3.05.2007

Eski Ahit’te Erkek Sünnet’i Motifleri

Eski Ahit’te Erkek Sünnet’i Motifleri

2.5.2007

Eski Ahit’te erkek sünneti konusuna once Abraham doneminde rastliyoruz.Tanri,Abraham’la bir gorusmesinde ona soyle diyordu:

“Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu.
Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak.” Yaratılış

Buradan ogreniyoruz ki,bizzat Abraham da,bu tarihe kadar ‘sünnet edilmemis’ durumdaydi.Bu uygulamaya,Tanrinin,onu Ab-ram’liktan Abra-ham’lika geçirme asamasinda basvurulmaktadir.


Abraham sirasinda bu sünnetin ‘nasil’ yapildigini tam bilmiyoruz.Ama gorecegiz ki,Museviler arasinda sünnet araçi olarak neyin kullanildigi (‘tas’) daha sonra yazilarda onem kazanmaktadir.

Eski Ahit,bu noktayi soyle belirtir:

İbrahim evindeki bütün erkekleri -oğlu İsmail`i, evinde doğanların, satın aldığı uşakların

hepsini- Tanrı`nın kendisine buyurduğu gibi o gün sünnet ettirdi.Yaratılış 17:23

Dogal olarak burada, “tanrinin buyurdugu” sozunun içerigi tam goremiyoruz.


Eski Ahit’te erkek çocuk sünnetine iliskin daha sonra Musa sirasinda yeniden karsilasiyoruz.Musa,yari-tanri elçi olarak Tanri ile gorusmesini yapmis,aralarinda anlasma saglanmis olarak çolde Misir’a dogru giderken,Tanri’nin birden bire Musa’ya dusmanligi tutar ve onu oldurmek ister.Tanrinin bu kizginliginin nedeni,peygamberligi onaylanmis Musa’nin oglunun sunnet edilmemis olmasina bagli olmaliydi ki,karisi Sippora derhal oglunu sunnet ederek,tanrinin Musa’ya kizginligini bertaraf etmektedir.

RAB yolda, bir konaklama yerinde Musa`yla karşılaştı, onu öldürmek istedi.

O anda Sippora keskin bir taş alıp oğlunu sünnet etti, derisini Musa`nın ayaklarına dokundurdu. “Gerçekten sen bana kanlı güveysin” dedi.

Böylece RAB Musa`yı esirgedi. Sippora Musa`ya sünnetten ötürü “Kanlı güveysin” demişti. Mısır'dan Çıkış

Burada dikkatimizi çeken 3 husus bulunuyor.

Once erkek çocugun sünnetini,Abraham’da oldugu gibi bizzat erkegin kendisi degil,erkegin karisi,gerçeklestirmektedir.Misir tapinak çizimlerinde de erkek çocuk sunnetinde kadinin,ana olarak onemli bir rol oynadigini gormustuk.Burada animsamak gerekir ki,Musa,karisi Sippora’yi,kayinbabasina çobanlik ederek,içguveyi olarak,almisti.Bu donemlerde,iç guveyi,kayinbabasina 5,7,10 sene vb. gibi belirlenmis bir sure hizmet ettikten sonra,karisini alip goturebiliyor ve ancak ondan sonra çocuklarinin ‘baba’si halini alabiliyor gorunmektedir.Ornegin,Eski Ahit’te Isag,karisini dogrudan baba evine getirebildigi halde,Isag oglu Yakup-Israel,iki kizkardesi kari olarak alabilmek için,kayinbabasina 14 yil kadar,çobanlik yapmisti.Fakat yine de karilarini,karilarinin ve karilarinin cariyelerinin dogurdugu çocuklari,içguveyi oldugu topraklardan serbestce alip gidememis,kayinbabasi ile epey catismak zorunda kalmisti.


Ikinci olarak goruyoruz ki,Musa’nin karisi,bu seremoni ile Musa’yi ‘kanli güvey’ haline getirebilmektedir.Demek ki,Musa'yi 'kanli güvey’ haline getiren rituel,tanri’nin Musa’yi oldurmemesi için,gerekli idi ve bu "kanli güvey"lik kadinin erkek çocugunun kani ile iliskiliydi.Ilk (erkek) çocuk kurbaninin tarihi kokenini yansitan bu uygulama,bize,kadinin,koca toplum birimine geçisi sirasinda,hem kendisi ile,hem de erkek çocuk ile ilgili 'yukum','gunah' islemi hakkinda bilgi veriyor.Daha çok kadin için,'ilk goz agrisi'nin ne anlama gelebilecegini ; ve akadosammaru topluluklarinin çogunlugunda 'ilk ogul(kiz) kurbani' uygulanmasi uzerinde durmustuk.Sunnet,ilk ogulu hadim etmenin ;'ilk urun sunumu' da 'ilk evlat adagi'nin yerlerine geçmis uygulamalar olarak gorunuyor.


Iç guveylik asamasindan çikmakta olan erkegin(koca'nin),'baba' haline gelmesi surecinde yani ilk evlat-ogul’un kendisine (kocaya,koca toplum birimine) ait kilinmasi asamasinda,bu ogul’un,hem baba toplum biriminden evlenmesi ,hem de ana toplum biriminden evlenmesi de,o donemde kurulu akrabalik duzenine uygun degildi.Eski toplum,bu ogul’u hadim ederek babaya verme yolunda bir geçis çozumu bulmus olmaliydi.Fallus kultu,aslinda,evliligi sorun olan koca’nin bu yeni ogul’unun sorununa bir çozum olarak ortaya çikmis gorunuyor.Sunnet kultu,erkek çocuk bakimindan eski 'fallus kultu'-hadim etmenin; kizlarda ise bakirelik koruma,Zifaf kani,kadin sunnetinin yerine geçmis gorunuyor.


Eski Akadosammaru tabletlerinden bu yana karsilastigimiz, ‘penis-fallus kultu',belki de ‘kamis’, ‘buyuk kamis’,hadim, ‘kadinlastirilmis erkek’ uygulamalari da hep bunlarla ilgilidir.


Dini hiyerarside,gunumuzde hiristiyanlik ve bektasilikte, ‘tanri ile evli olmak’ kurali veya ‘evlilik yasagina tabi’ olmak,bu eski gelenege dayali gorunuyor.Isa’nin da,daha dogrusu Isaciligin on kaynaklarina dayanan topluluklarin sekillendirdigi Hiristiyanligin bir bolumunun,“sunnet”i uygun bulmayarak,kendi ruhani kesimine evlilik yasagi kurali getirmesi,sunnet ile evlilik yasagi arasindaki temel mantiksal geçisme-baglantiyi ortaya koymaktadir.


Ucuncu olarak da,Sippora’nin ,oglunu sünnet ederken ‘bir taş’ aracisi kullanmasidir. Taş’in gelisiguzel bir sekilde seçilmedigini Gilgal’daki sunnet olayinda goruyoruz:

Gilgal`daki Sünnet Olayı

“Bu arada RAB, Yeşu`ya şöyle seslendi: “Kendine taştan bıçaklar yap ve İsrailliler`i eskisi gibi sünnet et.”

Böylece Yeşu taştan yaptığı bıçaklarla İsrailliler`i Givat-Haaralot`ta sünnet etti.

Mısır`dan çıkan erkeklerin hepsi sünnetliydi. Ama Mısır`dan çıktıktan sonra yolda, çölde doğan erkeklerin hiçbiri sünnet olmamıştı.

RAB onların yerine çocuklarını yaşattı. Sünnetsiz olan bu çocukları Yeşu sünnet etti. Çünkü yolda sünnet olmamışlardı.

Gilgal`da, Eriha ovalarında konaklamış olan İsrail halkı, ayın on dördüncü gününün akşamı Fısıh Bayramı`nı* kutladı.

Bayramın ertesi günü, tam o gün, ülkenin ürününden mayasız ekmek yaptılar ve kavrulmuş başak yediler.

Ülkenin ürününden yemeleri üzerine ertesi gün man* kesildi. Man kesilince İsrailliler o yıl Kenan topraklarının ürünüyle beslendiler.”

Burada kullanilan kavramlarin gelisiguzel seçilmedigini hesaba katmamiz lazim.Sunnet için kullanilabilecek bir dizi baska araç olmasina karsin, “ taştan yapılan bıçak” vurgusunun anlamini, ‘taş’ motifinin bir dizi sunum biçimleri ve sunum araçlarinda da kullaniliyor olmasiyla birlikte ele aldigimizda anlayabiliriz.Bunlara yeri geldikçe dikkat çekmistik.Simdi bile ‘tas kesilme’ soz-motiflerinin kullanildigini hesaba katmak lazim.Gudea ilahilerinde de,çocuk kurbanlarin ‘tasin agzina verilmesinden’ vb. bahsediliyordu;Eski Ahit’te,bir ittifak için,taraflar tas yigiyor,kurbanlari onun onunde sunuyorlardi.Sunu araçlarinin kil,tas,agaç veya madenden olmasi onemseniyordu,vb.Gerek taslayarak oldurme,gerekse mezara tas (sembolik çakil) birakma motifleri Musevilikte hala yaygindir.

Sünnet,Fisih bayrami ve ozellikle ‘Man ekmegi’ arasindaki baglantilar uzerinde ayrica durmaliyiz.

Sünnet’li olmanin,Musevilerde sunu’lardan yeme veya yememe hakki doguran bir ‘geçis’ yarattigini da goruyoruz.Dolayisiyla,erkek veya kadin sünnet’i,sadece cinsel organlarla ilgili olmayan,degisik biçimleri bulunan bir 'geçis' seremonisidir de aslinda.Ermeniler’de Sünnet olmadigi halde,erkek çocuk sünnet’iyle ilgili olarak kullandigimiz ‘kirve’lik turu kurumlarin ortak kullanimi,eski toplumda,çocugun iki farkli toplum birim arasinda paylasimi surecinde, farkli geçis kurumlari (kankardeslik, ogulluk,vaftiz anababaligi,sut kardeslik vb.) kullanildigini da gosterir.


Eski Ahit’te Sünnet edilmemis olanlarin, "ilk ogul kurban toreni"nin kalintisi olarak Fisih(pesah) bayraminin sunularindan yiyemeyecekleri de açikca ifade edilmektedir:


“RAB Musa`yla Harun`a şöyle dedi: “Fısıh Bayramı`nın(*1) kuralları şunlardır: Hiçbir yabancı Fısıh etini yemeyecek.

Ama satın aldığınız köleler sünnet edildikten sonra ondan yiyebilir.

Demek ki sunnet ,bir yabancinin yabanciligini kaldiran,onu,ilgili toplum biriminin aidi haline getiren bir geçis kurumu olarak algilanmaktaydi.Bu ise,erkek çocuk sunnetinin,baslangiçtaki amaçlarinin,zaman içinde degismesinin,ayni zamanda giderek çocuk kurbaninin giderilmesinin de araci haline donusturulmus oldugunu gosteriyor.


********

*1)Fısıh Bayramı

BÖLÜM 12

RAB Mısır`da Musa`yla Harun`a, “Bu ay sizin için ilk ay*, yılın ilk ayı olacak” dedi,

Bütün İsrail topluluğuna bildirin: Bu ayın onunda herkes ailesine göre kendi ev halkına birer kuzu alacak.

Eğer bir kuzu bir aileye çok geliyorsa, aile bireylerinin sayısı ve herkesin yiyeceği miktar hesaplanacak ve aile kuzuyu en yakın komşusuyla paylaşabilecek.

Koyun ya da keçilerden seçeceğiniz hayvan kusursuz, erkek ve bir yaşında olmalı.

Ayın on dördüne kadar ona bakacaksınız. O akşamüstü bütün İsrail topluluğu hayvanları boğazlayacak.

Hayvanın kanını alıp, etin yeneceği evin yan ve üst kapı sövelerine sürecekler.

O gece ateşte kızartılmış et mayasız ekmek ve acı otlarla yenmelidir.

Eti çiğ veya haşlanmış olarak değil, başı, bacakları, bağırsakları ve işkembesiyle birlikte kızartarak yiyeceksiniz.(Bu uygulamayi simdi ‘Yilbasi hindi’lerinde goruyoruz.BN.)

Sabaha kadar bitirmelisiniz. Artakalan olursa, sabah ateşte yakacaksınız.

Eti şöyle yemelisiniz: Beliniz kuşanmış, çarıklarınız ayağınızda, değneğiniz elinizde olmalı. Eti çabuk yemelisiniz. Bu RAB`bin Fısıh* kurbanıdır.(Buradaki ‘yiyim biçimi’ne daha once dikkat çekmistikBN)

O gece Mısır`dan geçeceğim. Hem insanların hem de hayvanların bütün ilk doğanlarını öldüreceğim. (Burada hala ‘ilk urun’ler olarak hayvan ve insan’lar ele alinmaktadir ama,bir sure sonra bu ‘ilk urun’ler,daha çok tahil,meyve,sebze olarak da karsimiza çikacak.BN)

Bulunduğunuz evlerin üzerindeki kan sizin için belirti olacak. Kanı görünce üzerinizden geçeceğim. Mısır`ı cezalandırırken ölüm saçan size hiçbir zarar vermeyecek. (Demek ki,Pesah bayraminda,’kuzu’ veya ‘oglak’ seçilmesi,onlarin ille de 1 yasinda olmalarinin nedeni,bunlarin ’ilk çocuk’ kurbanina denk gorulmesinden oturudur.Bu ayni zamanda,bu ‘geceyarisi’ bayramda,eski toplumun kendi ilk çocuklarini yedikleri anlamina da gelmektedir.Hayvan sunu,bu surecin bir asamasinda ‘kurban-insan-çocuk,yerine’ geçmistir..BN)

Fısıh Kuralları

RAB Musa`yla Harun`a şöyle dedi: “Fısıh Bayramı`nın* kuralları şunlardır: Hiçbir yabancı Fısıh* etini yemeyecek.

Ama satın aldığınız köleler sünnet edildikten sonra ondan yiyebilir.

Konuklar ve ücretli işçiler ondan yemeyecek.

Fısıh eti evde yenmeli, evin dışına çıkarılmamalı. Kemikleri kırmayacaksınız. (Kemiklerin kirilmamasina neden bu kadar onem verildigine deginmistik:Bu ‘kanit olarak saklama’ motifiyle baglantilidir ve olum torenlerinde de bu motifi goruyoruzBN)

Bütün İsrail topluluğu Fısıh Bayramı`nı kutlayacak.

Yanınızdaki yabancı bir konuk RAB`bin Fısıh Bayramı`nı kutlamak isterse, önce evindeki bütün erkekler sünnet edilmeli; sonra yerel halktan biri gibi İsrail halkına katılıp bayramı kutlayabilir. Ama sünnetsiz* biri Fısıh etini yemeyecektir.

Ülkede doğan için de, aranızda yaşayan yabancı için de aynı kural geçerlidir.”

***

Eski Mısır'da erkek çocuk sunneti.doc

**