Seçemiyoruz hiçbirimiz, doğacağımız anayı önceden...
Ailemizi, milletimizi, dinimizi, kültürümüzü tercih etme olanağımız yok…
İnsan olarak gözünü açıyor bu dünyaya herkes.
Düşünceleri, davranışları, hayalleri değişiyor durmaksızın zamanla…
Dönüp duran dünyada yanlış doğruya, doğru yanlışa dönüşüyor akşam sabah olmadan.
Öldürmek ve şiddet, en eski zamanlardan beri iste bu değişken insana özgü…
Atalarımızdan devralınmış. Onlar da atalarından…
Öldürmeyi kendinden uzaklaştırdıkça insanlaşmış aslında insan. Bunun için yaratmış “kurban” geleneğini. Bunun için sermiş elinde avucunda ne varsa yoldan geçen tanımadığı misafirin önüne, adını bile sormadan...
Topraklar, küller atmış başından aşağıya ölünce bir yakını; ağıtlar yakmayı da bunun için başarmış…
Bireysel, politik, örgütlü veya değil; şiddetin, terörün toplumun hayatından bütünüyle çıkarılabilmesi için dayanılacak en önemli güç insan bilincidir bu bakımdan…
Kendisiyle hesaplaşması gerekli önce insanın, insan olabilmek için önce.
Hiç bir şiddet eyleminin, cinayet’in haklı-haksız, iyi-kötü, şerefli-şerefsiz ayrımı yok…
Tanrı adına, milletin, devletin çıkarı adına, insanların daha iyi bir dünyası adına… Hangi « yüce amaç » için işleniyor olursa olsun...
Hrant Dink’i bu duygularla anacağız hep…
*******
http://www.milliyet.com.tr/2007/01/19/son/sontur35.asp
Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink, Genel Yayın Müdürlüğü'nü yaptığı Agos Gazetesi girişinde uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü... Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’e yönelik silahlı saldırının ardından polis, gazete önünü güvenlik kordonuna aldı. Cinayetten yaklaşık 1 saat sonra polis Taksim Meydanı'nda eşgale uyan iki kişiyi şüphe üzerine gözaltına aldı. CİNAYETİN ANATOMİSİ Dink'e yapılan silahlı saldırıyı gerçekleştiren kişinin 18-19 yaşında bir genç olduğu ve suikastten sonra Halaskargazi Caddesi üzerinde bir araca binerek olay yerinden uzaklaştığı öğrenildi. Savcılık, Dink’in, Agos Gazetesi'nin önünde kafasına aldığı iki kurşunla hayatını kaybettiğini açıkladı. Gazetenin yayın kurulu üyesi Serkis Seropyan, Dink’in yemek yedikten sonra bir kişi tarafından kapının önüne çağrıldığını belirterek, "Birisi kapının önünde başına 3 el kurşun sıkmış" dedi. Emniyet yetkilileri, saldırganın Dink’in yerini tespit etmek için gazete ile yada kendisiyle görüşmüş olabileceğini ifade ederek, "Saldırı için bekliyor olduğunu düşünüyoruz. Bunu yapabilmesi için ya çıkış saatini biliyordu yada takip ediyordu" dediler. Bu arada soruşturmayı yürüten Şişli Savcılığı’na teslim edilen tehdit mektubunun Bursa’dan postalandığını da kaydeden emniyet yetkilileri, "onunda incelemesi yapılıyor" şeklinde konuştular. İstanbul Emniyet Müdürlüğü bölgede bulunan bütün MOBESE kayıtlarını ve şirketlere ait özel güvenlik görüntülerini incelemeye aldı. Emniyet yetkililerinden edinilen bilgilere göre, İstanbul Emniyet Müdürlüğü bölgede bulunan bütün MOBESE kayıtlarını ve şirketlere ait özel güvenlik görüntülerini incelemeye aldı. Ayrıca olay yerine yakın bütün cep telefonu operatörlerine ait baz istasyonları ile yapılan telefon görüşmelerinin mercek altına alındığı, numara kayıtlarının incelendiği öğrenildi. Bu arada Dink’i öldüren silahtan çıkan boş kovanların ilk olarak incelendiği Gayrettepe’deki laboratuarda, herhangi bir kayıt çıkmadı. Bu arada halen yakın koruma olarak Emniyet tarafından korunan 1071 kişinin koruma polislerine dikkatli olmaları hususunda uyarı yapıldı. Reuters verdiği son haberde ise Muharrem Gözütok adındaki restoran sahibinin olayı gördüğünü belirterek Gözütok’un suikastçının 20 yaşlarında kot pantolon ve şapka takan bir erkek olduğunu ve olay yerinden ayrılırken ‘Gayri Müslim'i öldürdüm!’ dediğini yazdı. CESEDİ UZUN SÜRE BEKLEDİ Ambulans gelmemesi nedeniyle Dink’in cesedi gazetenin önündeki kaldırımda uzun süre bekletildi. Olay yeri inceleme ekibi ve ambulansın gelişiyle birlikte Dink’in cesedi buradan kaldırıldı. Bu arada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, olay yerine geldi. Agos Gazetesi çalışanlarının binanın penceresinden ağlayarak Dink’in cesedine baktıkları görüldü. Cumhuriyet Savcılığı’ndan alınan ilk bilgilere göre, Dink’in, gazetenin önünde kafasına aldığı iki kurşunla hayatını kaybetti. KORUMA İSTEMEDİ Öte yandan Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgilere göre, Hrant Dink koruma talebinde bulunmadı. VALİ GÜLER OLAY YERİNDE -Osmanbey’de Halasgargazi Caddesi üzerinde bulunan Agos Gazetesi’nin önünde silahlı saldırı sonucu öldürülen Dink’i cesedi, üstü örtülü bir şekilde kaldırımda bekletiliyor. Olay yeri inceleme ekiplerinin gelmesini bekliyor. -İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri gazete çevresini güvenlik çemberi oluşturdu. İstanbul Valisi Güler, olay yerine geldi. Ayrıca, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve Genel Sekreter Musa Çam da gazete binasına geldi. Bu arada, Hrant Dink’in cesedi olay yerinde halen bekletirken, Şişli Belediyesi’ne ait bir ambulans geldi. CENAZE AMBULANSA KONUŞURKEN SLOGANLAR ATILDI Hrant Dink'in cesedi ambulansa konulduğunda bir grup yumruklarını havaya kaldırarak 'Yaşasın halkların kardeşliği', 'Katil devlet hesap verecek', 'Hrantlar ölmez' sloganları attı. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dink’in cenazesinin ambulansa konularak olay yerinden kaldırılmasından sonra 40-50 kişilik bir grup sloganlar atarak yürüyüşe başladı. Gruptakiler Taksim yönüne doğru yürüyüşlerini sürdürürken, cadde çift yönlü olarak trafiğe kapatıldı. ARKADAŞI: BU ÜLKE HRANT'IN ÜLKESİ Dink’in yakın arkadaşı Orhan Alkaya, Agos Gazetesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Dink’in enseye 3 nokta atışıyla öldürüldüğünü öğrendiklerini söyledi. Alkaya, “Bu Güneydoğu’da Hizbullahçıların kullandığı bir yöntem. Cinayet profesyonelce işlenmiş. Bu ülke faşistlerin x, katillerin ülkesi değil, bu ülke bizim ülkemiz. Hrant’ın ülkesi. Bu cinayeti işleyenler kaybedecek" dedi. AVUKAT KERİNÇSİZ: “ŞİDDETLE KINIYORUZ" Öldürülen gazeteci Hrant Dink ile mahkemelerde yer yer karşı karşıya gelen Hukukçular Birliği Başkanı Avukat Kemal Kerinçsiz, saldırıyı şiddetle kınadıklarını söyledi. Kerinçsiz, ANKA’ya “Melun ve menfur bir saldırı son derece üzüntü verici" dedi. Saldırının Türk toplumunun tasvip edebileceği bir tarz olmadığını söyleyen Kerinçsiz, şöyle konuştu: “Doğrudan insan hayatına, insan vücuduna, yaşamına yapılan üzüntü verici bir saldırı. Ne olursa olsun uç fikirler olsa bile kabul edilebilir olmasa dahi fikirler tamamen o fikir mücadelesi ve hukuk mücadelesi içinde geçmelidir. Şiddete yönelik hiçbir davranış tasvip edilemez. Çünkü insan hayatı her şeyin ötesindedir. Fikrin konuşulabileceği, ifade özgürlüklerinin olabileceği bir ortamda şiddetin barındırılmaması gerekir. İnşallah fikirleri sebebiyle böyle bir olay olmamış olsun" SALDIRGAN ARANIYOR İstanbul Emniyet Müdürlüğü, silahlı saldırıda eşgalinin belirlendiğini, İstanbul genelinde saldırganın bulunması amacıyla operasyon başlatıldı. Emniyet, saldırının 18-19 yaşlarında bir kişi tarafından gerçekleştirdiğini belirledi. 1954 yılında Malatya’da doğan Hrant Dink, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe ve Tarih bölümlerini bitirdi. Dink, Ermenice yayınlanan Agos gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapıyordu. Dink, Ermeni asıllı bir gazeteciydi. Öte yandan İstanbul Valisi Muammer Güler de olay yerine geldi. Son zamanlarda yaptığı çıkışlar ile Türkiye Ermenilerinin sağduyulu sesi olan Hrant Dink, Fransa Meclisi'nde Ermeni soykırımı yasası görüşmeleri sırasında en sert karşı çıkışları yapan isim de olmuştu. Hrant Dink Türkiye'de ise 301. maddeden yargılanmış, aydınlar bu mahkemeleri kınarken, bir grup yargılandığı mahkeme önünde Hirant Dink aleyhinde gösteriler yapmıştı. AYDIN ENGİN'İN İDDİASI Hirant Dink'in arkadaşı Aydın Engin, bir süre önce İstanbul Vali Yardımcıları'ndan birinin telefon açarak Dink'i çağırdığını öne sürerek şu iddiada bulundu: "Hirant Dink oraya gittiğinde kimse onunla ilgilenmemiş. Vali Yardımcısının yanında iki kişi varmış. 'Bunlar benim yakınlarım' diyerek tanıştırmış. Bundan sonra o iki kişiden erkek olanı uzun uzun konuşmuş, 'sokaklarda bin türlü insan var, başına birşey gelebilir' diye konuşmuş. Hirant Dink bu olayı AİHM'e yaptığı başvuru sırasında uzun uzun anlatmıştı."
Hrant Dink kimdir?
http://www.milliyet.com.tr/2007/01/19/son/sontur38.asp
İşte İstanbul’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Hrant Dink’in özyaşam öyküsü... Babası Sivas'ın Gürün ilçesinde, annesi Gülvart ise Sivas'ın Kangal ilçesinde doğup büyümüştür. Anne ve babası 1961 yılında İstanbul'a taşınmalarının ardından boşanır. Hrant ve iki kardeşi ailenin bölünmesi ardından Gedikpaşa’daki Ermeni yetimhanesi'ne yerleştirilirler. Bir yandan içinde yaşadıkları Türkiye toplumundan olabildiğince uzaklaşır, Ermenice konuşmadıkları zaman cezalandırılırken, bir yandan da yetimhaneden ayrıldıktan sonra kolaylıkla topluma uyum göstermesi için yetiştirilir. Dink bu sırada Türkiye'de gelişmekte olan sol siyasetten etkilenir. İllegal Türkiye Komünist Partisi / Marksist-Leninist çizgisinde siyaset yapmaya başlar. Yakalandığı durumda örgüt ile Ermeni cemaati ilişkilendirilmesin diye ismini mahkeme kanalı ile Fırat olarak değiştirir. Liseyi bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Zooloji eğitimi alır. Bir süre sonra yetimhanede birlikte büyüdükleri Rakel ile evlenir. Sol siyasetin teröre kanalize olmuş boyutundan uzaklaşmaya başlar. Kardeşleriyle birlikte açtıkları yayınevi, kırtasiye işini sürdürürken, eşi Rakel’le birlikte, kendileri gibi Anadolu’dan gelen kimsesiz ve yoksul çocukların yetiştiği Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’nı yönetmeye başlar. Açılışından 21 yıl sonra kampa devlet el koyar. Denizli Piyade Alayı'nda sekiz ay yaptığı askerliğinde, bütün arkadaşları çavuş olduğu halde çavuş yapılmaz ve askerliğini er olarak tamamlar. Bazı cemaat gazetelerinde kitap eleştirileri ile başlayan yazı hayatı, basında çıkan yalan haberlere gönderdiği düzeltmeler ile duyulmaya başlar. Patrikhane’ye, ‘Ermeni toplumu çok kapalı yaşıyor, kendimizi iyi anlatırsak önyargılar kırılır’ diyerek bu amaçla Türkçe bir gazete çıkarmayı önerir. 5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Agos gazetesi'nin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlenir. Agos dışında Zaman gazetesi'nde yazar. Yazılarında Türkiye'deki her etnik toplumun ortak ve barış içerisinde yaşaması gerektiğinin altını çizen Dink, aynı zamanda Ermeni cemaatinin patrikhane dışında sivil bir merkezi olması gerektiğini söyler. Ermeni Diasporasına 1915 olayları için soykırım kelimesini içermeyen daha yumuşak muhalefet yürütmeleri çağrısında bulunan Dink, Ekim 2005'te "Türklüğe hakaret"ten 6 ay hapis cezası aldı.
Hrant Dink'in, öldürülmesini nefretle kınıyoruz!
Kaygılı H. Dink’ten ‘Haber’ Çıkaran Gazetecilik Uzerine...
Yazıklar Hepinize!
R.Dink’in Konuşma Metnindeki Ortodoks Dini Kavramları Üzerine-1
R.Dink’in Konuşma Metni...Üzerine-2
R.Dink'in Tören Konuşmasının Dini İçeriği