Türk ordusunun "PKK hareketi", "iki Türkiye"nin farklı amaçlı temsilcilerinin farklı amaçlarının keşiştiği bir noktada gerçekleşebilmişti. Fakat her ikisinin de gerisinde, ABD'nin "İslami Cumhuriyet"ci, din ve mezhep temelinde yeni Ortadoğu haritaları yapan asıl planı bulunuyordu ve bu planda AKP, ABD'ye daha yakında duruyordu.
Bunu daha önce şöyle dile getirmiştik:
“Türk ordusunun Irak harekatı, düzenleyicilerinin kısa vadeli amaçlarından bağımsız olarak; "Düşman 5 ölü verdi, biz 5 şehit!" milliyetçi çizgisi, Kürt meselesini dini temele oturtarak etnik temelini tasfiye etmek isteyen Avro-islamcı dinci AKP'nin ve ardındaki AB-D'nin , toplumun bütününü islamize etmek genel planının parçası haline getirilmiştir..
Bütün şehirlerin, bu arada Diyarbakır'ın da "alınması" planını uygulayan AKP'nin şimdi bir askeri harekata evet demesi ve ordu savunusuna geçmesinin anlamı budur.
"Ankara'dan Musul'a" projesi bu nedenle Talabani'den Ankara'ya, Londra'dan Bağdat'a destek buluyor..”
"Düşman 5 ölü verdi, biz 5 şehit" çizgisine, bu genel planda sadece "askeri metotle bu işin çözülmezliği"ni kanıtlama rolü verilmiştir.. Bu askeri hareket ve , eğer hezimet demek çok aşırı kaçacaksa, ricat, Türkiye'de artık yeni bir milat oluşturmuştur ve "askeri çözüm"ün bir çözüm olmadığını artık anlamayanın kalmadığı bir örneği yaşatmıştır.
Hemen bu günlerde "düşmandan yeni bir saldırı" olasılığının bu "başarılı operasyon"u ne hale düşürebileceğini herkes anlıyor. Ruhat Mengi, bu yüzden bugün köşesinde "...En iyisi böyle bir ihtimali akla getirmemek galiba..." diye, nedensiz yazmadı .
Öte yandan ,askeri harekat sırasında, gazetelerde, ABD Savunma Bakanı'nın "Bölgesel Türk Hükümeti" şeklindeki deyimlerle kategorize edilmiş konuşmaları, ABD'nin "Türk-Kürt İslami Cumhuriyeti" planının parçası olarak anlam kazanabilir. Türkiye için ilk AKP hükümeti sırasında kullanılan "İslami Cumhuriyet" tespitinin de hiç anlamsız olmadığı, geçen yıllar içinde açığa çıkmış olmalı.
Bugün Oktay Ekşi, ABD Savunma Bakanının ingilizcesini de vererek, konuşmasından bölümler yayınladı:
"....bölgesel Türk hükümeti (The Turkish regional government), Irak hükümeti... "
Bu konuşmalardaki kurgu "islam" birleştirenli bir yeniden “bölgesel yapılandırma”da, şimdiki Türkiye'nin yerini de saptıyor.
Türkiye’de ulus devlet modelinin hızla ve geri dönüşü olmayacak şekilde eridiği artık tamamen açığa çıkmıştır. Demokratik ve laik bir Cumhuriyet ,islamizasyon sürecindeki Türkiye’de önem kazanacaktır. Burada, kısa süreli başarılar veya ses duyurucu olmak bakımından “faydalı” araçlardan uzak durmak gereklidir.
Bu noktada genel bir prensip olarak “şiddet”e karşı çıkmak kadar, dinsel argümanları devreye sokan “elde Kuran”lı “Kafir Tayip” parolalarına da karşı çıkmak çok önem kazanıyor.
İçi boş söylem oyalanmalarını bir yana bırakarak, demokratik, laik zeminde bulunmanın önemini, birikimli Türkler ve Kürtler, dileriz, dikkate alacaklardır.
**
Türklere ve Kürtlere Büyük Çuval:
Her Alanda Al Gülüm- Ver Gülüm...
'Küresel' Dünya 'Küresel' Din İstiyor!