19.01.2008

“Papa İstanbul'a turistik bir şeyle gelmiyor”muş!

Yeni Papa’nın Türkiye ziyaretinin amaçları giderek, Türk basınında ve ‘bilim dünyası’nda, ‘medeniyetler buluşması’ iddia alanının dışında aranmaya, geç de olsa, başlandı.

TvT okurları, Papa’nın Türkiye ziyaretinin hedefleri hakkındaki bilgilere, onun 12 Eylül Almanya konuşmasından bu yana, sahiptiler. Bu değerlendirmelerimiz Türk Medyasına da iletilmişti.

Vatikan’ın Türkiye ziyareti, genel olarak B. Avrupa'da Hıristiyanlığın yeni bir ortak yorum temelinde birleştirilmesi; öte yandan Ortodoks doğu Hıristiyanlığı ile Batı Katolik kiliselerinin birleştirilmesine yönelik programının bir parçası olarak ortaya çıkıyor.

Bu hedef, Papa’nın 12 Eylül konuşması ile genel çerçevesi ve iç hedefleri bakımından ortaya konulmuştu. O konuşmayı hala ‘İslama saldırı’ yönüyle ele alan değerlendirmelerin, Papa’nın İstanbul ziyaretinin, Halil İnalcık'ın ifadesiyle, ‘şey’ini doğru bir şekilde ortaya koyabilmeleri mümkün değildir.

Daha önce ele aldığımız, Cumhurbaşkanı Sezer’in değerlendirmelerinde de, Papa’nın 12 Eylül konuşması, Recep Tayyib Erdoğan’ın “…benim peygamberime saldırı...” çizgisinden farklı bir şekilde ele alınmış olsa da,‘İslama eleştiri’ çerçevesi içinde kalmaktaydı.

Olgulara, olaylara karşı doğru bir tutum geliştirebilmek için, önce ilgili konunun doğru değerlendirilmesi gerekli.

Umalım, Papa gelene kadar, Türkiye ziyareti ile kopmaz bağlara sahip “12 Eylül konuşması” arasındaki programatik bağlantı, düşüncelerde iyice aydınlığa kavuşur.

****
(Aşağıda, bugünkü gazetelerde yer alan bir kaç yorum yer alıyor.)


Halil İnalcık'a şeref doktorası
RADİKAL - İSTANBUL - Koç Üniversitesi dünyaca ünlü Türk tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'a şeref doktorası verirken, İnalcık, Papa'nın Türkiye'ye geliş nedenini 'şizma'ya (kilise ayrılığı) son vermek olarak yorumladı. ...
'Tarihi bir olayın eşiğindeyiz' ...
Prof. Dr. İnalcık, teşekkür konuşmasının ardından Papa'nın Türkiye ziyaretini değerlendirdi. 16. Benediktus'un İstanbul'u ziyaret eden ikinci papa olduğunu söyleyen Prof. İnalcık, 'tarihi bir olayın eşiğinde olduğumuzu, belirtip şöyle dedi: ”Sayın Papa bu ziyareti ne için yapıyor? Din adamları, papalar, patrikler, hiçbir zaman siyasetten uzak kalmamışlardır. Kitleleri devlet başkanları idare eder, fakat kitlelerin ruhuna işleyen bu büyük din adamlarıdır. Gelişi inşallah dini ve samimidir. Memleketimiz böyle algılamaktadır. Fakat dikkat ediniz şizma, İstanbul'un fethine çok yakın bir zamanda iki kilisenin birleşmesi ilan edildi... Bu birliği Ayasofya'da ilan ettiler. Biz misafirperver tutumumuzu terk etmemeliyiz. Patrikliği ziyaret edecek. Uzun şizmaya son vermek Hıristiyanlığı İslam karşısında bir cephe haline getirmek. Benim müşahadem budur. İstanbul'a turistik bir şeyle gelmiyor. Türk devletine hürmet için gelmiyor. Bunu bilmeliyiz.”
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=205383

23 Kasım 2006
Papa neden geliyor?
Murat Yetkin
Dün öğleden sonra bu yazıyı yazmaktayken bürodaki televizyonda CNN açıktı. Kanal, ekonomi haberlerini verirken, ayrı bir stüdyoya bağlandı 'Türklerin' Papa 16'ncı Benedikt'in önümüzdeki haftaki ziyaretini engellemek için protesto gösterileri yapmakta olduğunu duyurdu. Ancak Vatikan, bu protestolara karşın ziyaretin yapılacağını söylüyordu. Hemen haber ajanslarına baktım. Anadolu Ajansı, Anka ve DHA ajanslarında böyle bir protesto gösterisine ilişkin henüz bilgi verilmemişti. Uluslarası ajanslara bakınca durum anlaşıldı. Associated Press 16.32'de 40 kadar Büyük Birlik Partisi (BBP) taraftarının Ayasofya önünde Papa'nın gelişini protesto etmesini 'acil' koduyla duyurmuş, CNN International de bunu dakikalar içinde alıp ekrana vermişti. Sonuç: 'Tükler istemiyor, Papa her şeye rağmen gidiyor' haberiydi.
Bu haber yazının girişini değiştirdi, ama özünü güçlendirdi. Papa ziyareti nedeniyle dünyanın gözü Türkiye'nin üzerinde. Hükümetin ya da muhalefetin ya da en uçtaki örgütlerin attığı her adım, 'Türklerin' Papa'ya, ya da Hıristiyanlığa karşı hoşgörüsüzlüğünün kanıtı olarak sunulmaya hazır. Üstelik Papalık ile 'Türklerin' oldukça karmaşık bir ilişkisi var. Yalnızca dinler tarihi açısından değil, yakın tarih açısından da. 16'ncı Benedikt'in selefi 2'in John Paul'un 1979'daki Türkiye ziyaretinden iki yıl sonra, Vatikan'da San Pietro, Aziz Peter meydanında Mehmet Ali Ağca adlı Türk tarafından vurulmuş olması pek de yüz ağartıcı olmayan bir terörist saldırı olarak kayıtlarda duruyor. Bir zihniyet, aradan yıllar geçse de varlığını sürdürüyor.
AP gerçi haberinin sonunda, 16'ncı Benedikt'in eylül ayında Hazreti Muhammed'in İslamiyet'i kılıçla yayıp şiddet saçmakla suçlayan bir metinden alıntı yapması ve bunun İslam dünyasında uyandırdığı tepkileri aktarmış. Ancak şu anda söz konusu olan bir ziyaret ve bu ziyarette Türkiye'nin üst düzey bir konuğuna nasıl davranılacağı.
Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün o tarihlerde NATO toplantıları için Türkiye dışında olması, bu çerçevede eleştiriliyor ve adeta neden Papa ile görüşebilmek için o ziyaretlerin iptal edilmediği sorgulanıyor. NATO zirvelerinin tarih ve gündemi neredeyse bir yıl önceden bellidir ve dünyanın etkili liderlerinin katıldığı o zirveye hükümet başkanları, dışişleri bakanları eğer katılmazlarsa bu sorgulanmalıdır.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan dün açıkladı: Bu durum Vatikan'a aktarılarak ziyaretin iki gün önceye ya da sonraya alınması durumunda tam teşekkülü görüşmeler yapılması istendiği bildirilmiş. Ancak Vatikan, buna gerek olmadığını söylemiş. Dışişleri Bakanı Gül, Papa'ya İstanbul'da yemek vermeyi teklif etmiş. (Çünkü Papa'nın Ankara'da olacağı 28 Kasım günü, Gül yurtdışı temaslarında. Önce Finlandiya Dışişleri Bakanı ile AB ve Kıbrıs görüşecek, sonra NATO zirvesine katılacak.) Papa bunu israf prensipleri çerçevesinde geri çevirmiş. Vatikan'dan gelen haberler bunu doğruluyor ve üstelik Vatikan'ın bundan rahatsız olmadığı vurgulanıyor. Çünkü Papa'nın Türkiye'ye gelişi, Türk hükümeti bunu durumu kurtarmak için resmi ziyaret kategorisine dönüştürse de, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Ankara'da görüşme için Vatikan'ı ikna etse de, Türkiye'yi ziyaret amacını taşımıyor. 16'ncı Benedikt, 'Ekümenik Ortodoks Patriği' olarak tanıdığı Bartholomeos ile 30 Kasım'daki Aziz Andrew gününde* (Hıristiyanlığı Anadolu'da da yayan ve o zamanki adıyla Constantinapol'da ilk kiliseyi kuran, Peter'in ağabeyi) yapılacak ayine katılmak için geliyor. (Tan'ın 'iki gün önce ya da sonra' deyişi, 30 Kasım'ı temel alıyor.) Asırlardır süren Doğu Kilisesi-Batı Kilisesi tartışmasında yeni bir yakınlaşma adımı olarak kabul edilen, önemli bir dini olay bu her ikisi için de. Dolayısıyla ne Erdoğan'ın ispanya Başbakanı Zapatero ile 'Kültürlerin İttifakı' projesi, ne dinlerarası yumuşama girişimleri şu anda 16'ncı Benedikt'in o kadar gündeminde. Onun gündeminde, Fener ile, Doğu Kilisesi ile olan diyalog var. Türkiye eğer seyahat özgürlüğü ve ibadet özgürlüğü olan bir ülkeyse, bu ülkede yaşayan insanların da kurallarına, inançlarına, değerlerine saygılı olmak kaydıyla, 16'ncı Benedikt nam Ratzinger, istediğini yapabilir.
Ziyaretin amaç ve kapsamını yerli yerine oturtursak, ne ona, ne kendimize haksızlık yapmamış oluruz.
***
Türkiye'nin istemediği bir ziyaret mi?
Semih Idiz -MilliyetPapa 16. Benedictus'un Türkiye ziyaretinin sıkıntılı geçeceği anlaşılıyor. Hükümetin de bu ziyaretten dolayı huzursuz günler geçirdiği görülüyor. Bunun temelinde, AKP tabanında bu ziyaretten dolayı duyulan hoşnutsuzluğun yattığı belirtiliyor. Erdoğan'ın Papa ile buluşmaktan kaçınması da buna bağlanıyor.
Son haberlere bakılacak olursa, bu durumun Batı'da yol açtığı olumsuz yorumlar Erdoğan'ı, gecikmeli olarak da olsa, Papa ile bir randevu arayışına sokmuş bulunuyor. Ancak, bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli değil.
Söz konusu ziyaretin devlet katında da sıkıntılara neden olduğu görülüyor. Bunun da başlıca nedeni Papa'nın Patrik Bartholomeos ile yapacağı görüşme. Devletin elinde olsa, bu görüşmeyi tümüyle engelleyecek. Ancak bunu yapma gücü yok. Ziyaretin şifreleriNedeni de malum. Dünyanın dikkati bu ziyaret üzerinde olacak. Ankara, bu tür bir engellemenin getireceği uluslararası itibar kaybının, Papa-Bartholomeos görüşmesinin sakıncalarından daha vahim olacağını biliyor.Peki, Türkiye'nin istemediği bu ziyaret niçin gerçekleşiyor o zaman? Bu noktada bu ziyaretin şifrelerini açıklamakta yarar var.
Önce şunu hatırlayalım. Papa, Patrik Bartholomeos'un daveti üzerine Ortodoksların en kutsal günlerinden sayılan Aziz Andreas Yortusu* için geçen yıl Türkiye'ye gelecekti.Amacı Katolik âleminin ekümenik lideri olarak Rum Ortodoks âleminin ekümenik lideriyle buluşup Doğu ve Batı kiliseleri arasında başlatılan uzlaşma sürecini sürdürmekti. Devletten davet hamlesiBu arada bir parantez açalım. Biz istediğimiz kadar aksini söyleyelim ama dünya Patrik Bartholomeos'u Ortodoks Rumlarının ekümenik lideri olarak görüyor.
Bartholomeos'un Papa'yı davet etmesinden rahatsız olan Ankara, Papa'ya Türkiye adına bir devlet daveti göndererek bunun önünü kesmeye çalıştı. Papa da, devlet davetini reddedemeyeceği için, Türkiye'nin davetini kabul ederek Bartholomeos ile görüşmesini erteledi.
Başka bir ifadeyle, Türkiye'nin Papa-Bartholomeos görüşmesini engelleme çabası aslında boşa çıktı. Ankara da hiç istemediği bir ziyaretle baş başa kaldı. Bu arada da devreye yeni dinamikler girdi ve bu ziyaret farklı anlamlar kazanmaya başladı.
Papa ağzını açıp İslam dünyasını ayağa kaldırdı. En sert tepkilerden birini de Başbakan Erdoğan gösterdi. Hal böyle olunca, Papa'nın Türkiye ziyareti bir "medeniyetleri uzlaştırma" boyutu kazandı. Türkiye normal ülke olsaydı!Ancak bunun anlamlı olması için Papa'nın Cumhurbaşkanı Sezer ile değil, Avrupa'da "önde gelen Müslüman siyasetçi" olarak görülen Başbakan Erdoğan ile görüşmesi gerekiyordu. Erdoğan'ın bu görüşmeden kaçmasının Avrupa'da yol açtığı tepkinin temelinde de bu yatıyor.
Türkiye normal bir ülke olsaydı, Papa Köşk'te ağırlanır, onuruna verilecek ziyafete Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Diyanet İşleri Başkanı, Rum ve Ermeni patrikleri ile Yahudi Başhaham'ı da davet edilirdi. Böylece hem Türkiye'nin laik çatısının altı güçlü bir şekilde vurgulanmış, hem de dinler arası hoşgörüye hizmet edilmiş olurdu.
Ancak bu yapılamadığı için şu anda Ankara'daki tek temenni, bu ziyaretin kazasız ve belasız olarak bir an evvel atlatılmasıdır.
http://www.milliyet.com.tr/2006/11/23/yazar/idiz.html
***
(*) Buradaki yazılarda ‘Aziz Andreas Yortusu’ gibi noktalar üzerine ‘ yapılan ‘açıklamalar’ da durumu tam yansıtmıyorlar...

Eski toplumdan devralınan ve eski takvim değerlerine bağlılık nedeniyle, günümüzde değişik tarihlere denk düsen, Hıdrellez ve yılsonu-başı yortuları, bayramları, oruç veya ziyafetli kutlamalarının asıl kaynağı, eski çiftçi-çoban, çiftçi-avcı toplulukların ittifak yineleme toplantılarına dayanır.

Bunun başlangıçtaki rotasyonel yönetime de bağlı olan özelliği, bizlere İlkyaz ve Sonyaz ayin, bayram veya festivalleri haliyle ulaşmıştır. Eski toplumda bu tarihlerde, Dumuzi veya Enkidum’lardan birisi ‘ölür’, öteki ‘doğar’dı veya bu tarihler onların ‘buluşması’ olarak yorumlanıyordu.

İkiz kardeşlik rotasyonel yönetim düzeninin ‘tek elde’ birleşmesine bağlı olarak, bazı topluluklarda bu ayinler, aynı ‘tek’ ‘Dummuzi’nin, Tammuz’un, hem ölümü ve hem dirilimi halini almıştır. İsacı gelenekte, İsa’nın ölümü ve 3. gün Gök'lere çekilmesi, yeniden doğusu vb. bu eski geleneğin İsa üzerinden, ‘kitaplara göre gerçekleşmesi’ halini almıştır.

Bize ‘Gılgamış’ olarak da ulaşan, bir toplum birimin Dummuzi’sinin karşısında ve eşdeğer karşılığı olan Enkidum’un tanımı Gılgamış, eski tabletlerde Gis Bilga meş biçimlerinde de yazılıyordu ve ‘yaşlı/genç’ içeriğini birlikte yansıtan bir anlama da sahipti.

Şimdi, ‘yeni yıl’da yaşlı eski yıl’ın ölümü, genç yeni yılın başlangıcı ve bu başlangıcın mutlaka ‘bütün halinde kızartılmış hindi’ ortak yemeğiyle taçlanması vb., modern toplumun yaratıcılığına değil, eski toplumun uygulama değerlerine dayanır.

Medeniyetler Çatışması Ve Medeniyetler İttifakı

Medeniyetler Çatışması- Medeniyetler İttifakı–1

Medeniyetler Çatışması- Medeniyetler İttifakı–2

PAPA XVI. BENEDİKT'İN KONUŞMASI
PAPA XVI. BENEDİKT'İN KONUŞMASI'NA EK

Papa Türkiye’ye neden geliyor?

Papa XVI. Benedikt: 'Hıristiyan Kökenlere Vurgu'

“AB'nin Hıristiyan Kökeninin Açıkça Beyanı...”

Papa-Patrik deklarasyonu ve bazı İsa'cı yorum-kavramlar

Papa ayin ve giysilerinin anlamları

Papa ayin ve giysilerinin anlamları–2

Kamuoyu 'aydınlatma' ve resmi politika ..

“Papa İstanbul'a turistik bir şeyle gelmiyor”muş!

Bizansa doğru yelken açmak

Bardakoğlu Papa’da Ne Eleştiriyor?

Papa,'Medeniyetler İttifakı',Huntington

Papa Gelmeden... 'Faturası'...