ediyor olsa da,artik sureç,kocanin kendi karisini ‘kiz kardes’ olarak nitelemekten uzaklasmasi yonunde ilerlemektedir.Isa’dan once 2000’li yillarda,Mezopotamya toplumlarinda durum yaklasik olarak boyleydi.Bu nedenle de bu donemin yazili yasalari ‘babanin kiziyla evliligini’,’erkek kardesin kiz kardesi ile evliligini’ yasaklayan hukumler içeriyordu.Bu donemde erkegin dogustan kandas ‘kiz kardes’i ile evliliginin yasaklanmasi,bu topluluklarda evlenilecek bireyin ‘yabanci’ olmasi vurgusunu guclendirmis gorunuyor.Bu durum,bu topluluklarda,kutsal fahise kadin’in, neden sadece ‘yabanci erkek’le yatmak odevinin vurgulandigini;erkek için ise ,giderek daha vurgulu bir sekilde ‘el kizi’yla evlilige yonlendirildigini de açiklar.(3)

Anadolu’daki Hitit akrabalik sistem ve kavramlari da,Abraham ve Abimelek doneminin geçis surecine denk dusen bir gorunum sunmaktadir.O donemde bir Hitit kirali,’kiz kardesim’ diye hitap ettigi zaman,bu akrabalik kavramiyla dogustan ‘kandasi’ olan kadini anlatabilecegi gibi,dogustan ’kandasi’ olmayan,sonradan ‘kandaslik’ ittifaki kurmus oldugu toplum birimin uyesi olan karisini da anlatabiliyor olmaliydi.Bay Akurgal da, Hitit belgelerinde bu donemde kullanilan ’kizkardes’ kavramini, sadece,bu kavramin gunumuzdeki degeri uzerinden ele almis oldugu için Hitit tarihini hatiri sayilir bir karmasa içinde sokmak zorunda kalmistir.Kullanilan ‘kiz kardes’ kavraminin Hitit kiralinin karisini anlatmak için de kullanilmis olabilecegini dusunmemistir bile.

Buna karsilik, bir Hitit kiraliçesi bakimindan,hem kocasi ve hem de kocasi olamayacak olan ‘kandas’ erkek ,onun ‘erkek kardesi’ olmaliydi.Ikiz erkek motifi arasinda bir kadin sembolune denk dusen bu akrabalik terimleri bir donemin yonetim duzenine de uygun dusmus gibidir.

Enlil-Ninlil ve Enki-Ninmah ilahilerine dondugumuzde,Nippur’un genc kizi Ninlil’le çiftlesenin Nusku degil de Enlil olmasi;Ninmah’la çiftlesenin Isumud degil de Enki olmasi, bizi,evlilik surecinin bir baska asamasina ulastirmaktadir. Basit yargilara veya gorunuse gore ‘garip’ sayilabilecek olan bu durum, o donemin gerçek iliskilerinin bir anlatimidir aslinda.Ilahi’ye gore,ayni toplum birimin genc kizi ile, sonradan kutsal damat olarak rastlayacagimiz Enkidum,Gilgamis,Dumuzi siniflayici kavrami ile ifade edilen ogul arasindaki cinsel iliski,fazla eski olmayan bir gecmiste yasaklanmis gorunuyor.Bu yasaktan once,kuskusuz Ninlil ile yatan erkek Nusku olmaliydi.Ilahide Nusku olarak okunan ve fakat bizim,o toplulugun baba’larinin ogullugunu kazanmis tanrisal evlatlarin tumunun siniflayici kavrami içinde bulunan erkekler olarak anlamamiz gereken bu ‘vezir’lerin Ninlil uzerinde eskiden kocalik haklari bulunuyordu;daha dogrusu,bu toplum birimin Ninlil’lerinin kocalari ayni toplum birimin Nusku’lari idi.Iç evliligin yasaklanmasi,Ninlil’in Nusku’nun karisi sayiliyor olmaktan cikmasi ;onun karsi toplum birimdeki Isumud’un karisi olmasinin hazirligi idi.Fakat iç evlilige bagli bir ‘kardes kari kocalik’ iliskisinden,simdi iki farkli toplum birim arasina genisleyecek olan ‘kardes kari-kocalik’ akrabaligina gecilirken,bu toplum biriminin genc kizi,Nusku’nun karisi sayilma yukumlulugunden bir anda kurtulamaz;cunku Nusku’lar kizkardes karilarinin uzerindeki kocalik haklarindan bir anda vazgecmezler.Erkeklerin bu kadinlar uzerindeki kocalik hakki,kademeli olarak sinirlanir,temsilci erkekler eliyle kullanilmaya baslanir ve giderek bu hak fiilen ortadan kaldirilir.Toplumsal donusumlerde bu metot oldukca genel bir kurali yansitir.Ortacagda Avrupa’da senyorun,koyluleri adina kullandigi ‘ilk gece hakki’ gibi,Enlil veya Enki,daha dogrusu Enlil ve Enki adina hareket eden kutsal kisilikler,oyle gorunuyor ki,Nusku ve Isumud’larin bu kadinlar uzerlerindeki,kocalik haklarini kendilerinde toplamislar;Isumud ve Nusku’larin butunu adina bu genc kizlarla kutsal bir ciftlesme gerceklestiriyorlardi. Gunumuzdeki evlilik torenlerinin geleneksel uygulamasinda,gelin etrafinda odaklasan erkek siddetinin sembolik ozelligini yansitan ornekler,gunumuzden 5-6 bin yil kadar once yasanmis olan boyle bir donemin kalintilarini tasirlar.Eger zifaf odasinin kapisinda damadin sirtina inen yumruk,damadin toplum biriminin erkeklerinin gelin uzerindeki kocalik haklarinin geçmis gudusunu veriyor ise,damadin, gelini evinden alip gotururken karsilastigi ‘yol kesme’ler vb.de,gelinin toplum birim erkeklerinin bu kadin uzerindeki ‘iç evlilik’ doneminin kocalik haklarinin bulanik izlerini verir. (4).

Ninlil veya Ninmah uzerinde,onlarin kendi toplum birim erkeklerinin kocalik haklari koreltilmis;bu hak o toplum birim tanrisinin temsilcilerine devredilmis durumda iken,bu surecin bir adim ilerisinde,yabanci damat ortaya cikmaya baslayacaktir.Boylece Ninmah,karsi toplum birimin Nusku’sunun karisi;buna karsilik Ninlil ise Isummud’un karisi olmaya baslayacaktir.

Farkli iki toplum birim arasinda olusturulan kardeslik ittifaki donemine ait olarak Dumuzi veya Enkidum siniflayici terimi altinda toparlanan ‘ilk ogul’un Ibila’lanin,varisci ogulun,ciftci,coban,avci ve balikci ozelligiyle belirlenen farkli toplum birimlere ait oldugu konusuna deginmistik;bu nokta,bu ogul’larin ait oldugu toplum birimin ozelliginin acikliga kavusturulmasini saglar ve fakat orada da durur. Fakat ,ister ciftci,ister avci,coban veya balikci olsun,yine de bu ilk ogul,Inanna ilahilerinde karsilastigimiz kutsal damat halini,kisir’lik yasayarak,Misir’da Nil nehrine birakilmis Musa olarak,tamami tanriya vakfedilmis adak ogullar olarak,bir yamyamlik aragci olarak kurban edilmis olarak yasadiktan sonra zamanla kazanir.

Dumuzi’nin Yasayan Ogul olarak unlenmesi,onceki kurban edilme doneminin ardindan gelir.Uretken,dol veren ogul olmasi,ureme yeteneginin yokedilmesi ve karisinin dogurdugu evlatlara sahip olamamasi anlamlarindaki ‘kisir’ligini takip eder.Onun ‘ilk ogul’luktan cikarak Kutsal Kitabin ‘ilk insan’i Adem Baba haline gelisinin anlatimi, eski toplumun,evlilik iliskisinde , yamyamliktan uygarliga dogru gelirken gecirdigi butun asamalarin anlatimina baglanir.Bu sureci anlarken basvurdugumuz kaynaklarin ‘okunma’ yani yorum yontemi bu yonuyle çok onemlidir.

safakacmaz@yahoo.com

(1)Ustelik bu kavramlar bizi eski Yunan ,Aydinlanmaci ve materyalist felsefenin kavramlariyla bulusturacak kadar da onemlidir. Baslangiçtaki Sumer yaratilis kavramlarindan olan,Islamda seytanin yaratildigi ‘ates’ (‘veya ’su’),eski Yunan felsefesinin ‘arkhé’leri halini almistir.Yani baslangiçtaki metafizik kavramlar eski Yunan felsefesi uzerinden aydinlanma cagina ve materyalizm ekolune birer ‘materyalizm ornegi’ olarak geri donmustur.

(2) Modern uzmanlarimiz tarafindan,eski toplum orneklerinde saptanilarak, ”yalanciktan akrabalik” veya ”kurgusal akrabalik” olarak siralanan ,yururlukteki akrabalik sistemine artik uyum saglamayan eski akrabalik kavramlari onceki bir donemin gercek bir akrabalik iliskisine denk dusen kavramlardir.’Yalanciliktan’ veya ‘kurgusal’lik urunu degildirler.Burada, ya genel olarak,ya da kusakdas cinsler, kendi aralarinda ve karsilikli olarak birbirlerinin kardesi sayilmaktaydi.’Kandas’ toplulugun bireylerinin birbirlerinin kardesi sayilmasi,kardeslik akrabalik teriminin ilk olusum donemini temsil eder.

(3)Gelin ile kaynana arasindaki ‘tarihsel catisma’nin arka yuzunu bu tur bir evlilik sistemi olusturur.Gelin-kaynana cekismesi genel evrensel bir kural gibi gorunmuyor; ortaya cikis nedeni bakimindan kusaklar arasi bir uyumsuzluk vb. ise hiç degildir.Cermenik Avrupa’da ‘gelin-kaynana’ catismasi sozu edilmeyecek kadar onemsiz ise,bu Avrupalilarin gunumuzdeki kulturel duzey yuksekliginden oturu degildir.Avrupa toplumlarinin gecmis evlilik sistemlerinin,erkege ‘el kizi’ ile evliligini sart kosmayan;kuzin-kuzen evlilik sisteminden oturudur.

Avrupa topluluklarinda,damat ile kaynana cinsel iliskisi bir yasak evresi geçirmemis gorunuyor.Kaynana ile damat ve kayinbaba ile gelin arasindaki cinsel iliski yasagi içermeyen bir akrabalik iliski gelenegine yaslanan Avrupa’da,bu tur iliskilerin hosgoru alaninda bulunmasinin nedeni kulturel gelismislik degil,eski akrabalik sistem gelenegidir.

( 4)Gelinin agabey veya babasinin baglamasi gereken ‘gelin kusagi’ ,gelinin kendi toplum biriminin erkeklerine karsi kadinlik hakkinin yasaklanmasinin bir anlatimi olmalidir.Gorenege gore bu kusak,artik sadece damat tarafindan cozulebilir!

Gelin tarafinin erkekleri ile damat tarafinin erkeklerinin damad’a yonelik sembolik siddetin ozunde,gelin uzerinde yasanmis iki farkli donemin kocalik haklarinin dile getirilisi bulunur.