Toplum Ve Tarih: Suriye'de Savaş BOP Doğrultusunda Geliştiriliyor!

"Ne Tam Öldür - Ne Tam Ondur!"

Suriye'de Savaş Din-Mezhep Temelli BOP Doğrultusunda Geliştiriliyor!
Küresel Sermaye Suriye'ye Karşı "Ne Tam Öldür-Ne Tam Ondur!" çizgisini uyguluyor.

Yıllarca sürecek bir iç savaş ile "İslami mezhepsel temizlik"lerle, şimdiki Suriye mezhep ayrımı temelinde fiilen bölünecek.

BOP, Ortadoğu'yu Sünni İslami mezhep cemahiriyesi, Şii mezhep cemahiriyesi şeklinde, dinsel temelde yeniden biçimlendirme projesidir.

Kendilerine bu karışıklıkta yer bulduklarını sanan Kürt siyasilerinin, yakın bir gelecekte İslami baskı altında eritileceklerini birlikte göreceğiz.

"Laik Ulus devlet"leri yıkmakta olan küresel yapının, bölgede "laik Kürt devleti" oluşturmayı tasarladığı tezi bir yanılgıdır.

"Kürt ULUSAL Konferansı-Kongresi" bile diyemeyip sadece "Kürt Kongresi" adı verilen bu toplantı, sadece bir "takiyye" çabası değildir: Ortadoğu'da uzun vadede "Ulus devlet" istemeyen küresel sermayenin onlara biçtiği elbiseyi prova etmeye çalışmak için kullanılan formüldür.

Ortadoğu, şu ankinden daha kanlı bir mezhep savaşı ortamına doğru götürülüyor!

Gelişmelerin ilerisini görmeye çalışan bir tutumla mücadele edelim!

Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın Suriye kolu PYD ile muhalifler arasında çatışmalar devam ederken, ÖSO PKK'ya karşı etkin bir mücadele başlatacağını bildirdi. Yönetime bağlı ordu ile savaşırken PKK birliklerinin kendilerine her defasında saldırdığını ifadeeden muhalifler, bundan sonra PKK'nın eylemlerine müsamaha edilmeyeceğini kaydetti.

Halep'te aşiret lideri ve toplum önderleri ile bir araya gelen ÖSO Halep Askeri Konsey Başkanı Albay Akidi, "PKK'ya bundan sonra acıma olmayacak" dedi. Albay Akidi, "Liva el Tevhid'e (Tevhid Tugayı) haber gönderdim. Ne kadar askeri malzememiz varsa hepsini alın. Artık bu konuya karşı sessiz kalınmaz. Her defasında PKK ile anlaşma yapmamıza rağmen hep sırtımızda vurdular. Bundan sonra merhamet edilmeyecek.
Acıma olmayacak. Eğer imkanımız olursa (PKK'nın) köklerini kurutacağız. " dedi.

Hedeflerinin sadece PKK olduğunu Kürt halka yönelik hiç bir düşmanlıklarının olmadığının altını çizen muhalif Albay Akidi, "Bizim hedefimiz sadece PKK'dır. Birliklerimiz, yönetime bağlı ordu ile çarpışırken PKK arkadan vurdu. Biz sadece PKK'dan bahsediyoruz. Kürtlerden değil. Bu iyi anlaşılsın. Kürtler bizim kardeşimiz. Aynı şekilde onlarda bizimle birlikte çarpışıyor. Kürt kardeşlerimizden oluşan Ezeli Tugayı bizimle omuz omuza savaşıyor. " ifadelerini kullandı.

PYD, geçtiğimiz hafta Muhaliflerle çatışarak Suriye'nin kuzeyindeki Rasulayn'ı ele geçirmişti. Bölgede bağımsız bir Kürt devleti kuracaklarını duyuran PYD'ye en büyük tepkiyi Türkiye vermişti. MİT, Türkiye'ye çağrılan PYD Başkanı Salih Müslim'i ikaz etmişti.

'PKK'nın kökünü kurutacağız'
Özgür Suriye Ordusu Halep Askeri Konsey Başkanı Albay Abdulcebbar Akidi, yönetime bağlı ordu ile çatışırken PKK'nın kendilerini arkadan vurduğunu ifade ederek, PKK'nın kökünü kurutacaklarını söyledi
Son güncelleme: 4 Ağustos 2013 07:15 Mynet haber bugün 6.419.219 defa, bu haber 162.174 defa okundu.

Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın Suriye kolu PYD ile muhalifler arasında çatışmalar devam ederken, ÖSO PKK'ya karşı etkin bir mücadele başlatacağını bildirdi. Yönetime bağlı ordu ile savaşırken PKK birliklerinin kendilerine her defasında saldırdığını ifade eden muhalifler, bunadan sonra PKK'nın eylemlerine müsamaha edilmeyeceğini kaydetti.

Halep'te aşiret lidereri ve toplum önderleri ile bir araya gelen ÖSO Halep Askeri Konsey Başkanı Albay Akidi, "PKK'ya bundan sonra acıma olmayacak" dedi. Albay Akidi, "Liva el Tevhid'e (Tevhid Tugayı) haber gönderdim. Ne kadar askeri malzememiz varsa hepsini alın. Artık bu konuya karşı sessiz kalınmaz. Her defasında PKK ile anlaşma yapmamıza rağmen hep sırtımızda vurdular. Bundan sonra merhamet edilmeyecek.

Acıma olmayacak. Eğer imkanımız olursa (PKK'nın) köklerini kurutacağız. " dedi.

Hedeflerinin sadece PKK olduğunu Kürt halka yönelik hiç bir düşmanlıklarının olmadığının altını çizen muhalif Albay Akidi,"Bizim hedefimiz sadece PKK'dır. Birliklerimiz, yönetime bağlı ordu ile çarpışırken PKK arkadan vurdu. Biz sadece PKK'dan bahsediyoruz. Kürtlerden değil. Bu iyi anlaşılsın. Kürtler bizim kardeşimiz. Aynı şekilde onlarda bizimle birlikte çarpışıyor. Kürt kardeşlerimizden oluşan Ezeli Tugayı bizimle omuz omuza savaşıyor. " ifadelerini kullandı.

PYD, geçtiğimiz hafta Muhaliflerle çatışarak Suriye'nin kuzeyindeki Rasulayn'ı ele geçirmişti. Bölgede bağımsız bir Kürt devleti kuracaklarını duyuran PYD'ye en büyük tepkiyi Türkiye vermişti. MİT, Türkiye'ye çağırılan PYD Başkanı Salih Müslim'i ikaz etmişti. CİHAN

Rasulayn'da El Nusra atağa geçti

PKK'ya yakınlığı ile bilinen PYD'nin silahlı kanadı YPG ile El Nusra Cephesi askerleri arasındaki çatışmalar sürüyor.

YPG'nin, Türkiye sınırı karşısındaki Rasulayn'da kontrolü ele geçirmesinin ardından, El Nusra Cephesi karşı saldırılar gerçekleştiriyor.YPG, El Nusra askerlerine Özgür Suriye Ordusu'na bağlı birliklerin destek verdiğini söyledi. Seferberlik ilan eden YPG, Suriye'deki Kürt gençlerinin bölgedeki çatışmalarda saflarına katılmaya çağırdı.

"PYD Kürt Halkının değil, Esed’in hizmetkârıdır!"
İslami gruplar PYD ile İslami güçler arasında süren çatışmalar hakkında ortak bir açıklama yaptılar.

Suriye’nin kuzeyinde PYD ile İslami güçler arasında çatışmalar sürerken, İslami gruplar yayınladıkları ortak bir bildiriyle PYD’nin Kürt halkının değil, Esed rejiminin hizmetinde bir örgüt olduğunu ilan ettiler.

İşte o bildiri:

"Bizler Minbic, Sirin, Şuyuh ve Cerablos kentlerinde faaliyet yürüten Devrimci Askeri Konsey, Liva Tevhid, Liva Cundurrahman, Irak ve Şam İslam Devleti, Ahraruş Şam, Liva Ashabulyemin, Livaül Yermuk, Liva Ahrar eş-Şuyuh, Sukuruş Şam savaşçıları olarak diyoruz ki:

PYD’nin rejime bağlı Nasır Kandil heyetini kabul etmekle açık bir şekilde zalim ve mücrim Beşşar Esed rejimine bağlı bir parti olduğuna hiçbir şekilde şüphemiz kalmamıştır. Bununla hedeflenenler, kurtarılmış alanları güvensiz hale getirmek; Kusayr’da Hizbul Lat eliyle yaptığı şekilde havadan silah ve muhimmat ikmali sağlamak suretiyle rejimin kirli planlarını icra etmek; Türkiye ve Irak’tan çektikleri güçleri Suriye’nin kuzeyine taşımak; kurtarılmış bölgelere un nakledilmesini engellemek; mücahitlerin rejime karşı savaşmak üzere cephelere geçişlerini kontrol noktaları kurarak engllemek; hakim oldukları bölgelerde insanları göçe zorlamak; kontrol noktalarında rastgele tutuklamalara girişmek; yüzlerce yıldır birlikte yaşamış ve ortak bağlara sahip Araplar ve Kürtler arasında düşmanlık ve nefret meydana getirip zamanımızı, enerjimizi ve kanımızı heder etmeye çalışmak; ve böylelikle bitap düşmüş rejime nefes aldırıp, elini güçlendirmek ve aziz devrimimizin ilerleyişini durdurmaktır.

Buna karşı aldığımız kararlar:

1- Aynel Arab kentine yönelik olarak tam bir kuşatmayı başlatma ve işbirlikçi örgütün her türlü ihanetini engellemek

2- Saflarımız arasında PYD oluşumlarını temizlemek

3- Minbic-Haseke askeri güzergahındaki tüm PYD kontrol noktalarını temizlemek

4- Bizimle PYD’yi temsil eden her türlü oluşum arasında her türlü müzakere ve siyasi görüöşmeleri sonlandırmak

Buna bağlı olarak öncelikle rejimle ve rejimin işbirlikçisi PYD ile bağlantısı olmayan tüm Kürt gruplara mesajımız şudur: Nasıl bir kardeş kardeşinin mutluluğunu, derdini, toprağını, havasını, suyunu paylaşıyorsa biz de sizi bu şekilde kardeşimiz olarak görüyoruz.

İkinci olarak kurtarılmış bölgelerde PYD ile uzlaşmaya giden herhangi bir direniş grubu ya da fert Allah’a, Resulüne, Müslümanlara ihanet etmiş olarak görülecek ve bizler tarafından cezalandırılacaktır.

Ve son olarak amacımız Allah’ın rızası ve Suriye’de halkımıza güvenli bir hayat sunmaktır. Mücrim rejim devrilip aziz devrimimiz başarıya ulaşana dek Müslüman Suriye halkının birliğini korumak ve devrimin ilerleyişini sürdümek hedefimizdir."

PKK ve Kuzey Irak’taki Kürdistan Yurtsever Birliği, Suriye’deki Kürt cephesine tam destek verilmesini istedi. İran Kürdistan Demokrat Partisi'ne üye peşmergelerin Suriye'ye sevk edildiği iddia edildi.

Suriye'de Türkiye sınırı bölgesindeki yerleşim birimlerine daha fazla yardım gönderilmesi istenirken, El Nusra güçlerinin kaybettikleri yerleşim birimlerini geri alabilmek için hazırlıklarını arttırdığı ileri sürüldü. Suriye'nin kuzey kesiminde 24 saatte en az 30 kişinin öldürüldüğü belirtildi. PKK tarafından yapılan açıklamada Suriye’deki PYD’nin silahlı kolu YPG’ye her türlü desteğin verilmesi istenirken, özellikle Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde düzenlenmek istenen, valiliğin yasakladığı etkinliklere tam katılım sağlanması istendi.

KYB'DEN DESTEK

Kuzey Irak’ta Irak devlet başkanı Celal Talabani’nin liderliğindeki Kürdistan Yurtsever Birliği tarafından yapılan açıklamada Rojava’daki bütün Kürt örgütlerinin birlik olmaları istendi. Bu açıklamanın Kuzey Irak’taki Mesut Barzani’nin kontrolündeki sınır bölgesinde sınır kapısının insani yardım için kapalı tutulduğu döneme rastlaması dikkat çekici olarak değerlendirildi.

PKK'NIN İRAN KOLU VE İKDP'DEN DESTEK İDDİASI

PKK'nın İran'daki kolu PJAK tarafından yapılan açıklamada, Suriye'de Rojava bölgesindeki halkı savunmaya hazır oldukları belirtildi. Öte yandan internetteki sosyal medyada, Tahran yönetimi karşıtı İran Kürdistan Demokrat Partisi’ne bağlı peşmergelerin sınırı aşarak Suriye’ye geçtikleri öne sürüldü. Kuzey Irak üzerinden Suriye'ye doğru yola çıktıkları iddia edildi. Bu konuda Kuzey Irak'tan herhangi bir açıklama yapılmadığı belirtildi.

VATAN’ın edindiği bilgilere göre, Ubin ve Hambuşi köylerine saldıran ISIS güçlerinin, çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere en az 50 kişiyi öldürdüğü öne sürülüyor.

‘Nusayriler de katlediliyor’

Kenan BUTAKIN / VATAN HABER MERKEZİ

Suriye’de yaşanan iç savaşta, ülkenin doğusunda çoğunlukla El Nusra güçlerinden oluşan gruplar, PYD’nin silahlı kanadı YPG ile savaşırken, batıda yer alan Lazkiye’ye yakın bölgelerde de Özgür Suriye Ordusu, Esad yanlısı Acilciler grubu ve rejim güçleriyle savaş halinde.

ÖSO, Irak ve Şam İslam Devleti (ISIS) ve El Nusra grupları Lazkiye’ye yakın bölgelerde 10 köyün kontrolünü ele alırken, ISIS grubunun bölgede Nusayri katliamı yaptığı iddiaları ortaya atıldı.

VATAN’ın edindiği bilgilere göre, Ubin ve Hambuşi köylerine saldıran ISIS güçlerinin, çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere en az 50 kişiyi öldürdüğü öne sürülüyor.

Yaşanan katliamlardan dolayı, ÖSO güçleri ile ISIS arasında zaman zaman çeşitli çatışmalar çıktığı da kaydediliyor. Diğer yandan kendisi de radikal İslamcı bir grup olan El Nusra’nın da katliamlar yüzünden ISIS’ten ayrı hareket etmeye başladığı iddia edildi.

Sedat Yurttaş: "Kürtlerin İslam’la bir sorunları yok."

El Nusra, El Kaida... Şii'lere, Alevilere , "onların İslamla sorunları var" olduğu için mi saldırıyor!?

Ya da şöyle diyelim:
"Sünni İslam'ın, öteki tüm mezheplerle ve bu arada Yezidi, Zerdüşti mezheplerle de 'sorunları' vardır!"

Çünkü aslında, "İslam'ın diğer Mezhepler"i denilenler, İslam'a zor kullanarak dahil edilmiş olan Zerdüştlüğün, Avestacılığın, Hristiyanlığın, Museviliğin dönüşmüş biçimleridir.

Suriye Alevilerine,Nusayrilerine nasıl ki "Arap oldukları" için saldırılmıyor ise, Kürtlere de esas olarak Kürt oldukları için değil, farklı mezhep kaynakları olduğu için saldırılıyor.

***

Rojava, İslam ve Kürtler

Sedat Yurttaş

Ancak bu ‘yalanlamalar’ Kürtlerin Cephe El Nusra tarafından saldırıya uğradığı, Kürt yerleşim yerlerinin bombalandığı, esir/rehin alındıkları ve sadece Kürt oldukları için, Rojava’nın sakinleri oldukları için öldürüldükleri gerçeğini değiştirmiyor. Elbette en kötüsü, bunun İslam adına, Müslümanlık adına yapılmasıdır. Şiddetin, terörün, çeteciliğin İslam kamuflajı altında gizlenmiş olmasıdır.
....
Kürtleri hedef alanlar, bilmezler mi ki Kürdistan’ın aynı zamanda en güçlü tarikatlar olan ‘Nakşibendi’ ve ‘Kadiri’ tarikatlarının doğduğu coğrafya olduğunu!
....
Kürtlerin İslam’la bir sorunları yok. Bilakis, İslam’ı bir tür yayılma aracı olarak kullanmış olanların tarih boyunca Kürtlerle sorunu olmuştur.

http://www.radikal.com.tr/...

Daily Telegraph: ÖSO Lazkiye'de sivillere saldırıyor
Suriye'de Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye'de, muhaliflerin bölgedeki sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirdiği öne sürüldü.

***

Daily Telegraph gazetesinde bugün yayınlanan ve Suriye'de Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye'de yaşanan çatışmaları ele alan haberde, El Kaide'nin bölgedeki sivillere yönelik saldırılar gerçekleştirdiği iddia edildi.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bulunan Ruth Sherlock’un haberine göre El Kaide'nin, Lazkiye ve çevresindeki saldırılarında yüzlerce sivil yaşamını yitirdi, yaralandı ya da kayboldu.

Haberde görüşüne yer verilen Lazkiyeli Alevi din adamı Şeyh Muhammed Reda şunları söylemiş:

“Hâlâ evlerinde öldürülmüş insanlar, çalılıklarda bırakılmış cesetler buluyoruz. Şimdiye kadar köylerden 150 Alevi kaçırıldı. Aralarında kadın ve çocuklar var. Onlarla tüm bağlantımız koptu.”

Haberde, bu saldırıların Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Alevi olması ve aile köklerinin Lazkiye'de olmasıyla ilgili bağının olduğu da belirtilmiş.

Ruth, muhalefet kaynaklarının, Humus’ta son dönemde yaşadıkları bir dizi askeri yenilginin acısını çeken isyancıların Esad’ı ‘en fazla acı çekeceği yerde’ vurmaya çalıştığını söylediklerini bildiriyor.

Çatışmaların Esad’ın memleketi Kardaha köyünün 12 mil yakınına dayandığının altı çiziliyor.

Suriye Ulusal Koalisyonu iddiaları reddeti

Bölgede yaşayan muhalif gazeteci Habib Salih ise, isyancıların Suriye yönetiminin silah temini için de kullandığı Tartus limanına ulaşmak ve burayı kuşatmak istediğini söylüyor.

Salih şöyle konuşuyor:

“Bunun aylar alacak uzun bir kampanya olduğunu biliyorlar. Önce Kardaha’dan geçmek ve Esad yanlısı grupları saf dışı bırakmak zorundalar.”

Lazkiye Meclisi’nin bir üyesiyse şunları söylüyor:

“Bir mezhep savaşını kışkırtıyorlar. Yüzlerce ölü ve yaralı var. Aralarında kadınların da bulunduğu yüzlerce sivil kaçırıldı. Zorla götürülmeyen siviller kaçtılar ve köylerin çevresindeki ormanlarda saklanıyorlar. Ortada tam bir kaos var.”

Suriye Ulusal Koalisyonu’nun ortada etnik temelde bir saldırı olmadığı yönündeki açıklamasına yer verilen haberde, yerel kaynakların Alevi köylerine doğru ilerleyen yaklaşık 300 savaşçının yabancı Cihatçılar olduğunu aktardığı da belirtiliyor.

İslami Mezheplerin Karşılıklı Katliamları Ortadoğu'yu İyice Sarmaya Başlıyor!

Lübnan'ın kuzeyinde yer alan Trablus şehrinde cuma namazı çıkışında iki büyük patlama meydana geldi. Bölgeden gelen ilk haberlere göre çok sayıda ölü ve yaralı bulunuyor.

Suriye'de "Sünni Şehit"ler...

İslam'ın iç savaşı bitebilir mi?

Bu basit oyun şöyle oynandı:
Sünni İslami muhalefete silahlı destek verip kışkırttılar.

Silahlı saldırıya Suriye Devleti, Devlet Olma Savunma Refleksiyle Silahla Yanıt Verdi.
Şimdi ona, "Muhalefet sana silahla saldırsın, sen silah kullanma" formatında bir argümanla saldırıyorlar.

Şimdi konunun, sanki öldürmenin hangi tür silahlarla olacağına karar vermekmiş gibi bir noktaya çekilmesi, bir trajedidir.

Tonlarca kimyasal gaz'ı barışçıl gösterilerde kullanan RTE - AKP'si, şimdi Suriye'de kimyasal gaz karşıtı kampanya yürütüyor.

Biz insanların hangi gerekçeyle ve hangi yöntemlerle olursa olsun, öldürülmesine karşıyız.

Biz Sünni İslamist teröristlere de, Şii Mezhebi diktatörlüğüne de karşıyız; dinsel nedenler dahil olmak üzere kişi ve topluluklara karşı yok etme çizgisine; ayrımcılığa karşıyız.

Tartışmayı insanları öldürme sırasında kullanılan yöntem ve araçlar üzerine çekerek, konunun özünün karartılmasına fırsat vermeyelim, bu sahtekarlıkları teşhir edelim.

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Suriye'ye yönelik değerlendirilen seçeneklerde, odaklarının "rejim değiştirme" değil, "bir eyleme (Suriye rejiminin kimyasal silah kullanımına) yanıt verme" olduğunu bildirdi.