Eşek'ten
Koyun'a Eski İlah-Totemlerin Dinlerdeki Kalıntıları
Mezopotamya'nın en eski dinlerine değin uzanan ve "ilk tek tanrıcı din" diye hatalı bir şekilde değerlendirilen Museviliğin, Sıpa, Koyun, Tavuk, İnek vb. türü hayvan totemlerle olan ilişkisi yeterince araştırılmamıştır.
İlhan Arsel gibi yazarlarımız, İslam'da "kadın, eşek, köpek" eşitlemesi olduğundan bahsetmiş ve fakat hiçbir zaman, bu konunun İslam'la sınırlı olmadığını ve olamayacağını; Mezopotamya kaynaklı tüm dinlerde şu veya bu düzeyde etkisi kalmış eski totem anlayışına dayandığını ortaya koymamıştır. Daha kötüsü, açıklığa kavuşturduğumuz bu konulara karşın, eski tek yanlı kaba ateizm sürdürülmeye çalışılıyor...
Akado-Sammaru ittifakının gelişmesine bağlı olarak, artık bu dönemdeki topluluk tanımlarının, giderek Oğul, Evlat, Dumu, Maru, Marum, Martum, İbn’i kelimeleri bazında ele alınmaya başladığını görüyoruz.Bir topluluğa ait olan ‘birey’ler, “X şehrinin oğlu”, Dumu Eriduki , Dumu Bad Tibiraki tarzında veya Lu URUPalāumna =Palu şehrinin Lu’su, Palulu, haliyle tanımlanıyordu.
Burada kullanılan her özel tanımlamanın içeriğini ortaya çıkardıkça ; Palu, Bad-Tibira veya Eridu’nun kendi içinde var olan özel anlamlarını çözümlendikçe, farklı “oğul” ve “Lu”ların bağlandığı erken kökenlerde, ateş, su, toprak, hava, renk ayrımlarının yanı sıra, hayvan ve bitki totem ayrışmasına bağlı, değişik varlıkların bulunduğunu da görmeye başlayacağız.
Doğal olarak, o topluluklarda totem olarak ,öküz,inek veya eşeğe tapan bir topluluğa ait oğul’un, kendini sıpa, dana, kuzu, oğlak olarak nitelemesi son derece normal ve anlamlıydı. Mesela Gudea, çözümleyemediği bir rüyasını danışmak için Tanrıça Nanşe’ye (muhtemelen Nanşe’nin rüya yorumcusu sözcüsüne) başvurduğunda, rüyada gördüğü ‘erkek eşek’in bizzat kendisi olduğunu hemen öğrenmişti.
"Göğün yabani ineği", ejderhası olmak ise kusursuz İnanna’lardan birisinin en temel özelliğiydi zaten. Dumuzi ise, ‘eza serüveni’ne başladığında elleriyle ayaklarının yılan olmasını çok istemişti.
Firavun’un büyücüleri önünde Musa’nın asa’sını yılan’a çeviren Enki’nin en önemli özelliklerinden birisi de,onun iki omuzundan inen yılanlardı. Eski totem ayrışması döneminde, bir hayvan veya bitki ile bağlantısı olmayan tanrı hemen hemen kalmamıştı. Bu nedenle onlar İnek’liklerini, Öküz’lüklerini, Boğa’lıklarını, Eşek’lik ve Köpek’liklerini, en az Aslanlık değerindeki övgüsel ifadelerle yansıtmaktan hiç çekinmiyorlardı.
Mezopotamya'nın en eski dinlerine değin uzanan ve "ilk tek tanrıcı din" diye hatalı bir şekilde değerlendirilen Museviliğin, Sıpa, Koyun, Tavuk, İnek vb. türü hayvan totemlerle olan ilişkisi yeterince araştırılmamıştır.
İlhan Arsel gibi yazarlarımız, İslam'da "kadın, eşek, köpek" eşitlemesi olduğundan bahsetmiş ve fakat hiçbir zaman, bu konunun İslam'la sınırlı olmadığını ve olamayacağını; Mezopotamya kaynaklı tüm dinlerde şu veya bu düzeyde etkisi kalmış eski totem anlayışına dayandığını ortaya koymamıştır. Daha kötüsü, açıklığa kavuşturduğumuz bu konulara karşın, eski tek yanlı kaba ateizm sürdürülmeye çalışılıyor...
Akado-Sammaru ittifakının gelişmesine bağlı olarak, artık bu dönemdeki topluluk tanımlarının, giderek Oğul, Evlat, Dumu, Maru, Marum, Martum, İbn’i kelimeleri bazında ele alınmaya başladığını görüyoruz.Bir topluluğa ait olan ‘birey’ler, “X şehrinin oğlu”, Dumu Eriduki , Dumu Bad Tibiraki tarzında veya Lu URUPalāumna =Palu şehrinin Lu’su, Palulu, haliyle tanımlanıyordu.
Burada kullanılan her özel tanımlamanın içeriğini ortaya çıkardıkça ; Palu, Bad-Tibira veya Eridu’nun kendi içinde var olan özel anlamlarını çözümlendikçe, farklı “oğul” ve “Lu”ların bağlandığı erken kökenlerde, ateş, su, toprak, hava, renk ayrımlarının yanı sıra, hayvan ve bitki totem ayrışmasına bağlı, değişik varlıkların bulunduğunu da görmeye başlayacağız.
Doğal olarak, o topluluklarda totem olarak ,öküz,inek veya eşeğe tapan bir topluluğa ait oğul’un, kendini sıpa, dana, kuzu, oğlak olarak nitelemesi son derece normal ve anlamlıydı. Mesela Gudea, çözümleyemediği bir rüyasını danışmak için Tanrıça Nanşe’ye (muhtemelen Nanşe’nin rüya yorumcusu sözcüsüne) başvurduğunda, rüyada gördüğü ‘erkek eşek’in bizzat kendisi olduğunu hemen öğrenmişti.
"Göğün yabani ineği", ejderhası olmak ise kusursuz İnanna’lardan birisinin en temel özelliğiydi zaten. Dumuzi ise, ‘eza serüveni’ne başladığında elleriyle ayaklarının yılan olmasını çok istemişti.
Firavun’un büyücüleri önünde Musa’nın asa’sını yılan’a çeviren Enki’nin en önemli özelliklerinden birisi de,onun iki omuzundan inen yılanlardı. Eski totem ayrışması döneminde, bir hayvan veya bitki ile bağlantısı olmayan tanrı hemen hemen kalmamıştı. Bu nedenle onlar İnek’liklerini, Öküz’lüklerini, Boğa’lıklarını, Eşek’lik ve Köpek’liklerini, en az Aslanlık değerindeki övgüsel ifadelerle yansıtmaktan hiç çekinmiyorlardı.
Totem
Hayvan Eşek'in Partisi Kuruldu....
Eski totem hayvan ve bitkilerin ulusal amblem, arma veya bayraklarda yer alması hakkında yazmıştık. At, Kanguru, Kartal, Ayı... türü hayvan totemlerden sonra, erken dönemlerden itibaren Mezopotamya'da varlığını tanıdığımız Eşek (ve sıpası da) sonunda, Kuzey Irak bölgesinde yeniden resmi yerini almış görünüyor.
Eski totem hayvan ve bitkilerin ulusal amblem, arma veya bayraklarda yer alması hakkında yazmıştık. At, Kanguru, Kartal, Ayı... türü hayvan totemlerden sonra, erken dönemlerden itibaren Mezopotamya'da varlığını tanıdığımız Eşek (ve sıpası da) sonunda, Kuzey Irak bölgesinde yeniden resmi yerini almış görünüyor.
'Eşek
Partisi' adında parti kuruldu
Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimde faaliyet
gösteren Eşekleri Sevme ve Koruma Derneği, "Eşek Partisi" adında bir
siyasi parti kurdu.
El Arabiye televizyonunun internet sayfasında yer alan habere göre, partinin genel başkanlığına seçilen Amr Kalul, Irak genelindeki dernek üyelerinin parti üyeliğine geçiş yaptığını belirterek, "diğer partilerle rekabete hazırız" dedi. Bölgede 2005 yılında kurulan Eşekleri Sevme ve Koruma Derneği üye sayısının artmasıyla bir parti kurma fikrinin ortaya çıktığını belirten Kalul, partinin, önce bölgede garip karşılandığını ancak insanların zamanla bu isme alıştıklarını kaydetti.
Kalul, "üzerinde yüklerimizi taşıdığımız her işimizi gördüğümüz bu hayvanı neden sevmiyoruz ve bu ismi neden küçümsüyoruz? Şunu iyi bilmeliyiz ki eşeğin de bir hakkı hukuku vardır.
Eşeği sevdiğimiz için önce onu koruma amaçlı bir dernek kurduk, şimdi de aynı isimle bir parti kurduk" ifadelerini kullandı.
Partinin merkez binasına "han" (hayvan barınma yeri), ilçe ve ilçelerdeki parti teşkilat merkezlerine de "istibal" (handan küçük hayvan barınma yeri) isimlerini verdiklerini belirten Eşek Partisi Genel Başkanı Kalul, partideki hiyerarşinin de büyük, orta ve küçük eşeklere verilen isimlere uyumlu olacak şekilde "himar (en üst düzey yetkili), itan (orta düzeyli yetkili) ve cahş (üye) olarak sıralanacağını kaydetti.
Avrupa ve ABD'de 19 yüzyılda hayvanları korumak için hayvan sever derneklerin kurulduğunu belirten Kalul, "Biz de bu isimde bir parti kurduk, kimse yadırgamasın" dedi. Haberde partinin, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimden mali destek talep ettiği ve propaganda faaliyetlerinde kullanmak üzere bir radyo istasyonu kurmayı planladığı da belirtildi.
http://toplumvetarih.blogcu.com/.../8537557
Eşek
Partisi'nden eşek heykeli Kuzey Irak'taki Eşek Partisi'nin resmi heykelinin
açılışı yapıldı. Kürt heykeltraş tarafından yapılan takım elbiseli ve kravatlı
eşek heykelinin 5 bin TL'ye mal olduğu kaydedildi. Süleymaniye kentinin ünlü
şair Nali'nin ismini taşıyan caddeye dikilen heykelin açılışında konuşan Eşek
Partisi Genel Sekreteri Ömer Kalol, "Umarım bu heykel, insanların
hayvanlara daha iyi davranmalarının yolunu açar" dedi. Kalol, Nali'nin
hayvanlar hakkında çok değerli şiirler yazdığı için heykelin Nali Caddesi'ne
dikilmesinin de ayrıca anlamlı olduğunu söyledi.
http://www.sabah.com.tr/.../12/esek-partisinden-esek-heykeli
http://www.sabah.com.tr/.../12/esek-partisinden-esek-heykeli
Ş.Urfa -
Göbekli Tepe kabartmalarında bulunan yabani Asya eşeği motifi, eşek toteminin
12 bin yıllık geçmişine belgeli olarak ışık tutuyor!
Kudüs'e
Sıpa Üstünde Giren İsa!
“Ey Siyon kızı, sevinçle coş!
Sevinç çığlıkları at, ey Yeruşalim kızı!
İşte kralın! Eşeğe, evet, sıpaya, eşek yavrusuna binmiş sana geliyor!”
Matta 21
“Ey Siyon kızı, sevinçle coş!
Sevinç çığlıkları at, ey Yeruşalim kızı!
İşte kralın! Eşeğe, evet, sıpaya, eşek yavrusuna binmiş sana geliyor!”
Matta 21
İsa, dişi
eşeğin sıpasının kendisine getirilmesini istiyor…
Yeruşalim'e yaklaşıp Zeytin Dağı'nın yamacındaki Beytfaci Köyü'ne geldiklerinde İsa, iki öğrencisini önden gönderdi. Onlara, "Karşınızdaki köye gidin" dedi, "Hemen orada bağlı bir dişi eşek ve yanında bir sıpa bulacaksınız. Onları çözüp bana getirin. Size bir şey diyen olursa, 'Rab' bin bunlara ihtiyacı var, hemen geri gönderecek' dersiniz." Bu olay, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: "Siyon kızına deyin ki, 'İşte, alçak gönüllü Kralın, Eşeğe, evet sıpaya, Eşek yavrusuna binmiş Sana geliyor.'"
Öğrenciler gidip İsa'nın kendilerine buyurduğu gibi yaptılar. Eşekle sıpayı getirip üzerlerine giysilerini yaydılar, İsa sıpaya bindi. Halkın büyük bir bölümü giysilerini yolun üzerine serdi. Bazıları da ağaçlardan dal kesip yola seriyordu. Önden giden ve arkadan gelen kalabalıklar şöyle bağırıyorlardı: "Davut Oğlu'na hozana! Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun, En yücelerde hozana!" İsa Yeruşalim'e girdiği zaman bütün kent, "Bu kimdir?" diyerek çalkandı. Kalabalıklar, "Bu, Celile'nin Nasıra Kenti'nden Peygamber İsa'dır" diyordu.
( Matta 21)
Yeruşalim'e yaklaşıp Zeytin Dağı'nın yamacındaki Beytfaci Köyü'ne geldiklerinde İsa, iki öğrencisini önden gönderdi. Onlara, "Karşınızdaki köye gidin" dedi, "Hemen orada bağlı bir dişi eşek ve yanında bir sıpa bulacaksınız. Onları çözüp bana getirin. Size bir şey diyen olursa, 'Rab' bin bunlara ihtiyacı var, hemen geri gönderecek' dersiniz." Bu olay, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: "Siyon kızına deyin ki, 'İşte, alçak gönüllü Kralın, Eşeğe, evet sıpaya, Eşek yavrusuna binmiş Sana geliyor.'"
Öğrenciler gidip İsa'nın kendilerine buyurduğu gibi yaptılar. Eşekle sıpayı getirip üzerlerine giysilerini yaydılar, İsa sıpaya bindi. Halkın büyük bir bölümü giysilerini yolun üzerine serdi. Bazıları da ağaçlardan dal kesip yola seriyordu. Önden giden ve arkadan gelen kalabalıklar şöyle bağırıyorlardı: "Davut Oğlu'na hozana! Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun, En yücelerde hozana!" İsa Yeruşalim'e girdiği zaman bütün kent, "Bu kimdir?" diyerek çalkandı. Kalabalıklar, "Bu, Celile'nin Nasıra Kenti'nden Peygamber İsa'dır" diyordu.
( Matta 21)
Eski Ahit:
Mısır'dan Çıkış 13:13
"İlk doğan her sıpanın bedelini bir kuzuyla ödeyin.
Bedelini ödemezseniz, boynunu kırın.
Bütün ilk doğan erkek çocuklarınızın bedelini ödemelisiniz."
http://toplumvetarih.blogcu.com/.../5306450
"İlk doğan her sıpanın bedelini bir kuzuyla ödeyin.
Bedelini ödemezseniz, boynunu kırın.
Bütün ilk doğan erkek çocuklarınızın bedelini ödemelisiniz."
http://toplumvetarih.blogcu.com/.../5306450
Balam'ın
Eşeği
İncil: Say.22: 23
Eşek, yalın kılıç yolda durmakta olan RAB'bin meleğini görünce, yoldan sapıp tarlaya girdi. Balam yola döndürmek için eşeği dövdü.
Eşek RAB'bin meleğini görünce duvara sıkıştı, Balam'ın ayağını ezdi. Balam eşeği yine dövdü.
Eşek RAB'bin meleğini görünce, Balam'ın altında yıkıldı. Balam öfkelendi, değneğiyle eşeği dövdü.
Bunun üzerine RAB eşeği konuşturdu.
Eşek Balam'a, "Sana ne yaptım ki, üç kez beni böyle dövdün?" diye sordu. Eşek, "Bugüne dek hep üzerine bindiğin eşek değil miyim ben?" dedi, "Daha önce sana hiç böyle davrandım mı?"
Balam, "Hayır" diye yanıtladı. Eşek beni gördü, üç kez önümden saptı. Eğer yoldan sapmasaydı, seni öldürür, onu sağ bırakırdım."
İncil: Say.22: 23
Eşek, yalın kılıç yolda durmakta olan RAB'bin meleğini görünce, yoldan sapıp tarlaya girdi. Balam yola döndürmek için eşeği dövdü.
Eşek RAB'bin meleğini görünce duvara sıkıştı, Balam'ın ayağını ezdi. Balam eşeği yine dövdü.
Eşek RAB'bin meleğini görünce, Balam'ın altında yıkıldı. Balam öfkelendi, değneğiyle eşeği dövdü.
Bunun üzerine RAB eşeği konuşturdu.
Eşek Balam'a, "Sana ne yaptım ki, üç kez beni böyle dövdün?" diye sordu. Eşek, "Bugüne dek hep üzerine bindiğin eşek değil miyim ben?" dedi, "Daha önce sana hiç böyle davrandım mı?"
Balam, "Hayır" diye yanıtladı. Eşek beni gördü, üç kez önümden saptı. Eğer yoldan sapmasaydı, seni öldürür, onu sağ bırakırdım."
Mezopotamya
Kültünde Eşek Totemi
Nanše: Lagaš’ın büyük tanrıçası. Onu, Gudea’nın rüya yorumcusu olarak da görüyoruz.
Nanše adının yazımında, [Sunak (AB)+ Balık (Ku6)] işaretlerini buluyoruz.
Fakat öte yandan, daha önce de gördüğümüz gibi, onun «eşek» totemi ile de ilgisi bulunmaktadır.
Anlatılan rüyada Gudea “erkek eşek”ti.
Anše kavramının ise eşek’ anlamı taşıdığını görmüştük.
İsa’nın sıpa ile olan kutsal yakınlığı ve Musa yasalarında dişi eşek’in ilk erkek sıpasının boynunun kırılarak kurban edilmesi, bu alandaki totem varlığa işaret etmektedir.
Nanše: Lagaš’ın büyük tanrıçası. Onu, Gudea’nın rüya yorumcusu olarak da görüyoruz.
Nanše adının yazımında, [Sunak (AB)+ Balık (Ku6)] işaretlerini buluyoruz.
Fakat öte yandan, daha önce de gördüğümüz gibi, onun «eşek» totemi ile de ilgisi bulunmaktadır.
Anlatılan rüyada Gudea “erkek eşek”ti.
Anše kavramının ise eşek’ anlamı taşıdığını görmüştük.
İsa’nın sıpa ile olan kutsal yakınlığı ve Musa yasalarında dişi eşek’in ilk erkek sıpasının boynunun kırılarak kurban edilmesi, bu alandaki totem varlığa işaret etmektedir.
Göbekli
Tepe'de 12 000 yıllık yabani eşek kabartması..
Dikili taş 21’in gövde yüzeyinde ceylan ve yabani eşek kabartması görülmekte.
Dikili taş 21’in gövde yüzeyinde ceylan ve yabani eşek kabartması görülmekte.