Hediye itirafı
İzmir Barosu eski Başkanı değerli hukukçu Noyan Özkan, herkesin merak ettiği soruyu Cumhurbaşkanı Gül’e 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında bir dilekçeyle sordu:
“9 - 10 Kasım 2007 tarihleri arasında ülkemizi ziyaret eden Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın Cumhurbaşkanı ile yakınlarına verdiği iddia edilen hediyelerin niteliği, değeri ve bu hediyeler hakkında nasıl bir işlem yapıldığı” konusunda bilgi istedi. Bugüne dek hediyeler konusunda ne medyanın ne milletvekillerinin soru önergelerine cevap veren Köşk, ilk kez bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı M. Emin Kuz, imzasıyla verilen yanıtta aynen şu satırlar yer aldı:
“Kamu görevlilerine verilen hediyelerin bedellerinin tespiti ve kayda geçirilmesi konusundaki düzenlemeler hakkında ilgi dilekçenizde atıfta bulunduğunuz 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik hükümleri Cumhurbaşkanlarını kapsamamaktadır.
Diğer taraftan, Cumhurbaşkanlarına verilen hediyelerin kaydedilmesiyle ilgili olarak yapılacak işlemleri belirleyen herhangi bir hukuki düzenleme de bulunmamaktadır.
Devlet başkanlarının yabancı ülkeleri ziyaretleri sırasında muhataplarıyla hediye teatisinde bulunmaları bütün dünyada kabul gören yerleşik bir protokol kuralıdır.
Söz konusu hediye teatisi genellikle Devlet başkanlarının huzurunda ve iki ülkenin resmi protokol görevlileri arasında yapılmaktadır. Devlet başkanları arasında milletlerarası protokol ve nezaket kuralları çerçevesinde teati edilen bu hediyeler Devleti temsilen Cumhurbaşkanlarının şahsına verilmekte olup bugüne kadar görev yapan Cumhurbaşkanlarımızın, verilen bu tür hediyelerin kayda geçirilmesine ilişkin standart ve yerleşmiş bir uygulamaları bulunmamaktadır.
4982 sayılı Kanun uyarınca bilginizi rica ederim.”
Netice... Çankaya Köşkü Kral Abdullah’tan hediye alındığını reddetmiyor.
Ancak bunun devleti temsilen Cumhurbaşkanı’nın şahsına verildiğini, kayda geçirilmesi konusunda bir mecburiyet bulunmadığını bildiriyor.
Acaba öyle mi? Konu çok tartışılacak...
***
Suudi kralının Hayrunnisa Gül'e verdiği hediye?
Sebahattin ÖNKİBAR
29/12/2007
1990'lı yılların ilk yarısı.
Dönemin Başbakan'ı Süleyman Demirel'le Suudi Arabistan ve körfez ülkelerini kapsayan gezisindeyiz.
Heyette pek çok ünlü işadamının yanı sıra Kemal Ilıcak'tan Güneri Cıvaoğlu'na, Yavuz Donat'tan Fatih Çekirge'ye kadar kalabalık bir gazeteci topluluğu da var.
Seyahat bitiminde hediye bilançosu:
Kafiledekilerin kimine Ebel, kimine Roleks marka saatler ve tamamına müzik seti.
Bunu niye mi hatırladım?
Suudi dünyasında hediye vermek kimilerine göre güç gösterisi olarak ifade edilse de gerçekte kültürdür.
Nitekim buna pek çok yerde tanık olmak da mümkün.
Adam yani Suudi Kralı başka bir ülkeye ziyarete gidiyor, gittiği ülkelerin fırst leydilerini hediyelere boğuyor.
Son olarak kısa bir süre önce yaptığı Avrupa gezisi buna örnektir.
Kralın sunduğu pahalı hediyeler günlerce manşetlerden inmedi.
Aynı Kral hatırlayacaksınız kısa aralıklarla 28 yıl sonra Türkiye'ye iki kere geldi.
Birinci gelişi devlet gezisiydi ve Sezer'in Cumhurbaşkanlığı sürecinde oldu.
İkinci gelişi ise tamamen özel bir amaca matufdu yani Abdullah Gül'ü tebrik için gelmişti.
Gül'ün Suudlu'nun ayağına yani oteline gitmesiyle tartışılan bu gezi sonrasında medyada bir iddia sorgulanmaya başlandı.
Buna göre Kral Abdullah'ın Avrupalı first leydilere verdiği gibi Hayrunnisa Hanıma da milyonlarca dolar ile ifade edilen bir mücevherat setini hediye etmiş miydi?
Cumhurbaşkanı bu iddialar karşısında sustu.
Sorgulamalar brunça ya da yemeğe çağrılan yandaş ve yoldaş gazeteciler tarafından değil ama Güngör Mengi ve Mehmet Yılmaz gibi pek çok bağımsız yazar tarafından sürdürüldü.
Cumhurbaşkanlığından yine suskunluk...
İyi de söz konusu olan milyonlarca dolarlık bir hediye ve Cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığıdır. Böyle bir şeye nasıl susulur?
Efendim bu hediye özel, kimseyi ilgilendirmez de denemez.
Suudi Kralı eğer gerçekten böyle bir hediye verdiyse bunu Hayrunnisa Hanıma değil, onun konumuna vermiştir. Yani Hayrünnisa Gül Cumhurbaşkanının eşi olmasaydı böyle bir hediyeyi alamayacaktı. Dolayısı ile bu hediyenin normalde Ahmet Necdet Sezer ve diğer Cumhurbaşkanlarının yaptığı gibi Çankaya Köşkü'ndeki emanetler bölümüne kaldırması gerekiyor.
Hal bu iken Cumhurbaşkanı susuyor da susuyor.
Yok yok, Sayın Gül bu işi öyle susarak ve unutturarak geçiştiremezsiniz.
Suudi Kralı Türkiye'ye gelmeden önce yaptığı Avrupa ülkeleri gezisindeki gibi, eşinize servet değerinde hediye sundu mu sunmadı mı, bunu derhal açıklamak durumundasınız.
Böyle bir şey olmadı ise mes'ele yok. Hem bunu açıklamak için sofranıza çağırdığınız yoldaş gazetecilere bir göz kırpmanız bile yeterlidir. Onlar aracılığı ile konu hemen aydınlanabilir.
Şu ana kadar sustuğunuza ve tepki vermediğinize göre yoksa bu tutumunuz böyle bir hediyenin alındığı anlamına mı geliyor?
Değilse tekrar ediyorum lütfen açıklayın bunu.
Ha bu açıklamayı yaparken, şu konuya da açıklama getirirseniz seviniriz.
Malum, Zat-ı Şahaneleriniz kızınızın düğününde toplanan paraların yarısını şehit ailelerine gönderecektiniz. Öyle bir açıklamanız vardı.
Merak ediyoruz, bu para gitti mi, gitti ise ne kadar?
Gitmedi ise neden gitmedi ve ne zaman gidecek?
Millet dedikodu yapıyor Sayın Cumhurbaşkanı, açıklayın da susturun şunları.
**
Yalaka Basın:
Sabah:
Kral Abdullah'ın hediyesi: Kılıç
DUYGU GÜVENÇ / ANKARA
http://www.sabah.com.tr/2008/02/14/haber,8AFC5C04509D4293A74E02DF75CCB62C.html
Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz El Suud'un kasım ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret sırasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e verdiği hediye konusunda süren tartışma sona erdi. Meclis'te soru önergelerine dahi konu olan hediyenin Suudi Arabistan'ın resmi hediyesi kılıç olduğu ortaya çıktı.
Kral Abdullah, Ankara'ya gelmeden önce ziyaret ettiği İngiltere, Almanya ve Vatikan'da da aynı hediyeyi görüştüğü Avrupalı liderlere sundu. Kralın Türkiye'ye yaptığı bir önceki ziyaretinde de aynı hediyeyi getirdiği öğrenildi.
SABAH'a Köşk'ün hediye verme ve kabul prosedürü ile ilgili bilgi veren üst düzey bir yetkili, asgari ücretin 10 katına kadar hediye kabul edildiğini ve bunların envantere kayıt edildiğini söyledi. Gül'ün muhataplarıyla görüşmeleri öncesinde dışişleri protokolü, muhatap ülkenin protokol görevlilerine "Kimlere hediye getirelim? Hediye konusunda bir kısıtlamanız, uygulamanız var mı?" şeklinde gayri resmi sorular yöneltiyor.
Bu veriler ışığında kimi zaman gidilen ülkedeki devlet adamının korumalarına kadar hediye götürülüyor, kimi zaman da sadece şahsa hediye veriliyor.
***
Necati Doğru
Kral, eşinize ne hediye vermişti?
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=18.02.2008&Newsid=162608&Categoryid=4&wid=108
Suudi Arabistan Kralı gelmişti. Pahalı hediyelerle Ankara’da lüks otelde konaklamıştı. Başbakan ile Cumhurbaşkanı’nı otele, ayağına çağırtmış, sağ yanına Cumhurbaşkanımız’ı, sol yanına Başbakanımız’ı oturtmuş, yerleştiği koltuğun tam arkasına gelen duvara da kocaman “kendi kral fotoğrafını” koydurtup “Türkiye hatırası pozunu çektirtip” gitmişti.
Gitmeden önce de Başbakan ile Cumhurbaşkanı’nın eşleri hanımefendilere “değerlerinin milyonlarca dolar” olduğu tahmin edilen çok pahalı hediyeler vermişti.
Neydi bu hediyeler?
Ne yaptınız?
Geri mi verdiniz?
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı kayıtlarına geçirip, “Türk milletine verilmiş hediyeler” sınıfına mı aldırdınız? Yoksa “Yüce Kral’dan sayın hanımefendilere sunulmuş kişisel armağanlar” olarak mı kabul ettiniz?
Bir ay oldu.
Bir aydır soruluyor.
Açıklamıyorlar.
Şair haklı!
Aydınlığı seviyoruz diyorlar.
Gel de inan!
**