8.10.2013

Türk ve Kürt "Sünni İslami Ümmet Oluşturma" Projesi!

Türk ve Kürt "Sünni İslami Ümmet Oluşturma" Projesinin 
"Kürt Ayağı" da Kuruldu!

                    'Hizbullah'tan Dindar Kürtler için Alternatif Parti'

HSH- Hür Dava Partisi'nin kuruluşunu bir internet sitesine değerlendiren yazar Ümit Fırat, Mustazafların parti doğal bir hak olduğunu söyledi. Fırat ile söyleşiyi yapan sitenin, "Hizbullah'tan dindar Kürtler için alternatif parti" başlığını kullanması gözden kaçmadı.

Hür Haber’den M. Fatih Gediman'ın haberi..
------------------

"Güz başında kuruluşu tamamlanan Hür Dava Partisi resmen faliyete geçti. İşte bu yeni parti ve hedefleri.

Bilindiği gibi Mustazaflar Hareketi uzun süre önce siyasi bir parti için kolları sıvamıştı. Beklenen açıklama Mustazaf-Der'in mahkeme kararı ile kapatılmasının ardından geldi ve yetkililer kuruluşunu tamamladıkları partinin adını Hür Dava Partisi olarak açıkladılar. parti açıklaması geldi.

İsmi Ayrı Kısaltması Ayrı Anlamlı

Mustazaflar Hareketi sözcülerinden Said Şahin parti isminin kısa halini (Hüda-Par) olarak açıkladı. Hizbullah , 'Allah'ın askeri' anlamına geliyor. Kısaltmanın anlamı ise Allah'ın partisi anlamına geliyor.

Diyarbakır'da 1 Milyon Kişilik Miting Yapmışlardı

Bu noktada partinin AK Parti ya da BDP'ye alternatif olabilme potansiyeli düşünülüyor. Tam sayı ve seçmen gücü bilinmese de özellikle Güneydoğu'da etkili oldukları bilinmekte. Mustazafların dernek olarak faaliyet yürüttüğü dönemde 2006'da karikatürlere tepki olarak Diyarbakır'da düzenlediği Peygambere saygı mitingine 1 milyonun üzerinde katılım olmuştu.

Yerel Seçimde Gövde Gösterisi Yapmak İstiyorlar

Edinilen bilgiye göre Aralık sonu itibarıyla istişare toplantıları ile birlikte fiili faliyetlerine başlayacak olan Hüda-Par'ın ilk hedefi yerel seçimler. Bu hedef kapsamındaki ilk plan da Diyarbakır ve Batman başta olmak üzere bir çok ilçe ve belde belediyesinde kritik isimlerle yerel yönetimi ele almak.

Sözcü'den Ak Parti'ye Gönderme


Said Şahin parti ile ilgili açıklamasında Ak Parti'ye alternatif oldukları imasında bulunarak şunları söyledi: "Türkiye'de idareyi eline geçiren yöneticiler en üst seviyeden en alt seviyeye kadar kendisine yakın insanları kendi çevrelerinde toplamış ve bir sonraki yönetim ile yine değişmiştir. Bu Türkiye'nin bir gerçeğidir. Bu gerçekle biz de karşılaşacağız. Yapacağımız hizmet ve çalışmalarda bizimle hareket edenler yola devam eder ama hakka ve halka yönelik yapacağımız hizmette bize engel olmak isteyen performansımızı düşüren kadrolarla bu yolu yürümek zorunluluğumuz yoktur."

Hedef Kitle Yalnız Mustazaflar mı?


Şahin partilerinin lokal bir hedef kitleye sahip olmadığını söylerken "Bu hareket halk hareketine dönüşecek olan bir çalışmanın başlangıcı ve bir niyetin ortaya konuluşudur. Biz dar bir çerçeve ile hareket edersek yönetime talip olma gibi bir durumumuz olamaz. Halka mal olacak büyüyecek olan bu harekete çok değişik çevrelerden de katılım olacaktır. Yeni kadrolar oluşacaktır" dedi.


---------------
Ümit Fırat Hür Dava Partisi'ni yorumladı

Kürt yazar Ümit Fırat ile Türkiye’de Mustazaflar olarak bilinen Hizbullah’ın yeni partisinin Türkiye siyasetine etkisi üzerine konuştuk. Mustazafların parti kurmasının Marksist-Leninist Kürtlerin parti kurması kadar doğal bir hak olduğunu söyleyen Fırat, Ak Parti ve BDP açısından sonuçları ile Hür Dava Partisi’nin geleceği ile ilgili öngörülerini bakın nasıl aktardı:

Parti Kurmaları Çok Doğal

Bugüne kadar Kürdistan demokrat partisi benzeri bir yapılanma Türkiye’de çok fazla öne çıkamadı ama Marksist eğilimler siyasal olarak örgütlendiler. Onun için Muhafazakar Kürtlerin de böyle bir adım atması normaldir.

Partisiz de Belli İlişkileri Sağlıyorlardı


Geçmişte Parti olmadan yer altında bir biçimde birleşip bazı ilişkiler sağlayabiliyorlardı. Nihayet parti kurmuş oldular. Ve bu demokratik anlamda hak olduğu kadar olumlu da bulunabilecek bir tavır.

Mitingler Yanıltmasın Ama Yine de...


O topladıkları kalabalıklar (1 Milyon katılımı aşan mitingler) doğrudan doğruya kendi siyasi tabanlarının gücünü göstermez. Taban ile mitingleri birbirine karıştırırsak doğru sonuçlara ulaşmakta zorlanırız. Ama şunu derseniz, hiçbir etkisi olmayacak mı? derseniz olabilir. Kayda değer bir etki de oluşturabilir. Ama çok büyük patlamalara gebe olacağını sanmıyorum.

BDP Açısından Hür Dava Partisi


Türkiye’de genele baktığınızda bu oluşum ya da başka bir oluşum, Liberal- Demokrat reformist daha sol eğilimleri öne çıkan bir siyasi parti olsa BDP’nin oyları bu kadar olmayabilirdi. Yani BDP’yi etkileyebilirdi.

Bölgede Şuan Ak Parti Yarışı Zor

Müslümanların geniş ölçüde kendilerini ifade ettiği, islami geleneklere uyumlu, bağlı bir parti var Türkiye’de zaten. Kürtlerin bütün bu islami eğilimli insanlarının ifade ya da temsil edilmediği bir noktada değiliz. O açıdan bakınca bu partinin amacı olarak kamuoyuna yansıdığı gibi ‘Bütün muhafazakar Kürtler’ buraya kayacak demek hiç doğru bir tespit olmaz.

Ak Parti’nin Kürt Kazancı Ya da Kaybı Kendisine Bağlı


AK Parti’nin oylarına darbe vuracağı yönündeki yorumlara ben katılmıyorum. Şöyle ki AK Parti’nin bölgedeki kaderini belirleyecek olan etken başka partiler değil AK Parti’nin kendisidir. Ak Parti Kürtlerle ilişkilerini dondurur ya da dışlarsa Yahut Kürt toplumunun kendisi için çok fazla kıymeti harbiyesi olmadığını anlayışına bürünürse bu tabii ki durumu etkileyecektir.

PKK ile Bir Çatışma Olur mu?


Bölgede PKK ve bu grup arasında bir gerilim olabilir. Çünkü biliyoruz ki Kürtlerle ilgili hiçbir olumsuz geçmişi ve ön yargısı olmamasına, meşru zeminde hareket etmesine rağmen Ak Parti bile zaman zaman yoğun baskılar düzenleniyor. Başkanlar kaçılıyor vs... E şimdi buna rağmen bir öfke varsa kendi cenahından aynı topraktan kendisi için tehdit oluşturabilecek bir oluşuma çok da toleransla bakmazlar.

Baktığınızda PKK’nın damarlarında şiddet var. Bu parti şiddetten ariyiz biz diyebilir ama geçmişine baktığımız zaman orada da var. Onun için dileriz yaşanmaz ama böyle bir durum da direk çatışma olmasa da bir gerginliğin yaşanması muhtemeldir ama dileriz yaşanmaz.

                                                   ***

DTK'nin İnanç Komisyonu tarafından gerçekleşen 1. Kürdistan İslam Konferansı çok sayıda din aliminin katılımıyla başladı

DTK İnanç Komisyonu'nun 8-9 Eylül tarihlerinde gerçekleştirdiği 1. Kürdistan İslam Konferansı Cegerxwin Kültür Merkezi'nde başladı.

Konferansa DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk, DTK Daimi Meclis üyeleri Altan Tan ve Osman Özçelik, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Osman Baydemir, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, DİAYDER Başkanı Zahit Çiftkuran ve Diyarbakır'ın kanaat önderlerinden Şex Muhammed Seyri Can, Hafız İsa, Hafız Selahaddin ve çok sayıda hafız, şêx ve din alimlerinin yanı sıra bölge ve Türkiye illerinden de çok sayıda din alimi katıldı. "Konferansa İslamî ya Kurdistane" pankartının açıldığı "İslam'da siyaset devlet ve iktidar ilişkisi nedir? Nasıldır? Nasıl olmuştur? Nasıl olmalıdır?", "İslam'da ümmetçilik kavramı nedir? İslam'a göre kavmiyetçilik nedir?", "İslam'da haklar özgürlükler, nelerdir? Dini, mezhebi, etnik sınıfsal ve bu özgürlüklerin toplumsal barıştaki yeri nedir? Nasıl birlikte yaşanılabilir? Nasıl bir toplumsal düzen oluşturulabilir?" ve "İslami açıdan; Kürt meselesine nasıl yaklaşmalıyız? İslam hukuku ve çözümü açısından ne gibi öneriler ortaya koyabiliriz?" başlıkları altında konferans gerçekleştirildi.

Din alimlerince okunan Kur'an-i Kerim'den sonra konferansın açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Baydemir, konferansın tarihi bir önem taşıdığını belirterek, konferansta farklı fikirlerin dile getirilebileceğine dikkat çekti. Baydemir, bu konferans ile yeni bir başlangıç yapacaklarını belirterek, ''Biz nasıl diğer toplumlar gibi onurlu bir yaşamı yürütebiliriz. Bu anlamda bu konferans tarihi bir önem taşımaktadır. Bizler artık Kürdistan'da bize zulüm edenlere göz yummamalıyız'' dedi. Türk, Arap ve diğer halkların özgürleşmesi için Kürt halkının özgürleşmesi gerektiğini vurgulayan Baydemir, ''Bir gün mutlak Kürt ve Kürdistan özgür olacaktır'' dedi.

'Kürt alimleri bu zulme dur demelidir'

Daha sonra konuşan DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, Emevilerden günümüze kadar devletlerin İslamiyeti kendi politikaları için kullandıklarını belirterek, Kürtlerin bu anlayışla hiçbir zaman hareket etmediğini ifade etti. Kürt halkının esir durumda olduğu belirten Türk, ''Bunun için Kürt alimlerinin omuzlarına çok şey düşüyor. Alimler ve Kürt düşünürleri olarak bu zulme 'dur' demeliyiz. Bu boynumuzun borcudur'' dedi. Tüm Kürtlerin Kürt birliği için önemli çalışmalar yürütmesi gerektiğini vurgulayan Türk, ''Allah mazlumların yanındadır. Biz çalışırsak bunu başarabiliriz ve tüm Kürtler olarak özgürlüğümüze kavuşabiliriz'' diye kaydetti.

'4 parça Kürdistan'da konferanslar gerçekleştireceğiz'

Türk'ün konuşmasından sonra yapılan divan seçiminde, divana DTK Daimi Melis Üyesi Altan Tan, Azadi İnisiyatifi Üyesi Muhammed Akar, Diyarbakır kanaat önderi Şex Muhammed Seyri Can, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu ve DİYADER Başkanı Zahit Çiftkuran getirildi. Ardından konuşan Tan, bu konferansın yapmalarının önemli nedenlerinin birinin de Fas, Cezayir, Mısır, Libya, Suriye ve Türkiye coğrafyasında önemli iç savaşların yaşanıyor olması olarak gösterdi. Bu savaşların altında yatan nedenlerin Ortadoğu'nun çok kimlikli yapısından kaynaklandığını belirten Tan, "Biz farklı kavim, ırk, halk, ulus, epistemolojik olarak bunları birlikte nasıl yaşayacaklar ve zengin ile fakir arasındaki uçurumun nasıl çözüleceğine dayalı bir konferans gerçekleştireceğiz. 4 parça Kürdistan'da konferanslar gerçekleştireceğiz. Bu konferansımız daha başlangıçtır ve bu konferanta bütün Dünya'da nasıl yaşanması gerektiğini büyüterek yapacağız" dedi.

Konferansın açılış konuşması ve divan seçiminin ardından basına kapalı bir şekilde devam etti. 

Diha
                                                   ***


                         BDP'de kendisine yer verilen azılı Kürt İslamisti...

1984-1985 yılları arasında yaklaşık 1 yıl Ankara Keçiören Belediyesi'nde Başkan yardımcılığı görevinde bulundu.

1990-1991 yıllarında Refah Partisi MKY'da, 2000-2002 yıllarında HADEP Parti Meclisi'nde görev yaptı.


                 

"İslamistlerin arasına alınmış" bir Ahmet Türk...


BDP'yi çepeçevre saran Kürt İslamistlerinin gücü, Ahmet Türk'ü kara kara düşündürüyora benziyor...










Osman Baydemir'in geçtiğimiz yıllarda PKK ve DTK tarafından hangi nedenle "yargılandığı" üzerine; Öcalan'ın Baydemir'i "soytarı" anlamında neden dolayı nitelediğine bakmak lazım...

Bunları incelerseniz, yukarıda hatalı bir yorum yapmadığımızı göreceksiniz diye umuyoruz.
***
BAYDEMİR'E 'ZIRTAPOZ' DEMİŞ

ÖCALAN, Baydemir'i tehdit ettiği konuşmalarında ilginç bir üslup kullanıyor: 'Basından izledim, Osman Baydemir konuşmuş. Nedir bu Allah aşkına. Bu zırtapoz ne yapmaya çalışıyor. Amacı nedir. Çıkıp sorumsuzca 'silahlı mücadele miadını doldurmuş' diyor. Buna sen nasıl karar verirsin. Bu hakkı nasıl kendinde bulursun. Silahlı güçlerin pozisyonu ve geleceği hakkında Kandil bile tek başına karar veremezken sen kim oluyorsun nasıl bunları söyleyebiliyorsun. Kandil bile bu konuda tek başına yetkili değil.'

http://www.nebeonline.com/...


                                           Sıkıntılı bir Ahmet Türk!
                         BDP'de ipler "islamistler"in eline geçebilecek mi?

                                                       ***

İçinde Altan Tan'ın olduğu bir "Kürt İslami Partisi"nin Eylül-Ekim'de kurulacağı ilan edilmişti...
Biz, "Kürt İslami Partisi" kurulduktan sonra, bu konuyu yeniden konuşalım deriz...





Türkler, Bediüzzeman`a Nasıl Koştularsa Bu Camiaya da Öyle Koşacaklar

Ben bununla şunu demek istiyorum. Allah`ın izni ile bu harekete Türkler daha çok katılacak, göreceksiniz. Ama gövde buradadır. Gövdesi Batman`dır, gövdesi Diyarbakır`dır. Allah`ın izni ile Bediuzzamana nasıl koştularsa Türkler, bu İslam davasına, bu camiaya, bu harekete de öyle koşacaklarına inanıyorum. Biraz seyredecekler, biraz tabi tartışacaklar, ama gelecekler.

Türkiye`deki Bütün Hesapları Değiştirecek 

Peki, Mustazaflar Hareketinin Türkiye politikasına etkisinin nasıl olacağına inanıyorsunuz?

Hareket öylesine etkili olacak ki şuanda Türkiye`deki bütün hesapları değiştirecek. Ben buna inanıyorum. Hayırlı yolda değiştirecek. Güzelliklerle değiştirecek. Birçok acı problemlerin birden bire çözüleceğine şahit olacaklar. Ben buna inanıyorum.
Bizim Hammaddemiz Var Herşeyi Üretebiliriz Camianın potansiyeline dönük eleştiriler var, bu eleştirileri nasıl yorumluyorsunuz?

Elbette ki eksikliklerimiz, camianın eksiklikleri var. Bunu herkes kabul eder. Bir entel birikim açısından olsun, gerek bir arka yapı olarak olsun, özellikle medya şu bu falan bu konuda elbette ki eksiklikler var. Ama şunu unutmayalım ki bizim ham mademiz var, her şeyi üretebiliriz. Nedir bu hammadde bizim imanımız, ihlâsımız ve bir sevdamız var. Bu sevda insana her şeyi yaptıracak. Bu sevda bize yazar da yetiştirecek, sayısız televizyonda açtıracak, sayısız yayın evi açtıracak, sayısız film şirketi kurduracak, her şeyi yaptıracak. Niye çünkü her şeyin kökeni bir sevdadır. Bu sevda bizde var. Allah`ın izni ile biz buna inanıyoruz.Gençler Kapalı Devre Müslümanlığına Girmesin!

Son olarak ne paylaşmak istersiniz? 

Ben bilemiyorum yani ben ağlıyorum bu tablo karşısında. O kadar büyük bir heyecan var ki Allah`u Teâlâ şuanda bu imanı, bu ihlâsı bize gösteriyor. Bütün bunları yapan Allah`u Teâlâ`dır. Bütün gençler bu heyecanını, bu ihlâsını, bu samimiyetini kaybetmesin. Basit ve küçük küçük oyunlara girmesin. Yani kapalı devre Müslümanlığına girmesin. Açık alanlarda dobra dobra Allah`ın izni ile bu yola gittiğimiz müddetçe zafere ulaşılacaktır. /Ayetullah Turgut – Veysi Çetik – İLKHA

                



 Kürtler'in 2014 için İslam planı..

Türkiye siyasetinin yakın gelecekteki sınavlarından biri olan 2014 yerel seçimleri öncesi Kürt siyasetinde planlar yapıldı...

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Kürt siyasetinin 2014 planlarına ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.

Kürt siyasetinin son dönemde en çok konuşulan yapılanması olan Halkların Demokratik Kongresi'nin detaylarını açıklayan Kürkçü, önce 'Asıl hedef 2014 yerel seçimlerine blok olarak girmek' dedi ve ekledi:

"Muhalif İslami gruplara kapalı değiliz."


Olaylı Nevruz kutlamaları öncesi Cumhuriyet gazetesine konuşan Ertuğrul Kürtçü, HDK'nin basında polisin verdiği gerçek dışı bilgilerle KCK'nin devamı gibi sunulduğu eleştirisinde bulundu.

Kürkçü, "HDK legal bir örgütlenme ve içinde sadece Kürt hareketi yok; kadın hareketinden yeşillere, Alevi hakları için mücadele eden gruplardan, HES ve diğer çevreci hareketlere, emek örgütlerinden vicdani retçilere kadar itirazı olan pek çok muhalif dinamiği barındırıyor" dedi.

ASIL HEDEF


HDK'nin asıl hedefinin ise 2014 yerel seçimlerine ortak bir blok olarak gitmek olduğuna dikkat çeken Kürkçü, böyle bir blokun oluşturacağı sinerji ile muhalefetin elinde bulunan yerel iktidarları koruyacağı gibi bunlara yenilerinin de eklenebileceğinden umutlu olduğunu belirtti.

"... Evet. 2014 seçimleri Türkiye için çok önemli. Çünkü AKP burada gücünü sınayacak ve Türkiye'ye demek isteyecek ki, Müslümanın da tanrıtanımazın da Türk'ün de, Kürt'ün de, Alevi'nin de, Sünni'nin de partisi biziz. Sultanımız da Tayyip Erdoğan. Bu tablo için çok çaba gösteriliyor. 2014 seçimlerine giderken bütün muhalif güçlerin kendi ellerindeki yerel yönetimleri korumaları ve bunların üzerine yenilerini de eklemeleri önemli. Biz bu nedenle 2014 seçimlerine bir ortak partiyle girmeyi hedefliyoruz. Fakat kongreye katılanlardan ortak partiye katılmak istemeyenler de olabilir. Bu konuda özgürler. Hatta biz farklılıkların iyice belirgin olmasını istiyoruz ki, bu koalisyonun çok renkliliği ve çeşitliliği ortaya çıksın. İkincisi tabii bunlar türdeş değiller. Vicdani retçiler, kadın hakları hareketi, eş cinsel, lezbiyen mücadelesi yürüten hareketler, sendikalar birbirlerine dönüşemezler zaten. O nedenle bunların ortak çatısını oluşturacağız."

İSLAM KOZUNU OYNAYACAKLAR

HDK'nın genişleme politikasını da açıklayan Kürtçü'nün 'muhalif İslamcılar'a yönelik çağrısı ise bir hayli ilginç...

"Önce bir muhasebe yapacağız. İkinci kongrede elbette bir genişleme hedefini karşımıza koymamız lazım. Çünkü bence henüz sosyalist dinamiklerin tamamını kapsamıyoruz. Gözlemci pozisyonunu sürdüren arkadaşlarımız var. Bunlarla ortaklığı genişletmemiz lazım. İkincisi, biz evet sol örgütlerin hepsini burada görmek istiyoruz ama sadece solcuları görmek talebi doğru değil. Çünkü kendilerinin solcu olduğunu bilmeyen, taleplerinin aslında soldan doğduğunu bilmeyen itiraz dinamikleri var. Onları içermek isteriz. AKP'nin neo liberal siyasetlerine çok radikal bir biçimde antikapitalist bir söylemle itiraz eden kimi İslami gruplar var. Bu gruplara niye kulağımızı kapatalım. O yüzden genişleyecek çok alan var. Önemli olan bizim genişleme arzumuz kadar onların da burada kendilerini ifade edecek olabileceğini görme iradesinin ortaya çıkması lazım. Bunları test edeceğiz. Ama ben başka türlü olacağını da zannetmiyorum."

HDK NEDİR?

12 Haziran seçimlerindeki emek-demokrasi ve özgürlük bloku HDK'nin çekirdeğinde yer alıyor. Burada bloku destekleyen Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Parti, Emek ve Demokrasi Partisi, Emeğin Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi gibi partiler var. Blok partisi sırasında Yeşiller Partisi de sürece katılmıştı. Çevre sorunlarına HES'lere karşı mücadele yürütenler, Alevilerin hakları ve özgürlükleri için mücadele eden eğilimler, Lazlık, Çerkezlik, Araplık kimlikleri etrafında bir kültürel muhalefet yürüten hareketler sürece dahil oluyorlar. Tabii ki emek hareketleri de süreçle ilişkileniyorlar. KESK bu süreci destekliyor. Asıl hedefimiz, seçimler olsa da olmasa da mücadele eden bir toplumsal koalisyon oluşturmak ve 2014 yerel seçimlerine de bir ortak parti ile gitmek.



                                                             http://haber.gazetevatan.com/.../500081/1/G%C3%BCndem
                                                                                                Meclis'e geliyorlar!