24.01.2008

Renk'lerin Din Ve Bayraklardaki Yeri

Saturday, Mart 10, 2007

'"http://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_Durzibayragi.gif"

5 renkli Dürzi inanç sembolü

***

http://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_bayragi.gifhttp://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_kuveytbayragi.gifhttp://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_suriyebayragi.gif

Irak,Iran,Kuveyt,Suriye


http://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_lubnan.gifhttp://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_suudi_arab.gifhttp://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_urdun.gif
Lubnan,Suudi,Urdun

http://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_israil.gifhttp://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_yunanistan.gif

israil,Yunanistan


(

Mezopotamya'da Renk'lerin Din Ve Bayraklardaki Yeri

(Siyah renk,'Yer/ Toprak','Karabaşlılar' ile ilgili görünüyor.

"Yer ve Gök" sembolleri ile temsil

edilen topluluklar arası ilişki, eski tarihte bir çok kez degisikliğe uğramıştır.

Bunu kısmen, Ermeni, Suryani, Rum,Yunan din adamlarının giyim tarzında ele almıştık..)

***

İlk Akado sammaru yerleşim topluluklarının, insana ve tanrılara ‘ad’ verip ayrıştırarak ‘yaratılış’ı gerçekleştirdikten daha sonra “beş kutsal kent”i oluşturdukları anlaşılıyor. Bunlar:

Eridu (Babil, ki-enki, ki-dingir),

Bad-tabira (=Pantibibla),

Larak (=Erek ?Uruk-Varaka?),

Sippar (=Nippur-Niffer),

Şuruppak (=Fara-Uruffak)’tı.

Bu yerleşimlerin adlarına, Tufan’a kadar geçen süreyi kapsayan “kıraliyet listesinde” de rastlıyoruz.

Bu yerleşimler (ve tanrıları) günümüzün Ortadoğu kaynaklı din veya mezheplerinde belirleyici bir özellik taşırlar. Bu bakımdan onların kaynaklarını bu ‘beşi birlik’ düzenine kadar giderek aramamız yararlı olacaktır.

“Beşi Birlik” düzeninin çok önemli bir özelliği de, Tufan’a kadar, aralarında rotasyonel, barışçı bir ‘çarkı felek’ düzeni uygulamaları ve yönetimin belirli kurallar etrafında el değiştirmesi sisteminin uygulanmasıdır. Bu husus yeterince bilince çıkarılmamış ve bugünkü farklı tur devlet yapılanmalarının kaynakları ile bağları kurulamamıştır.

Devletin demokratik özelliği ile eski Yunan şehir devletlerinin kırallarının bilgelik, vücut gücü yarıştırması, koşu müsabakaları ile vb. bağları kurulamadığı gibi, Pederşahilik ile ‘kurra çekimleri’, ‘başa konan devlet kuşu’, “doğuştan yönetici” olmak gibi noktaların etkilerinin eski toplumdaki kavrayışı da fazla ele alınmış değildir.

Burç’ların şimdi kişisel talih konusu olması, eski toplumda o hayvan/bitki totemlerle tanımlanan toplum birimlerin aralarındaki ilişki, evlilik, yönetim hak veya görevi gibi noktalara bağlanır.

Bunları daha sonraya bırakarak, şimdilik, o “beş yerleşim”in her birinin kutsal rengi olduğu anlaşılan bu “beş renk” bağlantıları üzerinde duralım.

Onların hem şimdiki din veya mezheplerde, hem de o topluluklara dayanan birçok devletin bayraklarında yaşayan renkleri, o zamanki toplulukların kavrayışı temelinde tanımaya çalışalım. Belirtmeye gerek yok ki, Dürzîliğin veya bir başka dinin, o renklere atfettiği anlam, bizim için çok fazla önem taşımıyor.

Renk’ler, erken dönem topluluklarında, kurbanın sunum ve hazırlık biçiminden (çiğ veya yakıp kızartarak vb.) ; başlarında, üzerlerinde taşıdıkları giysi renkleri olarak belirlenim simgesine kadar gerçek bir ayrım, fark ifade etme unsuru olarak kullanılıyordu.

**

Türkiye gibi Ortadoğu ülkelerine 'beşi bir yerde', 'beşi birlik', 'beş taş oyunu' vb. olarak anı bırakan olay, “Sümerler” olarak anılan topluluğun, erken uygarlık döneminde, 'beş kutsal kent' kurarak yeni, yerleşik bir toplumsal düzen inşa etme deneyidir. Sonraki bu “beş kutsal kent”in toplulukları, aralarında barışçıl kardeşlik düzeni kurabilmek için farklarının altını çizmek, farklara dayanmak zorundaydılar.

Bu “beşli birliğin” sürebilmesi, “beş yerleşim birimi”nin her birinin, ötekilerden belirleyici noktalarda kalın hatlarla ayrılması, farklı renklerle, değişik tanrılarla temsil edilmesi gerekiyordu.

Birliğin geleceği, yeni kuşakların, sonradan töre, anane, görenek halini alacak olan bu fark’ları titizlikle koruma ve sürdürmesine bağlıydı. Burada oluşan birlik, henüz, toplum birimlerin birbiri içinde eriyerek gerçekleştirdikleri birlik değildir. O noktaya doğru gelinecektir. Buradaki birlik, o anda, farklı toplum birimlerin ayrılıklarının muhafazası esasına dayanmaktaydı. Bütün eski evlilik sistemlerinin, buna bağlı oluşan akrabalık kavramlarının ve miras düzeninin, ciddi sorunlar çıkarmadan kuşaklar boyunca devam edebilmesi, belirlenmiş farkların titizlikle korunmasına bağlıydı.

KARDES'LER ARASI EVLILIK, ROTASYONEL YONETIM

http://toplumvetarih.blogcu.com/554755/

**

Dürzilik....

Dürzi inancı beş kozmik ilke içerir ve bu ilkeler Dürzi yıldızı ile sembolize edilir:

zeka (yeşil),

ruh (kırmızı),

kelime (sarı),

gelenek (mavi)

içkinlik (beyaz).

Bu erdemlerin beş farklı ruh olarak sürekli Dünya üzerinde, peygamber ve filozoflar olarak reenkarnasyona uğradığına inanılır. Bu peygamber ve filozoflara, Âdem, Pisagor, Akhenaton da dahildir. İslam dininin inandığı İsa ve Muhammed gibi peygamberlere Dürzilerin inanıp inanmadığı kesin değildir. Oruç, namaz veya hac gibi İslami ibadetleri yapmak zorunda değildirler.

Dürzi inancının ilkeleri: diline sahip olma (dürüstlük), kardeşini koruma (kardeşlik), yaşlıya saygı, diğerlerine yardım, vatanı koruma ve bir Tanrı'ya inanmaktır. Dürzi inancın bir diğer büyük esası da sadece insanlar arasında olan bir tür reenkarnasyondur. Dürziler çok eşli evliliği, tütün ve alkol kullanımını, domuz eti tüketimini yasak sayarlar. Ayrıca Dürzilik Müslümanlar, Yahudiler veya diğer dinlere mensup olanlarla evlenmeyi yasaklar. Fakat bu modern topluluklarda çoğunlukla göz ardı edilmektedir.

http://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCrzilik

***

Dürzîlerin kutsal simgesi Beş köşeli bir yıldızdır. Bu yıldızın her bir kösesi ayrı renkte olup, Beş hududu ve onların niteliklerini temsil eder:

Yeşil: Gerçeğin anlaşılması ve kavranması için gerekli olan “Akıl” dır dır. Allah 'ın iradesini temsil eder.


Kırmızı: “Nefs”dir ve varlığın sınırlarını belirler. Akla yardımcıdır.


Sarı: Gerçeğin en yalın ifadesi olan “Söz”dür. İlk ikisine yardımcı olmaktadır.


Mavi: “as-Sabik”tir. İradenin düşünsel gücünü temsil eder. Söz 'e yardımcı olmak ve onu her türlü kötülükten koruyarak, evreni uyum ve düzen içinde tutmak üzere yaratılmıştır.


Beyaz: “al-Tali”dir. Mavi 'nin gerçekleşmesi ve gücün maddeleşmesidir.

1.Hakim’i Allah Bilmek

Hakim, hem Allah hem de insandır (Lahut-Nasut). Bu iki nitelik birbirinden ayrılmayacak ölçüde içiçe geçmiştir. Allah'ın tüm işleri anlamlı ve bilgecedir. İnsan aklı O 'nu ve işlerini kavrayıp tanımlayamaz.

Allah, bir çok kez insan biçiminde zuhur etmiştir; en son olarak Hakim biçiminde kendisini göstermiştir. Kötülükler ve bozukluklar ortadan kalktığında gizlendiği yerden bir kez daha ortaya çıkacak, Dürzileri ödüllendirip inançsızları cezalandıracaktır

2.Emri Bilmek

“Kaim al-Zaman” olarak da adlandırılan emir, Hamza bin Ali 'nin kendisidir. Hamza, Allah'ın ilk yarattığı, ilk cevheridir. Evren ve tüm diğer varlıklar ondan yaratılmıştır; bu nedenle Hamza, yaratıkların en onurlusu ve Allah 'ın elçisidir. Dünya ve Ahret işlerini yöneten, ceza ve ödül veren odur. Allah'ın öz nurundan yaratıldığı için, imamların imamı olup, kıyamet gününde sevap ve ikab onun eli ile yapılacaktır. Yer, içer, el ile tutulur. Babası ve anası vardır. Karısı ve çocukları yoktur. O, nedenlerin nedeni ve tümel akıldır(Akl-i Külli).

3.Hududu Bilmek

Tanrısal emirleri öğreten ve yayanlara “Hudud” denir. Hudud 'un başı Hamza'dır ve onunla birlikte sayıları beşe ulaşır. Bunlara “Vezir” de denilir.

Hamza'dan sonra gelen dört hudud yaratıkların en onurlularıdır, evlenmedikleri gibi her türlü günahtan uzaktırlar. Bunlar dışında hudud sayılan üç grup daha vardır: “Dai”ler, “Mezun”lar ve “Mukassir”ler.

Dinin önderleri diye adlandırılan “hudud” aslında beş Tanrısal ilkeyi temsil etmektedir. Beş Dürzi önderin de kişiliklendirilen bu beş ilkeden ilki erkek ilke olan Evrensel Akıl'dır ve Tanrı'nın ilk yarattığı varlık .... tarafından temsil edilir.

... ikincisi Evrensel Ruh 'tur (Nefs) ve dişi ilkedir. Bunların ikisinden, Muhammet bin Vehb'te kişiliklenen, Söz (Logos) türemiştir. Söz ve Evrensel Ruh'tan üreyen ve Selame bin Abdullah'da kişilik kazanan dördüncüsü ise Sağ Kanat (el-Cenahu 'l-Eymen) ya da Yöntem 'dir.

Sağ Kanat'tan aynı biçimde üreyen ve Bahaeddin Muktena 'da kişiliklenen Sol Kanat (el-Cenahu 'l-Yesar) ya da İzleyen beşincileridir. Bunlar, aynı on sefirotun Kabalacılardın gizem ağacını oluşturması gibi, Dürziliğin dinsel hiyerarşisini oluştururlar.

http://www.dunyadinleri.com/durzilik.html

***


'"http://img.blogcu.com/uploads/toplumvetarih_1878istanbulda_durzikadin.png"


1878'de, İstanbul'da bir Durzi Kadın..


Yıldız, Dünya, Adam

Eski tabletlerde 'Tanrı'-'Yıldız' çiziminin Anlamları...

Erken Resim-yazı çizimlerinde Gök, Yer, Adam Ve Kadın.

Yıldız, Dünya, Adam

Summer,Sümer,Şummeru kavramları...

Dinsel Yazında ‘Yer’, ‘Gök’ :"Sümer ve Akad"

Yazinin Gelisme Sureci

Araguaya Desenleri Ve Yildiz Ciziminde Tanri Anlami

“Karabasli”lar ve Lu çizimi

Kızılbaş kavramı ve Erkek Başörtüsü 'Keyfiye'

Yıldız çiziminin ve "Somun" Ekmegin Kaynakları....

Renk'lerin Din Ve Bayraklardaki Yeri

Kutsal Kitaplarda ‘Gök’ Kavramı-1

Kutsal Kitaplarda ‘Gök’ Kavramı-2

Kutsal Kitaplarda ‘Gök’ Kavramı-3

Kutsal Kitaplarda ‘Gök’ Kavramı-4

‘Cin Topluluğu’ ve ‘İnsanoğlu Topluluğu’