24.11.2006

Adem ile Havva

9.5.2006

31.05.05

Sumer ve Akad tapinak gorevlileri, oyle anlasiliyor ki, tapinaklarda sikica korunan eski kayitlara dayanarak, -2000’li yillarda, «Sumer Kiraliyet listesi » adi verilen ve erken donemlere kadar uzanan bir secere dokumunu çikarmaya calismislardi.Bu bir çesit tarihsel dizindi. Sumer adi verilen toplulugun ilk yerlesim alanlarindan birisi gibi gorunen Eridu-Abzu-Enki yerlesim alanindan baslanarak hazirlanmis olan bu listelerden birisi, -1800’lerde hazirlanmis gibi gorunen Larsa listesi ;bir oteki -1900 lerde hazirlanmis Isin listesi vb. idi. Tapinak gorevlilerinin gunumuzden 40 asir kadar once hazirladiklari bu secere kayit ornekleri,20.yuzyil kazilarinda,farkli yerlesim alanlarinda bulunmus ve zaman içinde de çozumlenmistir.

Burada ilginç olan,Sumer-Akat doneminin Larsa,Isin,Nippur listeleri henuz bulunmamis ve bilinmiyor iken,bu tabletlere dayanilarak hazirlanmis bazi listelerin biliniyor olmasidir.Ornegin Buyuk Iskender doneminde, Babil rahiplerinden birisi olan Beroz’un hazirlamis oldugu liste,simdi biliyoruz ki,Beroz’dan 15 asir kadar once hazirlanmis tabletlerin dogrudan ‘tercume’leri halinde idi.'Tercume' kavramini, bazan anlam karsiligi,bazan da sesdeger karsiligi olarak yapilmis 'donusturme'leri adlandirmak için kullandigimizi ekleyelim. Rahip Beroz’un , Babil bas tanrisi Marduk’un Borsippa tapinak arsivlerinden yararlanarak hazirladigi sanilan bu çalismalari IO 3.yuzyildan bu yana bilinmekteydi.Rahip Beroz,onceki Sumer-Akat listelerine dayanarak ,o listelerde yer alan kavramlari (‘kiral isimleri’ni) eski Yunan diline donusturmeye çabalamisti.

Kazit bulgular Sumer-Akat erken doneminden baslanarak tutulmus olmasi gereken tarih secere kayitlarini,genel olarak,dogrulamaktadir.Anlasiliyor ki,Mezopotamya tapinaklari,eski kayitlarin muhafaza alanlariydi da.Eski Ahit’te, Musa,Tanrinin uyarilari dogrultusunda,Musevilerin gezgin tapinaginin belirli bolumlerini ‘en kutsal’ noktalar haline getirmisti.Oyle ki, agabeyi Harun’u bile ,bir bakima olumle tehdit ederek, 'kutsal anlasma sandik'indan uzak tutmus ;Harun ve ogullarinin bu ‘en kutsal’ sandukaya yaklasmalarini engellemisti. Bu bakimdan,tanrisal alametler,eski yazilar,kayitlar vb. kendileri zaten kutsal,dokunulmaz olan tapinaklarin ‘daha kutsal’, ozel bolumlerinde muhafaza ediliyor olmaliydi.

Bununla birlikte,en eski kayitlar elde bulunuyor olsa bile,onlara anlam verilmesi,eski ses degerleriyle okunmasi ve yeni yazimlara aktarilmasi her durumda kolaylikla basarilmis gibi gorunmuyor.Kuran’da bazi surelerin baslangicinda yer alan, ‘elif,lam,mim’ gibi anlamini sadece tanrinin bildigi kelimecikler,buyuk olasilikla,geçmisten kalan ve artik okunarak anlasilmasi olanaksiz hale gelmis bu tur yazitlarin varligina isaret etmektedir.

Hiç kusku yok ki,yazi anlamlarinin ve rakam yazim degerlerinin geçirdigi degisiklikler,eski tarihin giderek soyutlanan,kutsallasan ozelligi,yeni listelerin hazirligina,hem kelimelerin okunup yeniden yazimi sirasinda ve hem de eski ifadelerin yorumlanmasina belli sekillerde yansimis olmalidir. ‘Kisir’ veya ‘kiz-erkek kardes’ kavramlarini Eski Ahit’in yeni yorumlar temelinde ifade etme çabalari uzerinde durmus ;’kocasina çocuk devretmeyen’ anlamindaki kadin tanimlamasinin sureç içinde kazandigi dogurgan olmayan= ‘kisir’ anlamina ulasan evrime dikkat çekmistik.

Sumer Kiraliyet Listesine gore, Eridu yerlesiminde ‘ilk kiral’ A-lu-lim’di ve 28.800 yil hukum surmus ve-ya yasamisti ; ikincisi ise Alalgar’di ve 36.000 yil hukum surmus ve-ya yasamisti.Yaklasik olarak biliyoruz ki,Liste’nin soz ettigi tarih -4000,-4500 yillarindan daha geriye gitmiyor.Yani butun bu anlatimlar, gunumuzden en fazla 6-6 500 yil kadar oncesinde yasanmis bir tarihin anlatim kayitlaridir.Bu donemde,hem,sonradan olustugu biçimiyle kisisel ‘isim’ler yoktu ;hem de,eger inanilirsa,Liste’ler yuzbinlerce yillik bir donemi sozkonusu ediyordu.

Elimizde veri olarak bulunan bu birkaç çikis noktasi,bizim,ilgili tarihi yeniden kurgulamamizi,’isim’ veya rakamlari yeniden degerlendirebilmemizi olanakli kilmaktadir.Calismalar ilerledikçe A-lulim,Alalgar gibi kavramlarin anlamlari daha belirgin olacaktir.Ote yandan ,listelerde yer alan butun rakam degerlerinin 10,60,360 bolenleri etrafinda odaklanmasi ; 3600 rakaminin,kiraliyet listesinde « 1 sar»lik bir degerbirimi olarak ele alinmasi,4000 yil onceki yazicilarimizin tarihlemedeki yorum yanlislarini ortaya çikarmamiza hizmet edebilecektir.

Kiraliyet listesinde yer alan ‘isim’ veya kavramlarin, hangi dili konusan din gorevlilerince ve hangi alfabeleri nasil kullanarak okuduklarini ve bu okumalara dayanarak yeniden nasil yazilmis olduklarini su anda ayrintilariyla bilmiyoruz.Ozellikle ‘isim’ sanilan kavramlarin,kullanildiklari donemin ses degerleriyle taninabilmesi oldukça sorunlu bir konu olmaliydi.40 asir onceki rahiplerin,kendilerinden 20-30 asir oncesine ait olan kayitlari okumalari sirasinda karsilastiklari guçlukler, gunumuzdeki kutsal kavramlar ile eski tarih arasinda surup giden kesintisiz baglari ortaya koymaya çalisirken karsilastigimiz engellerle temelde ayni olmali idi.Bir kismi sekil,fikir yazi halinde hazirlanmis olmasi gereken daha eski kayitlar,belki,yazici rahiplerimizin elleri altinda bulunuyor olsa da,eski yazim ve okuma tarzlarinin, 10-15 asir içinde ciddi degisiklikler geçirmis olabilecegini tahmin etmek guç degildir.Ayni çizime sahip bir kavram,buyuk olasilikla,bir çok halde, Sumer ve Akad topluluklari tarafindan,hatta Semitik topluluklarin farkli alt guruplari tarafindan,farkli ses degerleriyle ifade ediliyor olmaliydi.Yazi ve okuma, sagdan sola veya soldan saga dogru gerçeklesiyor ;fikir sekil yazidan hecesel ses degere dogru geçis,bir anda degil, sayisiz ara asamalarin toplami olarak yasaniyor olmaliydi.Butun bunlar, onceki kavramlarin ses ve anlam degerlerinin sonraki torunlarca anlasilmasi ve yeniden yaziya geçirilerek yansitilmasi bakimindan ortaya çikan zorluklari kismen ifade edebilirler.

-2000’li yillarin tapinak yazicilari,hiç olmazsa kimi kavramlarin anlamlarini yorumlamakta da guçluklerle karsilasmis olmalidirlar.Cunku,ornegin,su anda bilemedigimiz bir nedenle,erken Sumerler,sadece kayik’a kayik degil,tapinaga da ‘kayik’ diyorlar veya en azindan, tapinagi da ayni kavram veya çizimle ifade ediyor olmaliydilar.Ornegin Enki tanri,E-abzu tapinaginin Mesih’i,Peygamberi Nimgirsig’ten « magur-teknesinin ensi'si » diye bahsediyordu. « Yer,Gok,Su,Agaç » gibi kavramlarin simdi anlasilan anlamlara sahip olamayacagi hakkindaki kuskularimi bir çok kez ifade ettim. Bu bakimdan,eger Sumer torunlari,daha sonraki anlatimlarinda,Nuh’a 3 katli bir ‘gemi’ yaptirabilmisler ise,burada,sozkonusu olan,bu torunlarin ‘uydurma’,’yalan’ uretme arzulari degildi.Kutsiyet kavraminin yanisira,yazi ve okuma sistemine iliskin sureç son derece dogal bir gelisme çizgisi uzerinde ilerlemekte ve onceki yazim biçimleri ve eski kavram degerleri Nuh’a 3 katli gemi yaptirma anlayisina uygun bir altyapi saglamaktaydi.

Kutsal kitaplarin Adem ve Havva kavramlari da,eski tarihin, kendine zamanla yer edinmis kavramlaridir ;bir anda ortaya çikmamis,uydurulmamistir.Eski toplumun baslangiçtaki kimi temel kavramlarinin anlam ve ses degisim surecine bagli olarak sekillenmislerdir.Rahip Beroz’un listesi, « ogul,evlat » anlamli olan ve Dum(u) olarak okuyup tanidigimiz (bunun,baslangiçtaki ses degerini de tam olarak bilmiyoruz) Sumer kavraminin Adem ‘ismi’ne ;Anna-gokyuzu,hava anlamli kavramin da Evva,Evve,Eva,Havva ‘ismi’ne donusum surecini gosteren orneklerden sadece birisidir.

Karsilastirmali olarak duzenledigimiz asagidaki tablo, Sumer-Akad listesinin , eski Yunan dilindeki yazim karsiliklarini içermektedir.

Sehirler

(Sumer

Kiraliyet

Listesi)

Sehirler

(Beros Tercume

Listesi)

Kirallar

Sumer Kiraliyet Listesi)

Kirallar

(Beros TercumeListesi)

1

Eridu

(Nun-ki)

Babil

A-lulim

Alôros

2

Eridu

(Nun-ki)

Babil

A-la(l)-a-gar

Alaparos

3

Bad-tibira

Pautibiblon

(Pantibibla)

En-me-en-lu-an-na

Amêlôn (Amelon)

4

Bad-tibira

Pautibiblon

(Pantibibla)

En-me-en-gal-an-na

Ammenôn (Ammenon)

5

Bad-tibira

Pautibiblon

(Pantibibla)

(A)Megalaros

6

Bad-tibira

Pautibiblon

(Pantibibla)

Dumuzi

Daônos

7

Larak

Larak

En-Sib-zi-an-na

Amempsinos

8

Sippar

Pautibiblon

(Pantibibla)

En-men-dur-Anna

Eve dôrakhos (Euedôrachos)

9

Larak

Ubar-Tutu

Opartes ,

10

(S)urupp(ff)ak

Supuppa

Ziusudra

(utnapistim)

Xisouthros

Bu listede simdilik uzerinde durulmasi gereken nokta,Dumuzi okunmasinin Daonos olarak ve Enmeduranna okunmasinin ise Eve Dorakos ses degerleriyle yansitilmis olmasidir.Butun dunyamizin inanç temeli olan Adem baba ve Havva anamizin,uzerinde pek çok durdugumuz Sumer-Akad kurumlari olan Dumuzi-Inanna iliskisi merkezinde olusmus kavramlara dayandigi anlasiliyor.

Dum(u) veya Mar(u) kelimesi,babanin,karisinin toplum birim aidiyetinden çekip aldigi ilk ogul’un,sonraki sureçte ise giderek ‘evlad’in karsiligiydi.Baslangiçtaki ogul,bir bakima tarihteki gelisim surecine gore,kurban ogul,adak ogul,tanrisal ogul,kisir ogul,yasayan ogul,dol veren ogul,ilk ogul,buyuk ogul… biçimlerinde bir evrim sureci yasamisti.Dumuzi kavrami,bu surecin bir aninda, bu ogul’un kazanmis oldugu ozelligin yansitici ifadesinden ibarettir.Içeriksel bakimdan bizim Adem babamiz,bu ogul’un,Dumuzi-Kiszidum veya Gilgamis-Enkidum biçiminde karsilikli ikiz ogulluk kurumunun henuz ortaya çikmadigi bir asamasinin urunudur.Kutsal kitaplarda Habil-Kabil bu ikiz,buyuk-kuçuk ogul’un karsiligi olarak yer aldigina gore,Adem,bu ogulun Tanriya ait kilindigi,tanrisallastigi andaki konumunun ifadesiydi.Bu an aslinda o denli belirgindir ki, Kuran’da Tanri,butun meleklerin Adem’e secde etmelerini,yani tapmalarini isteyecektir.Bu Adem’e secde etmeyen,Tanriya meydan okuyan Seytan,aslinda karsi toplum birimin Adem’i,Adem esdeger karsiligi olan Marduk’tan baskasi degildi.Ates-gunes kultunun,yani simdiki Sii-alevi kesimin atalarinin Adem’i olan Marduk,gokyuzunde ‘Niburi’ gezegeni haline evrilmeden once,eski toplumun gerçek,elle tutulan,Maruduk’u,Maru+uduk yani Adak ogul’u, « adanmis ogul »u olmali idi.

Eski kayitlarda,bu Dum’un,‘ogul’un ilk hallerini saptamak,aile kurumunun yeni biçimler almasina bagli olarak ,Dumuzi-Gilgamis ‘ikizligi’ni izlemek ve giderek ,tek bir ogulun içinde birlesen ikizligin,seytanin insanin içine girmesi,insanin bizat seytan haline gelis surecini (Dioniyos ayna kultune degin geçirdigi evreleri),yeri geldikçe, izleyebilmemiz mumkundur.

Tammuz,Tamuz,Atena,Adaniya,Adonis,Adem,Adam,Adamos turu okumalarin anlattigi ;erkek ve disi yonleriyle de taninan Dum kavrami,demek ki,ayni zamanda,Dum kavraminin kutsal kiz evladi da anlatmaya basladigi bir donemin urunuydu.Bir toplum birimin kutsal varligini,anlaticimizin bize yansitmasina gore,erkek veya disi cins yonleriyle de taniyabiliyoruz. Inanna,bir yandan babanin kutsal kiz evladinin temsilcisi olarak karsimiza çikiyor ise,ote yonden de,mavi sakalli bir erkek olarak da algilanabiliyordu.Nanna ,bir anlatima gore kutsal kadin ise,oteki bir anlatimda kutsal erkek tanri olabiliyordu.Kutsal damat,yasayan evlat Dumuzi’nin,Inanna’nin tanimlarindan biri olarak kullanilan «Ama usumgal anna» (« Gogun ejderha annesi») olarak da tanitilmasi ,bu nedenledir.(1)

Binlerce yillik bir sureç içinde,farkli toplum birimler arasi ittifak duzeninin yerlesik hal almaya baslamasina bagli olarak, kutsal varliklarin cinsiyeti de giderek sabitlesir ve bu ittifak içinde kaynasmaya baslayan yeni toplulugun erkek ve disi tanrilari olarak ayrismasini tamamlarlar.

Beroz donusturmelerindeki ,v=n harf takasi ; alfabe sesdeger donusumu,Sumer-Akat kavramlarinin çok onceki yuzyillardan bu yana surup giden kulturel alisverisin yakin donemdeki orneklerinden birisidir.Bu sureci,Semitik dillerde,Hititlerde,Urartularda izlemek ilginç sonuçlar ortaya çikarabilir.Anna kavrami,basit alfabe donusumu ile Beros tarafindan eski Yunan dilinde yazilirken Avva,Eve biçimini almistir . Beros burada,tanikligina basvurabildigimiz bir ornektir,ama tek olmadigini Hesiod’un Tanrilarin Soykutugu,Homeros’un Ilyada’si da gosteriyor. Bu tur sesdegersel kavram donusturmeler,herhalde,çok daha oncesinden itibaren baslamis olmaliydi.Modern Yunan kilisesi,onlarin Sumer-Akat gelenekleri ile olan iliskilerinin derinliginin dinsel alandaki tescilidir.

safakacmaz@yahoo.com

(1)Yeri gelmisken saptamak gerekir ki,anlaticimiza bagli olarak,guzeller guzeli Inanna,ayni zamanda « Sahmaran » olarak da okunabilen bir varlikti.(Bir Sahmaran çizimi.Buyutulebilir)

Sahmaran ses degeri ile ifade edilen varlik,yilan motifi ile bagintili kadindi ki,Dumuzi’nin karisi olan Inanna’nin,ates,yilan motifleriyle one çikan Gilgamis,Nemrut,Marduk çizgisine bagli topluluklarin kadin temsilcisi oldugunu anliyoruz.Eski Ahit ve Kuran’da,kismen bozulmus bir sekilde,seytan ve yilan aynilastirilir ve Inanna (Havva),bu seytan-yilan’in soyu ile iliskili kadin olarak gorunur.Bu bakimdan,Inanna’yi Sahmaran olarak tanimlayacak olan topluluk,Inanna’nin ait oldugu topluluk degil,onun disindaki,karsisindaki bir topluluk olabilirdi.

Sumer-Akat ve çevre topluluklarin ‘ulu’ anlamina gelen kavramlari En,Enu,El,Bel,An,Sar,Sah,Aga gibi farkli ses degerleri ile ifade ediliyordu ve dogal olarak bunlar birbirlerinin esdegeri olarak kullaniliyordu.Kavramlarin anlam veya sesdeger donusumlerinde,bazi hallerde kavrami olusturan butun hece veya kelimeciklerin degil de,sadece bazi kisimlarinin karsiligi konulmus,oteki bolumler ise korunarak devralinmis gibi gorunuyor.

Yukaridaki listede yer alan “En-me-en-dur-an-na” yazimli kavram,baska bazi metinlerde “En-me-en-dur-an-ki” olarak da yer almakta (Dhorme,Choix de textes ...p.40,)(Meissner,Babylonnien und Assyrien,II,p.54) ve ‘Yer ile Gogun birligi” gibi bir anlam tasimaktaydi.Sippar’daki tapinagin da adiydi. Sesdeger bakimindan bu kavramin ne olçude dogru çozumlendigini bilmiyoruz ama Beroz tarafindan karsiligi, Eve dôrakhos biçiminde aktarilan bu “En-me-en-dur-an-na(ki)” kavramidir.Kendi anlam ve ses degerleriyle bu kavrami kendileri için kullananlarin disinda olan,hatta bunlarin karsisinda bulunan bir baska topluluk, « Sah-mar-an(na) » sozleriyle, Inanna’yi, « Gogun sah evladi », « Hava’nin evlat(lar)inin Sahi » biçiminde çevirebilecegimiz anlamlarla karsilamis olabilir.