SAMİRÎLER
"Şomronim", İbranice "S-M-R" fiil kökünden türemiş
"görüp gözeten,bir şeyi dikkatle izleyen" anlamına gelmektedir.
Samirîler Yahudiliğe benzer bir dine inanmakla birlikte Yahudiler tarafından
Yahudi kabul edilmeyen bir topluluktur.
Samirîlerin tarihi oldukça eskidir. M.Ö. 722 yılında Kuzey İsrail Krallığı yıkılınca, Asur İmparatoru Sargon, bura halkından 30.000 kadarını alıp Asur 'a ve Medlerin şehirlerine sürmüş ( II.Krallar XVIII/11);Babil, Kuta ve Avar 'dan adamlar getirerek İsrailoğullarının yerine yerleştirmiştir. (II.Krallar XVII / 24 ). Böylece Şomron şehrinin sakinleri ortaya çıkmış ve bunlara "Şomronim" denmiştir.
Tanah 'ın II.Krallar Kitabında Samirîlerin nasıl Yahudileştiği anlatılır. Yahudiler,Yahudiliğe ihtida eden Samirîleri Yahudi olarak kabul etmez. Yahudiliğe ihtidanın mümkün olmasına rağmen, Samirîlerin samimi olmadıkları bahanesiyle onları Yahudi Cemaatinden saymazlar. Yahudiler, Samirîleri sürekli dışlamışlardır. Hatta Samirîler kullanıyor diye İbrani harfleriyle yazılan Aramca 'yı terk etmişlerdir.
Yahudiler ile Samirîler arasında bir çok fark vardır. Yahudilerin Tevrat 'ı ile Samirîlerin Tevrat 'ı arasında altı bine yakın fark bulunmaktadır. Samirîler, Kudüs 'ün yerine Gerizim 'i kutsal mekan olarak kabul ederler ve kendilerini gerçek Yahudi olarak görürler.
Samirîlerin İnanç Esasları
İnançlarının temel dayanağı Tevrat 'tır. Tevrat ise Musa 'ya vahyedilen beş kitaptan ibarettir. İnanç esasları da buna uygun olarak beştir:
1- Eşi ve yardımcısı olmayan Allah tektir. Sıfatları insan sıfatına benzemez.
2- Musa ; Allah 'ın yegane resulü ve bütün devirler için de peygamberdir. Vahiy onunla son bulmuştur.Onun gibi peygamber bir daha gelmeyecektir.
3- Tevrat, mükemmel ve tamdır. Hiçbir zaman değişmeyecek ve neshedilmeyecektir.
4- Gerizim dağı ebedi hayat yurdu, bereket dağı ve Allah 'ın yeryüzündeki tek makamıdır.
5- Yeniden dirilme günü olacaktır. İyiler cennetle, kötüler cehennemle mükafatlandırılacaklardır.
Samirîlerin ibadet şekilleri Müslümanlarınkine çok benzer. Müslüman gibi abdest alırlar. Abdestte, sırasıyla elleri, ağzı, burnu, yüzü, kulakları, sağ ayak ve sol ayağı yıkarlar.Abdest esnasında Tevrat 'tan parçalar okurlar. İbadet dili Aramca 'dır.
İbadet yerleri, Müslümanların mescidi gibidir. Yahudilerin Sinegogları gibi içeride masa veya sıra bulunmaz. İbadetlerinde rüku ve secde vardır. İslami namaza benzer namaz kılarlar. Bazı araştırmacılara göre Samirîlerin bu tür ibadet etmelerinin sebebi; uzun süre İslam egemenliği altında yaşamalarından kaynaklanan etkileşimdir.Fakat Yahudilerinde uzun süre İslam egemenliğinde kaldıkları ve etkilenmedikleri göz önüne alındığında bu iddianın gerçeği yansıtmadığı görülür.
Günümüzde Samirîler
Samirîlerin tarihi oldukça eskidir. M.Ö. 722 yılında Kuzey İsrail Krallığı yıkılınca, Asur İmparatoru Sargon, bura halkından 30.000 kadarını alıp Asur 'a ve Medlerin şehirlerine sürmüş ( II.Krallar XVIII/11);Babil, Kuta ve Avar 'dan adamlar getirerek İsrailoğullarının yerine yerleştirmiştir. (II.Krallar XVII / 24 ). Böylece Şomron şehrinin sakinleri ortaya çıkmış ve bunlara "Şomronim" denmiştir.
Tanah 'ın II.Krallar Kitabında Samirîlerin nasıl Yahudileştiği anlatılır. Yahudiler,Yahudiliğe ihtida eden Samirîleri Yahudi olarak kabul etmez. Yahudiliğe ihtidanın mümkün olmasına rağmen, Samirîlerin samimi olmadıkları bahanesiyle onları Yahudi Cemaatinden saymazlar. Yahudiler, Samirîleri sürekli dışlamışlardır. Hatta Samirîler kullanıyor diye İbrani harfleriyle yazılan Aramca 'yı terk etmişlerdir.
Yahudiler ile Samirîler arasında bir çok fark vardır. Yahudilerin Tevrat 'ı ile Samirîlerin Tevrat 'ı arasında altı bine yakın fark bulunmaktadır. Samirîler, Kudüs 'ün yerine Gerizim 'i kutsal mekan olarak kabul ederler ve kendilerini gerçek Yahudi olarak görürler.
Samirîlerin İnanç Esasları
İnançlarının temel dayanağı Tevrat 'tır. Tevrat ise Musa 'ya vahyedilen beş kitaptan ibarettir. İnanç esasları da buna uygun olarak beştir:
1- Eşi ve yardımcısı olmayan Allah tektir. Sıfatları insan sıfatına benzemez.
2- Musa ; Allah 'ın yegane resulü ve bütün devirler için de peygamberdir. Vahiy onunla son bulmuştur.Onun gibi peygamber bir daha gelmeyecektir.
3- Tevrat, mükemmel ve tamdır. Hiçbir zaman değişmeyecek ve neshedilmeyecektir.
4- Gerizim dağı ebedi hayat yurdu, bereket dağı ve Allah 'ın yeryüzündeki tek makamıdır.
5- Yeniden dirilme günü olacaktır. İyiler cennetle, kötüler cehennemle mükafatlandırılacaklardır.
Samirîlerin ibadet şekilleri Müslümanlarınkine çok benzer. Müslüman gibi abdest alırlar. Abdestte, sırasıyla elleri, ağzı, burnu, yüzü, kulakları, sağ ayak ve sol ayağı yıkarlar.Abdest esnasında Tevrat 'tan parçalar okurlar. İbadet dili Aramca 'dır.
İbadet yerleri, Müslümanların mescidi gibidir. Yahudilerin Sinegogları gibi içeride masa veya sıra bulunmaz. İbadetlerinde rüku ve secde vardır. İslami namaza benzer namaz kılarlar. Bazı araştırmacılara göre Samirîlerin bu tür ibadet etmelerinin sebebi; uzun süre İslam egemenliği altında yaşamalarından kaynaklanan etkileşimdir.Fakat Yahudilerinde uzun süre İslam egemenliğinde kaldıkları ve etkilenmedikleri göz önüne alındığında bu iddianın gerçeği yansıtmadığı görülür.
Günümüzde Samirîler
Yahudiler tarih boyunca hiçbir zaman Samirîleri gerçek Yahudi olarak görmemişlerdir. Samirîler buna rağmen varlıklarını günümüzde de sürdürmektedirler. Samirilerin sayısı günümüzde yaklaşık 1.000 kişi kadardır. Bunların tamamına yakını İsrail ve Filistin'de yaşamaktadırlar.
Günümüz Yahudileriyle oldukça farklı olmalarından dolayı; Samirîleri Yahudilerden ayrı bir dini topluluk olarak kabul etmek ve Samirîlerin kendilerini gerçek Yahudi olarak görmelerine rağmen Yahudi dininden farklı bir dini inanca sahip olmalarından dolayı Samirîliği farklı bir din olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır.
**
Kuran'da Samiriler..
(Musa'nın ardından altın dana idolu hazırlama işi, Eski Ahit'te Harun'a ait gösterilir ama Kuran bunu, bir başka kaynağa dayanarak Samiri'lerin edimi, Musa toplumu içindeki Samiri din adamlarının baştan çıkarışı olarak gösterir ki bu da, Samirilerin o dönemdeki güçlerinin bir işareti olarak kabul edilebilir..)
Taha
Allah: "Ama Biz, senin ardından kavmini fitneye düşürdük ve Samiri onları saptırdı." buyurdu.
Onlar: "Biz, sana verdiğimiz sözden, kendiliğimizden caymadık. Fakat biz, o kavmin zinet eşyasından bir takım ağırlıklar yüklenmiştik. Onları ateşe attık;Samiri de attı.
Nihayet Samir onlara böğüren bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Bunun üzerine Samiri ve adamları: "işte sizin de, Musa'nın da ilahı budur, ama o unuttu" dediler.
Musa: "Ya senin derdin ne Samiri ?” dedi. (Taha)
**
"Sana verdiğimiz sözden biz kendi isteğimizle dönmedik; fakat [Mısır] halkı[nın kirli] ziynet yükleriyle yüklüydük; ve bu yüzden onları [ateşe] attık; aynı şekilde Sâmirî de [kendininkini] attı."
Çıkış xii, 35'de anlatıldığına göre, İsrailoğulları Mısır'dan ayrılmadan hemen önceki günlerde "Mısırlılar'dan altın ve gümüş şeyler (ziynetler) ödünç aldılar". Bu "ödünç alma" işi, açıkçası, asılsız gerekçelere dayanıyor, ödünç alınan ziynetleri sahiplerine iade etmek gibi bir niyetle yapılmamıştı: çünkü, Tevrat'taki ifadeye göre (xii, 36) İsrailoğulları böyle yaparak "Mısırlıları soymuşlardı."
Bu, İsrail’in, dini nedenlerle ‘bağış, sadaka, zekat’ toplayıcı, gezgin dini bir grup olma özelliğine uygun düşüyor. Eski Ahit’te bazen ‘Mısırlıları soymuş’ oldukları, bazen ‘ödünç’ aldıkları falan biçimindeki , sonradan geliştirilmiş gerekçeler, daha çok sonraki uydurmalar olarak görünüyor.
Samaritans
- Passover sacrifice on Mount Gerizim
Mount Gerizim (near Nablus). The Samaritan community. Passover sacrifice
ceremony. Eldest community men in traditional dress during praying together
with The high Priest Elazar Eitan Simanor
Ori Orhof
"Kurbanın
yağları tanrıya yakmalık sunu..."
Samaritans
- Passover sacrifice on Mount Gerizim
Mount Gerizim (near Nablus). The Samaritan community. Passover sacrifice
ceremony. The High Priest Elazar together with the community eldest men in
traditional dress, during the prayer leading to the sacrifice Eitan Simanor
"Dört
Renk Bir Arada"... "Kara Başlılar" hariç...
MIDEAST
ISRAEL SAMARITANS
**FILE**
Members of the ancient Samaritan community gather around a fire-pit aftter placing sheep on stakes into the fire during the traditional Passover sacrifice in Mount Gerizim, nearf the West Bank town of Nablus, late Saturday, April 19, 2008. According to tradition, the Samaritans are descendants of Jews who were not deported when the Assyrians conquered Israel in the 8th century B.C. Of the small community of close to 700 people, half live in a village at Mount Gerizim, and the rest in the city of Holon near Tel Aviv. Photo by Maja Hitij/Flash90 *** Local Caption *** ùåîøåðéí
ùåîøåï
òùï
èëñ
äø âøéæéí
àù
ôñç Copyright (c) Flash 90 2008
**FILE**
Members of the ancient Samaritan community gather around a fire-pit aftter placing sheep on stakes into the fire during the traditional Passover sacrifice in Mount Gerizim, nearf the West Bank town of Nablus, late Saturday, April 19, 2008. According to tradition, the Samaritans are descendants of Jews who were not deported when the Assyrians conquered Israel in the 8th century B.C. Of the small community of close to 700 people, half live in a village at Mount Gerizim, and the rest in the city of Holon near Tel Aviv. Photo by Maja Hitij/Flash90 *** Local Caption *** ùåîøåðéí
ùåîøåï
òùï
èëñ
äø âøéæéí
àù
ôñç Copyright (c) Flash 90 2008
muqata.blogspot.com
Kurbanın başı, ayakları koparılmadan, bir tüm olarak ateşte kızartılacak"
Tanrı
sadece kurban istemez; onun nasıl hazırlanıp ne şekilde pişirileceğini de
kurala bağlar:
"Kurbanın başı, ayakları koparılmadan, bir tüm olarak ateşte kızartılacak"
Ori Orhof