9.5.2006
29.03.05
Insan kurbani taslayarak oldurme metodu, uygarlasma çizgisi içinde, ’Taslama’ seklinde bir edebiyat biçimine degin gerilemis ise, gazetelerde ‘tas’,’taslama’ gibi kose basliklari kullananlarin,hiç olmazsa bu surecin nasil yasanmis olabildigine iliskin fikir edinmeye calismalari yerinde olurdu.Gorece geri ulkelerin onulmaz ve belki, bir yonuyle de ilerletici olan nihilizmi,bizde,kavrayis derinlestirici bir karsi çikis çabasi olarak degil,‘tanri sozunden tiksinme’, islam’da ‘seytan taslama saçmaligi’ gibi içerikten yoksun soylem biçimleri olarak da yasanmistir.Din denilince Islam’i,peygamber denilince Muhammed’i ele almak , din adami ve din karsitlari bakimindan genel,verimsiz bir bulusma noktasi olagelmistir.
Kurban sunum rituellerinin veya haci olabilmek için once seytan taslama gibi... geleneklerin kokenlerini incelemeye basladigimizda,kendimizi,eski toplumda, insan oldurmenin kontrol altina alinmasi ile baslayabilmis olan ilk uygarlasma alaninda buluruz.Erken Sumer-Akkad donemi,bu noktayi,ustelik bize yazili kayitlar uzerinden aktarmaktadir.Bu kayitlar farkli tanrilara,farkli kurban sunuldugunu;bazi kurbanlarin bazi tanrilara sunumunun yasak oldugunu gostermekle ise basliyor:
“Samas’in tapinaginda;tanri Sakhan’a koyun sunulmayacak.Sin’in tapinaginda;tanri Harru’ya inek (eti) sunulmayacakTanriça Belet-seri’ye kus sunulmayacak;tanriça Eres-kigal’a kus ve inek sunulmayacak”(E.Dhorme.Les Religions de Babylonie....p.226)
Burada saptanmasi gereken çok onemli nokta sudur:Erken Sumer tabletlerindeki tanrilar,baslangiçta,hiç bir sekilde hayvan tanimli veya hayvanlarla iliskili degillerdi.Sumer-Akad Yaratilis’inin erken anlatim ilahilerinde ,sozkonusu edilen kutsal varliklar,erkek veya disi olduklari bile pek belirgin olmayan ve daha sonralari ‘su’,’ates-gok-gunes’-gokyuzu;kara,yer,toprak anlamli Yer ve Yeralti olarak yorumlanacak olan kavramlarla ifade edilen maddi varliklardi.(1)
Erken Sumer anlatimlarinin ‘su’,’ates’,’gok’,’yer”,’yeralti’ gibi kutsal varliklari,bu asamada, henuz hayvan totem donemine geçmemis olan bir toplumla karsi karsiya bulundugumuzu gosteriyor.Eski toplumun duzenlenis surecinin kavranmasi bakimindan,bu ayrim noktasinin saptanmasi çok buyuk oneme sahiptir. Hayvan motifli kutsallik kavrami,hayvan ve bitki turleri ile betimlenen tanrilar ve giderek bizzat kutsal olan hayvan-bitkiler, Sumer-Akad topluluklarinda,daha sonra ve giderek ortaya çikmistir. Bu surecin gelismis noktasinda,ornegin ‘kutsal boga’ ve ‘kutsal inek’ denildiginde bir erkek ve disi tanri(ça) anlatilmis oluyordu.Bu asamada artik tanrilarin ve-ya kutsal varliklarin hayvan ve giderek tarim urunu bitkiler olarak tanimlanmaya basladiklarini da goruruz.Bu donem,topluluk varliklarinin birer hayvan(bitki) totemle birbirlerinden ayristirildiklari asamadir.Yenileri, eskileri takip ettikleri için,karismis bir gorunum sunan ilahilerin dikkatli bir siniflamasi;bunlardaki anlatimlarin farkli toplumsal donemlere iliskin olduklarina suphe birakmaz.Toplum bilim yasalarina yeterince vakif olmayan Sumer uzmanlarimiz,tarihin bu surecini de yeterince anlayamamis ,saptayamamis ve dolayisiyla yansitamamislardir.Sayin H.Cig’in bilimkurgu ve masal kitabi ozelligindeki akratim duzeyi,nerede bulunuldugunun çarpici orneklerini olusturur.
Sumer adi verilen topluluklarda,’su’,’ates-gok’,’toprak’ kavramlari ile ifade edilen kutsiyet kavrayisinin, ( bu kavramlarin baslangiçtaki hallerinin beyaz,kirmizi,kara,yesil gibi renk ayirimi ifadeleri olduguna deginmistik) maddi varliklardan baslayarak ,dogrudan dogruya hayvan (ve bitki) dunyasina dogru evrim gostermis olmasinin nedeni,hiç de, eski toplumun bitki ve hayvan dunyasi karsisindaki acizligi,korkusu vb. degildi.Hayvan ve bitki toteme geçis sureci,eski toplumun bir gerileyisinin degil,uygarlasmasinin gostergesidir.Cunku,eski toplum,bunyesinde tasidigi insan kurban sunum ve tuketim edimini,yani yamyamligi,sadece,bu hayvan ve bitkiler araciligiyla asabilecekti.Insan yerine sunulan boga,okuz,esek,koyun,keci,domuz,balik... (ve giderek tarimsal urunler) toplumsal iliskilerde hem karsilikli paylasim duzeninin orgutlenmesinde, bundan daha onemlisi,insan kurban sunumunun ortadan kaldirilmasi yonunde ilerleyebilmek için gerekliydi.Kurban rituellerinde hayvan objesinin bir insan gibi (olarak) ele alindigini gosteren kalintilarin gerisinde, toplum birimlerin, kendilerini hayvan totemler araciligiyla ifade etmeye basladiklari donemin yaklasimi bulunur.
Eski toplumun,hayvan (ve bitki) totemler halinde orgutlenebilmesinin on kosulu,bu topluluklarin hayvanlari evcillestirebildigi ve giderek tarimciliga basladiklari doneme ulasabilmis olmalariydi.Dolayisiyla totem donemi,eski toplumda toplayicilik donemine degil,yerlesik ve yari-yerlesik hale geçis donemine denk duser.
Bu geçis surecinin ,butun alanlarda , ne olçude bilinçli olarak yasandigini saptama olanagimiz yok.Fakat,kandas her toplum birimin sadece kendi toplulugunu ‘insan’,oteki topluluklari ise baska tur bir yaratik olarak gorme dogal mantiginin,butun bu gelismeleri hazirlayici bir zemin yaratmis oldugunu tahmin edebiliriz.Erken Sumer kayitlarinin akrep insan,balik insan biçimli geçis donemi tanimlari, ‘akrep’,’balik’,’domuz’,’esek’,’kopek’,koyun’,’inek-boga-okuz’ hayvan isimlerinin çesitli topluluklarin tanimlanmasi olarak kullanilmis olduguna isaret eder niteliktedir.Bu ayrimi,kutsal kitaplarda insan ve melek,insan ve ejderha,insan ve cinler toplulugu tanimlari uzerinden izleriz.Topluluk yaratilis anlatimlarinda ,ana ve baba yanindan hiç olmazsa bir tarafin hayvan veya bitki olmus olmasi olgusu da totem gecismesini dogruluyor.Her sosyal kurum gibi totemizm zamanla bozulmus ,her turden hayvan ismiyle ozdes topluluklara dogru yayilmis ise de,baslangiç donemindeki topluluklarin kullandigi hayvan-bitki totemlerinin tam listesini, kullanilan kurban sunu turleri ; ‘yasam yiyecekleri’ ve ‘yasam içecekleri’ ;kutsal ve haram yiyecek-içecekler uzerinden dikkatli bir çalismayla ,hiç olmazsa yaklasik olarak, ortaya çikarabilmemiz mumkundur.
Tufan olarak aktarilan ve bize ‘Tanrinin suda bogmasi’ yoluyla yokedis olarak ulasmis olan olay,Sumer-Akkad toplulugunda yaygin ve sistemli olarak kullanilan bir kurban sunum biçiminin tanimiydi.Tanrilar,yokedis için mutlaka ‘tufan’ istiyorlar ve bunu ‘suda bogarak oldurme’ biçiminde dusunuyorlarsa,bu tutum nedensiz degildi.Sonradan ‘seller-sular’ biçimiyle yorumlanacak olan Tufan,Sumer-Akad topluluklarinda torensel bir insan kurban sunum ve hazirlik biçiminin tanimidir.Sonuçlandirilmasi bay Kramer tarafindan yapilan bir tablet çozumlenmesine gore,bu donemdeki Sumer toplulugu,kendini yonetirken uyulmasi gereken bir dizi kurallari daha o zamandan olusturmus durumdaydi.Bay Kramer, hakli olarak bunlari, kutsal kanun ve kurallar,’me’ler olarak yorumlamistir.Bu ‘me’ler, o donemdeki toplumun ana çercevesi hakkinda son derece onemli bilgileri yansitmaktadir.Bu listede kanunlarin bir tanesi olarak yer alan Tufan,tanrilarin bir defaya mahsus bir cezalandirma eylemlerinin araci degildi.Tersine,Sumerlerin me’ler arasinda siraladigi ‘Tufan’, topluma yon veren ve sistemli uygulanmasi gereken kutsal uygulama kurumlarindan birisi idi.(2)
Anlatici toplum birimimiz bu Tufan’da ‘insan’ olarak yer almis ise, oteki topluluklar da ‘hayvan,kus,surungen..’ler olarak yer almislardi. Boylece Tanri-lar-in , neden sadece ‘insanlari’ degil de,”hayvan,kus,surungen ve deniz yaratiklarini” da cezalandiran bir Tufan yapmis olduklari açikliga kavusur.Tufan,degisik topluluklarin ,insan,hayvan,kus,surungen ve deniz yaratigi olarak birlikte gerçeklestirdigi toplu,kutsal,bir insan kurban sunum toreniydi.Katilimcilar kurban ayininin hem hedefi,hem de duzenleyicileri olarak gorunuyor.Kutsal ,kurumsal bir insan kurban toren biçimi olan Tufan’in,bize,tek ve buyuk bir olay olarak yansimasi bir çok nedene bagli olmalidir.Buyuk olasilikla,bu kurban toreni sonuncu genel torendi.Cunku eski kayitlara ve onlara dayanan Eski Ahit’e gore,tanri-lar, bu torenin içinde bir daha Tufan yapmama karari almislardi.Ote yandan bu Tufan,sonraki Musevi soyunun atalari olan toplulugun surgun edilmesi ile sonuçlanmis gorunuyor.Israel atalarinin muzmin surgun ozelliklerinde,eski Mezopotamya tanrilarinin,bolge topluluklarinin temsilcileri olarak aldiklari surgun karari tayin edici olmus gibidir.Musevi toplulugun atalarini binlerce yil ayakta tutan da, bu Tufan toreninde tanrilarin onlari surdukleri, ‘vaad ettikleri toprak’ motifi olmus olmalidir. O donemin tapinaklarinda toplu kazanlarin kuruldugu bir insan kurban toreni olan Tufan,daha çok Musevi toplulugu anilari uzerinden dunyamiza bir milat haliyle ulasmistir.Islamin cehennemindeki ates,kaynar su ve irin motifleri;dogum,olum,gecis ve arinma torenlerinin kutsal kazani;Israel’in gezgin (Tanri ile) Bulusma Cadiri’nin girisine yerlestirilen sembolik kutsal kazani.... Tufan’da da uygulanan eski yamyamlik ediminin kalintilarini yasatir. (3)
Bir kural olarak,sunu soyleyebiliriz ki, hayvan-bitki totemle tanimlanan toplum birimlerde,totem tabusu,bu toplulugun kendi içinde yamyamlik edimini yasaklama anlatim biçimlerinden birisidir.Topluluklarin totem hayvan veya bitkilerini kurban olarak sunmalari,yemeleri veya tabu addetmeleri onlarin iç yamyamlik ozelliklerinin nasil biçimlenmis oldugunu gosterir.Musevilik veya Islam’da domuz dokunulmazlik olcusunde tabu hayvan ise,bu demektir ki,bu geleneklerin dayandigi domuz totemli eski toplum birim,iç yamyamligi tam bir kesinlikle asmis durumdaydi. Domuzun Sumer-Akad doneminin yaygin bir sunum hayvani oldugunu,tablet kayitlarindan biliyoruz.Eger,kimi tabu hayvanlar,’guç almak’,’kutsal hale gelmek’ vb. gibi gerekçelerle, yilin sadece belli ay veya gunlerinde yenilebiliyorsa,ki bazi Asya topluluklarinda boyle uygulamalar goruyoruz, bu durumda,ilgili toplulugumuz,uygarlik surecine dahil olurken, kendi toplulugundan bireyleri kurban sunmayi,radikal bir sekilde yasaklamayi becerebilmis degildir;eski guçlu gelenekler sadece kontrol altina alinarak sinirlanmakla yetinilmistir. Her zaman degil,sadece, yilin,ayin veya haftanin belli gunlerinde yenilmesi yasak hayvan veya oteki yiyeceklerin(ornegin baligin, yasli hiristiyan firansizlar arasinda,bolgelere gore,persembe veya Cuma gunu yememe seklinde kaybolmakta olan bir gelenek oldugunu biliyorum);bazi hallerde ise,belirli takvim degerlerine gore mutlaka yenilmesi gibi uygulamalarin gerisinde,genel olarak eski iç ve dis yamyamlik izleri bulunur.Soylemeye gerek yok ki,bu topluluklar,totem hayvan-bitkiye geçmeden once,kurban uygulamasini insan kurban olarak gerçeklestiriyorlardi.
Degisik din veya mezheplerde kopegin,tavsanin, domuzun yenilmesi ve-ya dokunulmasi yasak, tabu hayvan olmasinin nedenlerini,anlamsiz ‘açiklamalarda’ degil, eski toplumun totem hayvan-bitkilerle olan iliski biçimlerinde aramak gerekir.Eski toplum,bildigi ve uyguladigi gorenekleri bize iletirken,bazan ayrinti vermez;çunku o toplulukta , ornegin kus kurban sunumu denildiginde bundan kumru veya guvercin’i anlamak ortak bir kani halindedir.Musa yasalarinda kus sunumuyla kumru ve guvercininin kastedildigini goruyoruz.Eger,gunumuzde,erkek,sevgili esine ‘guvercinim’,’kumrum’ diyorsa ;sevgili es ,ilk bakisiyla,okunu, bir baska organa degil kalbin tam ortasina geçirmis sayiliyorsa;bir firansiz, kadini ‘tavuk’,erkegi ‘horoz’ kavramlariyla da tanimliyabiliyorsa, kadina karsi sevgi ve istek ifadesi olarak ’tavugum,civcivim’ diyorsa,Dostoyevski romanlarinin erkegi,Rus kadinlarini ‘kusum’ diye oksuyorsa , butun bunlarda ‘garip’lik veya ‘anlamsiz’liklar degil,tarihsel bir destek aramanin çagrisini isitmeliyiz.Kutsal kitaplarda peygamberler ‘Kus dili’ biliyor ise,"gözü açılmış olan”,Beor oğlu Balam’in esegi dile gelip konusabiliyor ise,Yunus baligi derisi giyinmis Enki rahipleri balik dilinden anlayabiliyorsa,eski kayitlari bir baska tarzda ‘okumaya’ çalismanin ne kadar verimli olabilecegi , sonucu çikarmamiz gerekir.Bu çabalar,insan toplumunun bugununu,dunu anlamadan anlamak mumkun olamayacagi için de gereklidir.
Kurbanin iç organlari,erken Sumer’ler doneminden itibaren taniniyor ve sunu olarak tanrilar arasinda ozenle paylastiriliyordu.Uruk’taki Anum tapinaginda sunularin en degerlisi inek yuregi ile koyun basi idi.Sununun bobrek,but ve cigerleri,ozel olarak ayristiriliyordu.Gunumuzde hemen her dilde sevgi ifade eden kalp veya yurek sozcuklerinin iman,inanç,itikat ifade eden kavramlar da olmasi, eski toplumun geçmisteki kurban paylasim iliskilerinden oturudur.‘Iman veya itikat,”oyle olsun’ anlamindaki ‘amin-amen’ sozu etrafina kurulmus bir ittifak sozudur gerçekte.Eski veya Yeni Ahit,iki veya daha fazla topluluk yerine,bir toplulugun temsilci tanri ile yaptigi ittifak nedeniyle ‘Ahit-Akit,Antlasma’ diye anilir. Eski Ahit,bastan asagi, Tanri ile Israel toplulugu arasinda yapilmis anlasmalarin,bu anlasmalarin yinelenmesinin,bozulmasinin anlatimindan olusur.Tanrisal anlasmalarin gerisinde,eski toplum birimlerin kurban sunumu ve kan içimi (ant içmek) ile yapmis oldugu ittifak toplantilari vardi.Kurbanin,belki tanrisallasacak bir yoneticinin Yuregi,taraflarin anlasmalarini taçlandiran kurban organi olarak one çikmisa benziyor.Gelismis Misir hekimliginin gerisinde,kurbanin iç organlariyla tanisiklik doguran misir mumyaciliginin bulunmasi rastlanti degildir.Olu bedeni koruma çabalarinin gelistigi bir donemde surmekte olan yamyamligin iç organlari tuketmesini gizleme durtusuyle bagintili gorunen Misir mumyaciligi,bu nedenle Misir hekimliginin de olusmasinin zeminini yaratmis olmali.Organ ve kan nakline karsi duran ABD merkezli mezheplerin redci tutumlarinin gerisinde,onlar bilincinde olsun veya olmasin,Museviligin tanrisinin,Tufan’dan sonra kan içme yasagi ile kurbani butun halinde sunma ve tuketme biçimli uygulamalari yer alir.Bazi topluluklarda basin kesilmis olmasi çok onemli iken,oteki bazi topluluklarda kurbanin ‘butunlugu’,one çikar.Bu,kan akitma konusuyla ilgili bir ayrisma olmalidir.Bu topluluklar için,hastalikli olmayan anlaminda yorumlanan ‘kurbanin kusursuzlugu’ deyimi bir kurbanin eksiksiz olmasini anlatiyor olmaliydi.Disleri,boynuzlari veya tirnaklari eksik olan bir hayvanin ‘kusurlu’ sayilarak kurban edilmemesinin ‘saglik’ gerekçeleriyle açiklanmasi zordur.Ilyada’nin ‘kusursuz kiz ve erkek ogul ve kizlari’ taniminda da,belki,çesitli uzuvlari daha onceden adanmamis erkek ve kiz çocuk taniminin bozulmus halini bulmak mumkun olabilir.
Sumer ve Akad (ve oteki komsu topluluklar) arasindaki karsilikli toplumsal duzenlenisin bir urunu olarak dogabilecek olan eski Mezopotamya uygarligi,topluluklarin birbirlerinden ayristirilmasi,tam anlamiyla zit kilinmasi uzerine oturan bir ittifak olarak sekillenmistir.Bu onemli bir saptamadir.O kadar ki,Sumerlerin dualarini ,sunmadan once kurbanin sag kulagina;Akadlarin ise sol kulagina mirildanmalari bir kuraldi.Sumer kaynakli tanrilar ve onun Hititli etkilenmelerinde ‘sag yon’ kavrami tanrisal,ustun,kutsal bir anlayis olarak surmustur.Anadolu uygarliklariyla ilgili çalismalarinda bay Akurgal, sag yon kavraminin onlarda kutsiyet tasidigini belirlemisti.Buna karsilik Akadlar veya onlardan etkilenmis veya onlarin devami olan topluluklarda sol kol,sol yon kavrami ustun olmaliydi.Gerçekten de Suz kalintilarindaki kurban sunum desenlerinde ,sunulacak kurbani sol kolda ve kalbinin uzerine bastirarak tutan figurler bunu dogruluyor.Sag ve sol yon kavrami daha sonralari Hititlerden,Aramilere,Musa toplumundan Islama degin kutsal soylemin parçalari olarak yer alip gelmistir.Islamin sag ve sol melekleri;sag yon kutsalligi Sumer-Akad doneminden bu yana suren bir gelenegin parçasiydi.Bay Ilhan Arsel’in,Islam’da ‘sag-sol yon’ kavrami ile ilgili yazilari,onun derinligi olmayan yetersiz yorumlarindan bir digeridir.Bay Aksel,Kuran’da sag kavramina kutsallik verilmis olmasinin bir adim otesine geçmeyi bile beceremez. Onun din kavrayisi,Kuran,Buhari ve Diyanet yorumlari ile sinirlidir. Kuran’in dayandigi Eski Ahit’te ,Musa’nin tanrisinin da ‘sag’ yon kavrami ile çok ilgili oldugunu goruyoruz:
"Sağ elin, ya Rab,
Senin sağ elin, ne korkunç güce sahiptir.
Altında düşmanlar kırılır.”
“Musa koçu kesti. Kanını Harun'un sağ kulak memesine, sağ elinin ve sağ ayağının baş parmaklarına sürdü.” (Lev.8: 23)
Sag ve sol butlarin ulesiminde de gorulen sag - sol yon ayrimi kurbanin etinin dagilimi ile de ilgili olmalidir.Toplum birimlerin,ortak bir kibleye gore yerlesim duzeninden baslayan,ortadaki tanriya,tanrisal alana,dokunulmaz kibleye gore sag veya sol tarafta yerlesik bulunmak biçimiyle de (bu modern devlet ve misafir karsilama,agirlama duzenine degin gelmistir) devam eden yon kavrami,modern politikada sagci ve sol’cu olmak ayirim ozelligine kavusmadan once , eski toplumun ,kurban ulesimi dahil,iliskiler duzenine ait kavramlardi.Bu ayrimin ortaya çikabilecegi temel, karsilikli ikili ittifak duzeni olabilirdi.Bunun, Dumuzi-Enkidum,Enkidum-Gilgamis ikizlesmesinde ,cift basli kartal,cift basli balta,cift basli kiliç... gibi motiflerde yansimalarini gormustuk.
Eski toplumda kurban sununun,sadece turleri degil,hazirlik tarzi da bir ayrisma konusu olarak kullanilmistir.Avrupali uzmanlarimiz,eski toplumda, yasak,tabu yiyecekler bagintisinda ‘çig’ veya ‘pismis yiyecek’ ayriminin bulundugunu saptamislardi.Fakat Sumer-Akad toplulugu,pismis veya çig ayriminin,daha ileri duzeydeki ayrisima dayandigini,pisirilme biçimlerinin de toplumbirimler arasinda ayristirilmis olduguna suphe birakmiyor.Eski Ahit’te tanri,Israel topluluguna,kuzu veya oglagin “eti (ni) çiğ veya haşlanmış olarak değil, başı, bacakları, bağırsakları ve işkembesiyle birlikte kızartarak yiyeceksiniz” seklinde buyruk vermis ise,bunun nedeni,Sumer-Akad erken topluluklarinin, yiyecegin farkli pisirilme biçimlerini de aralarinda ayristirmis olmalarindandi.Kutsal yiyecekleri incelemeye basladigimizda , çig,haslama (olu veya dugun yemekleri) ve aydinlanmaci Bati’nin ‘aydinlanma’ araci olan isik-ates’i uzerindeki kizartma biçimlerinin kurumsal olarak var oldugunu goruyoruz.Cig kofte,goreneklerde,Nemrut-Marduk yoresinde kutsal erkek et yemegi olarak kalmis ise,Ilyada kahramanlari,Musa toplumu,Aramiler, Siiler,Sufiler kizartma geleneginin surduruculeri olarak ‘od’,ates,ziya,gunes etrafinda toparlanmislardi.Abraham yola,kurban edecegi ogluyla beraber, onceden hazirladigi odunlari esegine yukleyerek yola çikar.Ilyada topluluklari,cenaze toreni için butun bir gun dagdan tomruklar tasirlar.Nazar degmesin diye uzerine parmak tiklatilan odun,eski toplumun kutsal kurban toreninin vazgecilmez bir yakma araci oldugu içindir de.Odun,agaç kultu,bu noktada,tek basina degil,ates çagristirici oge olarak kutsanir.
‘Gunduzun serri gecenin hayrindan daha hayirlidir’ deyimi buyuk olasilikla eski toplumun kurban sunum zamanlamasiyla ilgiliydi.Kurban,farkli gelenekler bakimindan ya gece (yarisi) veya gunduz safaktan sonra sunulmaliydi.Gudea silindir tabletini incelerken yeni yil toreninin gunesin isiklari Lagas uzerine parladiktan sonra basliyor oldugunu gormustuk. Buna karsilik Musa toplumu,Misir’dan ayrildiktan sonra, tanri tarafindan kurallastirilan yeni yil bayramini tam gece yarisi,kizartilmis kurbani yiyerek kutlayacakti.Tanri,bu yeni yilda,Misir’i bastan asagi,fakat tam gece yarisi dolasacakti.Yilbasi’nin tam geceyarisi kutlanmasi,herhalde,zaman duzeneginden once,boyle bir gelenege dayaniyor olmalidir.
Butun bu noktalar,sembolik seytan taslamanin veya insani taslayarak oldurme uygulamasinin kaynaklarini arastirmanin,’eski toplum cehaleti’ gerekçesine siginti olmaktan daha verimli bir davranis olacagini gostermeye yeterlidir.
safakacmaz@yahoo.com
(1)Eski Yunan birikiminin içinde yeseren ‘doga felsefesi’ ve devami olan aydinlanmaci maddecilik,bu bakimdan ‘idea’ karsisinda kendisini pek saglam konumlandirmis sayilamaz. Eski Ahit ve Kuran’da,Su’larin var sayildigi bir yaratilis anlatimi bulundugunu gormustuk.Kuran ustelik insan’i su veya topraktan ,Seytan’i ise atesten yaratilmis kabul eder.Yaratan bir tanri ise de,tanrinin yaratma ogeleri su,toprak,ates gibi maddi varliklardir.Bu bakimdan , yaratilisin ilk ogelerinin su,ates,toprak gibi maddi varliklar oldugunu ileri surmus olmakla materyalizm,idealizm karsisinda kendini pek guçlu kilabilmis sayilamazdi.
Eski Yunan’a ait sanilan ve içerisinden doga felsefeciliginin dogdugu birikimi olusturan ve Hesiod vb. tarafindan aktarilan tanrisal yaratilis anlatimlarinin Sumer-Akkad kaynakli olduklari,batili bilim adamlarimiz tarafindan da,Sumer yazini tanindikca, simdi artik daha çok gorulebilmektedir.
2) Onemi pek farkedilmeyen asagidaki metinin, bay Kramer tarafindan da,yeterince degerlendirilmis oldugunu soyleyemeyiz.Kutsal kitaplarin tarihte bir tek kez olmus gibi degerlendirdigi Tufan ,bu metinde, kurallardan birisi olarak yer almisti. Bay Kramer konuyu soyle aktarmaktadir:
“Biz bu eski "antropolojik" bilgi ôrnegini çok sevilen Sumer tannçasi Inanna için yazilmis bir mitolojide kullanildigi için elde etmis bulunuyoruz. Yüzden fazla olan bu kültür elementIeri hikâyede 4 defa tekrarlandigindan, metnin birçok yerlerinin kirik olmasma ragmen, büyük kismini tamamlamak mümkün olmustur. ÏIk olarak 1911 de David W. Myhrman bu mitolojinin Üniversite Müzesinde bulunan bir parçasini yaymlamistir. 3 yil sonra Arno Poebel Philadelphia'da bulunan bu kompozisyona ait üst sol kôsesi kirik 6 sütunlu iyi korunmus bir tabeleti yaymladi. Bu kirik koseyi de 1937'de istanbul Eski Sark Eserleri Müzesinde bulmam benim için bir sans oldu. Mitolojinin büyük bir klsml 1914'de kopya edilip yayimlanmis olmasina ragmen hikâyede bir anlam baglantlsl olmadigindan 've akla yakin bir tamamlama yapilamadindan dan çevirisi denenmedi. istanbul'da buldugum ve kopya ettigim parça metinde eksik olan ipucunu verdi ve sonuç olarak Sumer'in bütün insanlastirilmis olan tanrilarinin bu hos hikâyesinin, ilk defa Sumerian Mythology (Page 64-68) de taslagini ve çôzümünü verdim.
Burada listenin anlasilan kismini Sumer yazarinin seçmis oldugu siraya gôre veriyoruz:
1) Beylik,
2) Tanrilik,
3) Yüceltilmislik ve ebedi taç,
4) Kirallik tahtli,
5) Yüceltilmis kirallik asasi,
6) Hükümdarlik nisani,
7) yüceltilmis kutsal yer,
8) Çobanlik,
9) Kirallik,
10) Süresiz hanimlik,
11) "Tanrisal hanimlik" (rahibelik gôrevi),
12) isib (rahiplik gorevi),
13) Lumah (rahiplik gôrevi),
14) gutuk (rahiplik gôrevi),
15 )Dogruluk (Adalet)
16) Yer alti dunyasina inis
17) Yeralti dunyasindan çikis
18) Kurgaru (hadim)
19 )Girbadara (hadim),
20) sagursak (hadim),
21) (Savas) sancagi,
22) Tufan
23) Silahlar (?),
24) Cinsel doyum,
25) Fahiselik,
26) Kanun(?),
27) Suçlama,
28) Sanat,
29) Tapmak,
30) "Gôgün kutsal fahiseligi",
31) gusilim (çalgi),
32) Müzik,
33) Yaslilik,
34) Kahramanlik,
35) Güç,
36) Düsmanlik,
37) Namusluluk,
38) Sehirlerin yikilisi,
39) Agit,
40) Kalbin sevinci,
41) Yalan,
42) Memleketin baskaldirmasi,
43) Iyilik,
44) Adalet,
45) Tahta isçiligi sanati,
46) Maden isçiligi sanati,
47) Katiplik,
48) Demircilik isi,
49) Dericilik isi,
50) Yapi isi,
51) Sepet isi,
52) Bilgelik,
53) Dikkat,
54) Kutsal temizlenme,
55) Korku,
56) Terôr,
57) Kàvga
58) Bans,
59) Yorgunluk,
60) Zafer,
61) Nasihat-uyari
62) Sikintili kalp,
63) Hüküm,
64) Karar,
65)Lili (çalgi)
66) ub (çalgi),
67) mesi (çalgi),
68) Ala (çalgi)” (S.N.Kramer. Tarih Sumer’de Baslar.TTK basimevi 1990 s.82)
(3) (Eski Ahit)
Yıkanma Kazanı
RAB Musa'ya şöyle dedi:
"Yıkanmak için tunç* bir kazan yap. Ayaklığı da tunçtan olacak. Buluşma Çadırı ile sunağın arasına koyup içine su doldur.
Harun'la oğulları ellerini, ayaklarını orada yıkayacaklar.
Buluşma Çadırı'na girmeden ya da RAB için yakılan sunuyu
sunarak hizmet etmek üzere sunağa yaklaşmadan önce, ölmemek için ellerini, ayaklarını yıkamalılar. Harun'la soyunun bütün kuşakları boyunca sürekli bir kural olacak bu."
Kazanı çadırla sunak arasına koyup içine su doldur.
Çadırın çevresini avluyla kapat, avlunun girişine perdesini as.
"Sonra mesh yağıyla konutu ve içindeki bütün eşyaları meshederek* kutsal kıl. Böylece konutla takımları kutsal olacak.
Yakmalık sunu sunağıyla takımlarını meshet, sunağı kutsal
kıl. Sunak çok kutsal olacak.
Kazan ve kazan ayaklığını meshederek kutsal kıl.
"Harun'la oğullarını Buluşma Çadırı'nın giriş bölümüne getirip yıka.
Kazanı Buluşma Çadırı ile sunak arasına koydu, yıkanmak için içine su doldurdu.
Musa, Harun ve Harun'un oğulları ellerini, ayaklarını orada yıkadılar.
Ne zaman Buluşma Çadırı'na girip sunağa yaklaşsalar RAB'bin
Musa'ya buyurduğu gibi orada yıkandılar.”