20.04.2007

Din'ler Nasil Elestirilebilir?

Turkiye'de,geçtigimiz 50 yil boyunca islam'in 'uyusturucu', 'kaderci' yani uzerine,hiç olmazsa bir kaç cumle yazmamis ve bol bol konusmamis çok az 'aydin' var olmalidir...Cunku o donemin munevver'liginin din olgusuna karsi genel yaklasimini Bati 'aydinlanmaciligi' belirliyordu.

Dogu islaminin kitleleri uyusturdugu,kadercilige mahkum ettigi tezleri,Marks'tan çok once Firansiz aydinlanmacilarinin da temel tezleri arasindadir. Bu 'aydinlanmaci'lik turunun Turkiye'deki yansiticilari da,din genel konusunu islamla esitleyerek ele almak ve din elestirisini islam elestirisi olarak uygulamak için ne lazimsa yaptilar zaten..Din uzerine elestiri iddiasiyla ortaya çikmis kitaplarda Islam ve Muhammed'in hayati,ozel olarak Muhammed'in cinsel hayatinin anlatiminin disina çikmis pek fazla eser oldugunu sanmiyorum..Hiristiyan ayinlerinin kutsal ekmeginin 'hamurlu mu hamursuz mu oldugu'* uzerine "bilimsel" ders veren akademi mensuplarinin bulunuyor olabilmesi gibi sonuçlar pek tesaduf degildir.Yeni Papa'nin bugun Efes'te,yarin da Istanbul'da gerçeklestirecegi dinsel ayinlere garipçe bakan bir izleyici kitlesi durumunda olmamizin da nedenleri arasinda,Museviligin,hiristiyanligin hem simdiki soylem biçimlerinin ve hem de tarihteki on kaynaklarinin yeterince taninmiyor olmasi bulunmaktadir.



Ozellikle son yirmi yildir Turkiye'de ,din olgusunu islamla esitleyen dusunurler ;dinlerin kokenlerini eski insan toplumun iliski biçimlerinde degil ,ruh dunyasinda,hayal aleminde,cahilliklerde arayanlar ,bir sok yasamaya baslamis olmalilar.Cunku bu arada 'kaderci','uyusuk' islam savunuculari,en azindan bir kesimi, sadece dunyanin bir numarali teror tehlike kaynagi ilan edilmekle kalmadilar;ustelik islam,genel olarak ,dogu'nun bati'ya bir tur baskaldirisinin da bayragi halini aliverdi.



Dun onu pisiriklikla elestirenlerin tumu,neredeyse, simdi, Istanbul'da yeni Papa'nin Aziz Andrea yortusuna katilip, islamin eski uyusturucu ozelligine yeniden kavusmasi için tanriya el açacaklar..

Eski Yunan 'doga felsefesi'ne dayanan aydinlanmacilik, katolik dini ile bir iktidar mucadelesi içinde sekillenmisti.Dogal olarak da,'dine karsi mucadelesi'ni,dinin katolik kolunun iktidardaki biçimiyle çok fazla esitleyerek ele almisti.Din konusundaki elestirilerini iktidar mucadelesinin argumanlariyla çok karistirmisti.



Oysa çalismalarimiz boyunca goruyoruz ki,eski Yunan maddeci,'doga felsefesi'nde, butun varliklarin onlardan turedigi ilk oge,arkhe, olarak ileri surulen 'ates','deniz','su','hava','yer-toprak' vb. gibi temel kavramlarin tumu,simdiki 'din'lerin de 'yaratilis' anlatimlarinin ilk temel ogeleridir.

Materyalist Lenin, varligin ilk ogesinin 'ates' oldugunu one suren eski Yunan bilgelerinden Herakletius'un "ates arkhe"sine iliskin sozlerini yere-goge sigdiramamisti. Kendisi için tuttugu notlardan ve okudugu kitaplardan isaretledigi bolumlerden olusan Felfese Defterleri'nde Lenin,Herakletius'un ilgili sozlerini "çok onemli" kaydiyla isaretledikten sonra soyle diyordu:

"Diyalektik maddecilik ilkelerinin çok iyi bir açiklamasi"(Felfese Defterleri.S.294)

Fakat garip bir sekilde yeni Papa da, 12 Eylül 2006 tarihinde Regensburg Üniversitesinde yaptığı konuşmasinda, "yanan çalıdan yükselen söz"den , "Çalıdan başlayan bu süreç"den bahsederken,Musaciliktaki tanri kavrayisinin temellerinden olan yaratici 'ates' kavramina isaret etmis oluyordu.Gerçi,eski dini kitaplar 'aydinlanmacilik' sirasinda ve sonrasinda da vardi ama,dinin bir uydurmalar toplami oldugu iliskin fikir o denli derinlere islemisti ki,Yunan doga felsefesinin ilk kavramlarinin,bizzat eski dinsel inanislarin ilk kavramlari oldugu pek hesaba katilmamisti.Eskiden bana da dogru gorunen bu tur yorumlari artik temeliyle birlikte yeniden gozden geçirmek gerekiyor.

20. yuzyildaki çabalarla,simdi artik onemli olçude tanidigimiz AkadoSammaru eski kil tablet cozumleri, "ates", "tuzlu ve tatli su", "hava-nefes", "toprak-dunya" gibi temel kavramlarin,eski toplum tarafindan ilk yaratici ogeler olarak ele alindigina bir kusku birakmiyor.O halde Yunan doga felsefeciligine de dayanan aydinlanmacilik donemi ve sonrasi materyalizmin ,simdiki dinlerle ,en azindan kavramsal ortakliginin yol actigi sorunlari yeniden gozden geçirme zamani artik gelmistir.

Eski dini inançlarin kokenlerini insan toplumunun,ozel olarak bu dinlere kaynaklik eden Mezopotamya toplumlarinin karsilikli iliski biçimlerinde,ittifak duzenlenislerinde ve bu ittifak iliskilerinde aldiklari rol ve gorevlere bagli olarak sekillenmis toplumsal yapilarinda,buna bagli olarak sekillenmis kulturel temellerinde aramayan hiç bir din çalismasi,basariya ulasamaz.Zaten dinin kaynaklarina iliskin su ana kadar ileri surulenler genel olarak 'masal anlatimi' olmaktan,ne yazik ki,daha ileri gidememistir ve masallarin tukendigi noktada da bu çalisma odalarinin kapilarina kilit vurulmustur.

Dogaustu yaratici bir tanri hiç bir zaman varolmamistir.Boyle bir 'yaratici'ya iman,simdiki dinlerin tanri kavrayisinin farklarini da ifade edemez zaten. "Ortak,ayni tanri" sozcugu,en azindan simdilik,basit bir politik oyun sozcugu olmaktan ote deger tasimiyor.Papa'nin Efes ayini sirasinda,İzmir Başpiskoposu Ruggero Franceschini,açılış konuşmasında "Burada tek Allah'ın evlatları olarak toplandık" gibi sozler ederken bu basit bir politik tutumu yansitiyor.Uç dinin ve mezheplerinin hiçbirinin 'tanri' kavrayisi ve kavradiklari sekliyle tanri ile olan iliski biçimlerinin,kult tarzlarinin ayni olmayisi zaten ortada ortak bir tanri olmadiginin gostergeleri.

Bu noktalari ilahiyatcilarimizin açiklamasini bekleyemeyiz.Islamin tarihteki kiliç siddetine gonderme yapan Papa'ya 'teolojik' yanit vermeye hazirlandiklarini soyleyen Bardakoglu'nun bir turlu ortaya çikmayan yanitlarini bekleyemeyiz.

Bu alandaki yanitlar, "tanri sozcugunden tiksinen" Y.Kuçuk gibi,kendinin "delilik-dahilik sinirlarinda" dolastigini farzeden ve fakat sozcuk,kavram, meslek veya secere kayitlariyla oynasarak tarih yazdigini sananlar tarafindan verilemez.



Hem kendi Tanri'larini ve hem de ona uygun olacak sekilde dini çizgilerini bizzat yaratan insan toplumunun,bunu hangi toplumsal gereksinimlerine yanit olarak ve nasil yaratmis oldugunu incelemeden, farkli dini topluluklarda neden farkli tanri kavrayislari oldugunu da anlayamayiz.Bu noktadaki cozumleyici guç,ancak,tanritanimazligi saglam toplumsal ve tarihsel temellere oturtabilen bir çalisma ile elde edilebilir.

***

* Felsefenin Serüveni
* Belge'ler, Eski Toplum ve Dinler
* Belge'nin Hıristiyanlık Kavrayışı...

MALATYA MELUHHA MI?

Kurban ve İsa'nın vaftizi...

YAZITLARI İNCELEME YÖNTEMİ
YAZITLARI İNCELEME YÖNTEMİ-1

Eski toplumda "iğdiş"lik kurumu

Erkek Çocuk Sünneti ve Fallus Kültü

İsa'nın doğum,Meryem'in ölüm günü

Din'ler Nasil Elestirilebilir?

Ahmet Altan'dan Bir İtiraf

"Kötü Toplum"-" İyi Toplum"

Papa-Patrik deklarasyonu ve bazi Isa'ci yorum-kavramlar
...Isa'ci yorum-kavramlar-2

"Kuzu İsa"nın Öncelleri..
"Kuzu İsa"nın Öncelleri-Açıklamalar-2

"AB'nin Hıristiyan Kökeninin Açıkça Beyanı..."
"Ey anamın oğlu, saçımdan sakalımdan tutma!"
Incil'de Kutsal Baş Tıraşı Ritüeli

Hiristiyanlığın Su Vaftizinin Biçimleri

Musevilik ve hiristiyanlikta 'el-ayak yikama' ayini
Hiristiyanlığa Ait Bazı Veriler

"İlk insan Yer'den,İkinci insan gök'ten.."..

Felsefenin Serüveni