10.03.2008

Yamyamlıktan Kurtulma Sürecinde Avesta’da Defin Tarzları

Avesta’nın elimizdeki metni , görece olarak “yeni”dir ve bu nedenle zamanla birbirine yakınlaşmış farklı uygulama ve inançların, hiç olmazsa metinsel birliğine doğru, bir yakınlaşmayı ifade eder.

Fakat Avesta, bir bütün olarak ateş kült temelli erken dönemin dinsel inanç tanımlaması olarak önemini koruyor. Doğal olarak, böyle eski bir din’in “ölüm” ve “defin” işleriyle çok ilgili olması anlaşılabilir. Özellikle ölü yamyamlığından kurtulma süreci içinde bulunan topluluklar, bu süreci farklı tarz defin işlemi ; ölüyle farklı tür ilişki biçimleri geliştirmek yoluyla aşmaya çalışmışlardı.

En yakını bile ölse, dini görevlilere ölünün bulunduğu çadıra girmeyi yasaklayan Musa Museviliği ; Ölünün bulunduğu alandan ateşi uzaklaştırmaya çalışan ve fakat buna karşılık “kurda kuşa çiğ olarak parçalatmayı” öneren Avesta, bizi, genel yönleriyle tanıdığımız kurban sunum biçimlerindeki farklara taşır. Avesta, görece olarak “çiğ et yiyen”, “kurbanın başını koparan” bir toplumsal tercihin izini sürüyor görünmektedir. Merkezi Mezopotamya’da bulunan eski ön topluluklar, birbirlerinden farklı olarak, “toprağa gömme”, “ateşte yakma”, “nehirlere atma”, “dağ başlarına terk etme” gibi sunum biçimleri kullanıyorlardı ve ölü yamyamlığından kurtulma aşamasında da defin işlemlerini bu eski geleneklerin üzerine yerleştirip sürdürmüş görünüyorlar.

Cesedi yakmayı; nehire atmayı veya doğrudan toprağa gömmeyi reddeden Avesta, elimizdeki dinsel metinler içerisinde ölü yamyamlığını en açık haliyle yansıtan bir özellik göstermektedir.

Avesta’da söylenenleri değil, söylenmeyenleri keşfetmeye bilgelik gözüyle bakan modern dünyamız, kabullenmekte ne kadar zorlanırsa zorlansın, yamyam bir dünyanın torunları olarak bulunmaktadır ve bütün o şatafatlı ölüm törenlerinin; mezar kültünün, “mutlaka kazanda ısıtılmış” suyla arındırmaların, ölü ruhuna sunulmuş yemeklerin, ölen yakın için “yas ve oruç tutmalar”ın hemen altında, ölü bedenin yamyamlık hedeflerinden kurtarılması çabasını izleriz.

Aşağıda Avesta’nın ilgili bölümlerinden bir kısmı yer alıyor. Sirac Bilgin tarafından tercüme edilen ve fakat onun tarafından yapılmış son derece hatalı “açıklama” ve “yorumlarla” büyük ölçüde anlaşılmaz kılınan Avesta’yı tanıdıkça, onunla bugünkü öteki din ve-ya mezhepler arasındaki bağları da açığa çıkarmış olabileceğiz. Yezidi Kürt toplulukların davranış tarz ve nedenlerini de daha iyi anlama olanağına erişebileceğiz.

***

V b

III

12. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Dünyayı en büyük sevince (gark eden) insanların başında kim gelir?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: "O insan ki, insanların ve köpeklerin cesetlerini gömülü oldukları yerden kazıp çıkarır (odur dünyayı en fazla memnun eden)."

13. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Dünyayı en büyük sevince (gark eden) insanların ikincisi kimdir?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: " O insan ki, pek çok insanın cesedinin yığıldığı daxmaları yıkar (odur)."

….

14. Bir insanın tek başına ölü(sünü) taşımasına müsaade etme . Eğer böyle yaparsa Nasuş onu burnundan,

gözlerinden,

dilinden,

kulağından ,

seks organından veya kıçından girerek kirletir.

Bu Druj, bu Nasuş o (ceset taşıyıcılarının) ifade tarzlarını da kirlettiğinden dolayı, bu insanlar ebediyen (temizlenmemek üzere) kirlenirler.

15. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Dünyada böyle tek başına ceset taşıyan biri için nasıl bir (tutuklanma) yer(i) olacaktır (hazırlanacaktır)?

20-21. “…Ve o, bir Hana’nın veya bir Zaurura’nın ya da bir Pairista-xşudra’nın yaşına erdiğinde Mazda Tapıcıları; bir dağın başında, onun derisini yüzmesi ve başını boynundan koparması için kuvvetli, güçlü, usta bir adam temin edecekler. (Daha sonra) onlar bu (boynu koparılmış günahkâr adamın) vücudunu; Ahura Mazda tarafından yaratılmış olan en aç gözlü ceset-yiyici yaratıklara, aç gözlü kuzgunlara şu sözleri söyleyerek teslim edecekler: ‘Buradaki adam kendisinin tüm kötü düşüncelerinden, kötü sözlerinden ve kötü eylemlerinden dolayı pişman olmuştur. Eğer o herhangi bir başka kötü eylemde bulunmuşsa, bu (günahı) kendisinin tövbesinden (patita=el etek çekme) dolayı bağışlanmıştır. Eğer o bir diğer kötü eylemde bulunmamışsa, tövbesinden dolayı ebediyete kadar bağışlanmıştır (1).’…”

22. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Dünyayı en büyük sevince (gark eden) insanların üçüncüsü kimdir?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: “O insan ki, Angra Mainyu yaratıklarının inlerini en fazla miktarda tıkar (odur).“

…….

38. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Eğer bir adam bir köpeğin veya bir insanın cesedini toprağa gömecekse ve eğer o, ikinci yıla (girildiği halde konu ile) ilgilenmemişse, o adama hangi ceza var? (Ona) hangi kefaret var? Bu (günahından) hangi temizlik(i yapmakla kurtulur)?

39. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: “O eylem için ebediyen (kurtuluş olabilecek) hiç bir ceza yoktur, kefaret olabilecek hiç bir şey yoktur, hiç bir yolla bundan temizlenilemez.'

40. Bu (günah) ne zaman böyle (affedilmez) olur?

“Eğer kişi Mazda’nın kanununun öğretmeniyse (rahipse) veya bu konuda eğitilmişse, bu böyledir (bu suçtan onun arınması mümkün değil). Fakat eğer o, Mazda’nın kanununu öğretici biri değilse veya bu konuda eğitilmemişse, o; bunu itiraf etmiş (1) ve bir daha asla böylesi yasak bir eylemde bulunmamaya azmetmişse o zaman Mazda’nın kanunu bu suçu onun üstünden kaldırır.“

41. “Ey Spitama Zarathuştra! Mazda Dini gerçekten; günahını itiraf edeni, bu günahın zincirlerinden kurtarır (1), (bu itiraf) güveni ihlal etme suçunu kaldırır (2), (bu itiraf) imanlı birini öldürme suçunu kaldırır (3), (bu itiraf) ceset gömme suçunu kaldırır (4), (bu itiraf) kefareti mümkün olmayan eylem suçunu kaldırır, (bu itiraf) en ağır ceza gerektiren suçun cezasını kaldırır (5), (bu itiraf) her nereden gelirse gelsin, onların tüm günahlarını kaldırır.”

I.a

1. Vadinin derinliklerinde bir adam ölmüştür. Dağın tepesinden aşağıdaki vadiye uçan bir kuş, orada ölü (olarak yatan) adamın cesedini (cesedindeki etleri) yemiştir. Sonra vadinin derinliklerinden dağın tepesine (geri) uçmuştur. O (kuş) bazı sert-odunlu, yumuşak-odunlu ağaçların üstünden (de) uçmuştur ve oradan uçarken, ölünün vücudundan (Nasuş’tan) koparıp (yediği etlerin parçalarını) bu ağacın üstüne kusmuş veya bırakmış veya damlatmıştır.

2. Bak şimdi! Burada (aynı anda) bir adam vadinin derinliklerinden, dağın tepesine çıkmıştı. O, (leş yiyen) kuşun konduğu (ve kustuğu) ağaçtan odun elde etmek istemekteydi. Adam ağacı devirmiş, (balta ile) yarmış, parçalara ayırmıştır. O, (kestiği bu odunları) Ahura Mazda’nın oğlu (olan) ateşe verdiğinde, kendisine hangi ceza verilmelidir?

3. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: “Köpekler, kurtlar, rüzgâr ve uçan yaratıklar tarafından taşınan ölü maddelerle ilgili hiç bir günah bir adamın üstüne düşmez.”

4. “(Eğer) köpeklerin, kurtların, rüzgârın ve uçan yaratıkların taşıdıkları ölü maddelerden dolayı bir adam günaha düşseydi, benim bu maddi dünyam sadece; kutsallığın dışına şutlanmış, ruhları ağlayacak ve acı çekecek olan peşôtanuların (1) yaşadığı bir dünya haline gelirdi. (Çünkü) yeryüzünü sayısız miktarlara (varan) varlıkların (cesetleri) kaplamaktadır.

10. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Eğer yaz geçip de kış gelirse, Mazda Tapıcıları ne yapacak (1)?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Her barınakta, her sokakta (her evde, her kasabada) onlar ölü için üç ‘kata’ (küçük bölme için tahtalar) dikeceklerdir.

11. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Bu ‘kata’lar ne kadar büyüklükte olacaklar?

Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: “Dik durduğunda kafatasına ve ayaklarına, ellerini açıp yattığında ellerine ve ayaklarına çarpmayacak kadar genişlikte olacaktır. Kurallara göre ölünün ‘kata’ları bu büyüklükte olacaktır.

12. “…Ve onlar, kuşlar uçmaya başlayıncaya (1), bitkiler yeşerinceye, nehirler akıncaya ve rüzgarlar yeryüzündeki suları kurutuncaya kadar (2) o cansız vücudun orada iki gün boyunca veya üç gün boyunca ya da bir ay boyunca kalmasına müsaade edeceklerdir.”

13. “…Ve kuşlar uçmaya, bitkiler yeşermeye, nehirler akmaya ve rüzgâr yeryüzündeki suları kurutmaya başlayınca, Mazda Tapıcıları ölüyü (daxma’ya), gözleri Güneş’e bakacak şekilde uzatacaklar.

14. “Eğer Mazda Tapıcıları ölüyü bir yıl içinde, gözleri Güneş’e bakacak şekilde daxma’ya yatırmamışlarsa, bu suç için; bir mümini öldürme suçuna eşit bir cezayı hükme bağla. (…Ve o orada) cesede mukayyet olacak, daxmaya mukayyet olacak, hixra’ya (1) mukayyet olacak, kuşlar cesedi bitirinceye (2) kadar (kalacaktır).”

16. Sen, Ahura Mazda, bunların (suların) aşağıya cesetlerin üstüne akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların aşağıya daxmaların üstüne akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların aşağıya temiz olmayan (ceset) artıklarının üstüne akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların aşağıya kemiklerin üstüne akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların görünmeden geriye akmasını sağla(ma)dın (mı)? Sen, Ahura Mazda, bunların geriye; Pûitika Denizi’ne (1) akmasını sağla(ma)dın (mı)?

17. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”O, senin söylediğin gibidir, Ey Dürüst Zarathuştra! Ben, Ahura Mazda, Suları Vouru-kaşa Denizi’nden aşağıya rüzgâr ve bulutlarla gönderdim (onlar vasıtasıyla).”

18. “Ben, Ahura Mazda, onları (suları) cesetlerin üzerine nakledenim; Ben, Ahura Mazda, onları (suları) daxmaların üzerine nakledenim; Ben Ahura Mazda, onları (suları) temiz olmayan (ceset) artıklarının üstüne nakledenim; Ben, Ahura Mazda, onları (suları) kemiklerin üstüne nakledenim; sonra (yine) Ben, Ahura Mazda, onların (suların) görünmeden geriye doğru akmasını sağlayanım; Ben, Ahura Mazda, onların (suların) geriye; Pûitika Denizi’ne akmasını sağlayanım.”

19. 'Sular orada, Pûitika Denizi’nin kalbinde kaynar vaziyette dururlar, durur orada kaynar vaziyette sular, temizlenince (ise) Vouru-kaşa Denizi’ne; (oradaki) iyi sulanan ağaca (1) doğru geri dönerler, O ağaç ki üstünde benim her çeşit bitkimin tohumu biter (oluşur), [yüzlerce, binlerce, yüz kere binlerce].”

27. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı; Sen; Kutsal Biri! Eğer aynı istirahat yerinde, aynı halının üstünde, aynı yastığa (kafa koyan) iki adam veya beş (kişi) veya elli, ya da yüz; biribirlerine (bu kadar) yakınken, kadınlar da (aynı durumda) olabilir; aralarından biri ölürse, Drug Nasu (1) aralarından kaç kişiyi enfeksiyona (Pehlevicede; “û fsanjin”), bozulmaya, kirlenmeye maruz bırakır?

28. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: “Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir rahip (Pehlevice’de; asravan veya eski dilde athravan) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer onbirinci (kişiye) ulaşmışsa onuncu kişiyi lekeler .”

“Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir savaşçı (Pehlevice’de; aratestar) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer onuncu (kişiye) ulaşırsa dokuzüncu kişiyi lekeler.”

“Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir çiftçi (vastryos) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer dokuzuncu (kişiye) ulaşırsa sekizinci kişiyi lekeler.”

29. 'Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir çoban köpeği (pasuş-haurva) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer sekizinci (kişiye) ulaşırsa yedinci kişiyi lekeler.”

“Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir ev köpeği (viş-haurva) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer yedinci (kişiye) ulaşırsa altıncı kişiyi lekeler.”

30. “Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir tazı (vohunazga) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer altıncı (kişiye) ulaşırsa beşinci kişiyi lekeler.”

“Ey Spitama Zarthuştra! Eğer ölü bir genç köpek (tauruna) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer beşinci (kişiye) ulaşırsa dördüncü kişiyi lekeler.”

31. 'Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir karakulak köpek (sukuruna veya Peh; siya-goş) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer dördüncü (kişiye) ulaşırsa üçüncü kişiyi lekeler.”

“Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir Gazu köpeği (anlamı belirsizdir) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer üçüncü (kişiye) ulaşırsa ikinci kişiyi lekeler.”

32. “Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir aiwizu köpeği (anlamı belirsizdir) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) eğer ikinci (kişiye) ulaşırsa ilk adamı lekeler.”

“Ey Spitama Zarathuştra! Eğer ölü bir vizu köpeği (anlamı belirsizdir) ise, Drug Nasu çabucak ileriye atılır (saldırıya geçer). (Bu saldırıda) ilk adamın üstüne atılır ve onu lekeler.'

33. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen, Kutsal Biri! Eğer ölü bir Urupi köpeği (1) ise, ölümünde Spenta Mainyu’nun (2) yaratıklarından kaç kişiyi direkt, kaç kişiyi indirekt olarak lekeler?

39. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen; Kutsal Biri! Ey Kutsal Ahura Mazda! Eğer bizim evimizde ateş, baresma, taslar, Homa ve havanın (1) bulunduğu (bir) sırada; orada bir köpek veya bir insan ölürse Mazda Tapıcıları ne yapacaklardır?

40. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Ey Spitama Zarathuştra! Onlar ateşi, baresmayı, tasları, Homa’yı ve havanı evin dışına taşıyacaklar, (daha sonra) ölüyü kurallara uygun olarak, orada tutulmak üzere uygun bir yere (daxmaya) koyacaklardır (taşıyacaklardır).”

41. Ey Maddi Dünyanın Yaratıcısı, Sen Kutsal Biri! Onlar, bu adamın öldüğü eve ateşi ne zaman geri götürebilirler?

42. Ahura Mazda (şöyle) cevapladı: ”Onlar; kış aylarında dokuz gün, yaz aylarında bir ay bekledikten sonra ateşi eve geri götürebilirler.”